Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/257 E. 2023/316 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 17/10/2022
DAVANIN KONUSU : Kooperatif
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 22/02/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, yeterli çoğunluğun sağlanamadığından dolayı 22/06/2022 tarihinde yapılan toplantıda gerek eski gerekse yeni seçilen yönetimi ibra etmediğini, genel kurulu tutanaklarının huzurunda imzalanması talebinin reddedildiğini, genel kurulda görevlendirilen komiser …’a durumu haber verdiğini, komiserin kendisine ilgili evrakları Antalya İl Ticaret Müdürlüğüne teslim ettiğini belirttiğini, 2013 yılından beri … İşletme Kooperatifinin Yönetim Kurulu Başkanlığını yapan …’ın kooperatif ortağı olmadığını, ortak olmayan birinin kooperatif organlarında yer almasının yasalara aykırı olduğunu, kooperatif üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, burada hukuk mahkemelerince çözümlenmesi gerektiğinden bahisle takipsizlik kararı verildiğini, 22/06/2022 tarihinde …’in denetim raporunu hükümet komiserine sorduğunda kooperatifin faaliyeti olmadığı için rapor düzenlenmediğini beyan ettiğini, kooperatife ilişkin kar zarar tablosu talebinin reddedildiğini belirterek yerel mahkeme aracılığı ile suç duyurusunda bulunması talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçesinde okunaklı anlaşılır olmayan hususlar bulunduğunu, suç duyurusunda bulunulduğunu, içeriğin ve dayanağın belli olmadığını, bu hali ile davanın reddinin gerektiğini, bilindiği kadarıyla davacının …’den üyelik devraldığı hususu ileri sürülmüş ise de; dava dışı … tarafından kooperatif hissesini devretmediğini, bu yönde üyeliği gereği kendisinin muhatap alınması gerektiğine ilişkin beyanda bulunduğunu, bu sebeple davacının kooperatif üyeliğine de itiraz ettiklerini, site yönetimi ile malikler arasında hiçbir sorun bulunmadığını, yöneticilerin defalarca seçildiklerini ve her defasında tam ibra edilip her defasında tekrar seçildiklerini, davacı dışında, yönetime, faaliyetlere itiraz eden kimse bulunmadığını, davacının belirtmiş olduğu Alanya 5. Asliye hukuk mahkemesinin … esas … karar sayılı kararının bu dava ile ilgisi olmadığını, bahse konu davanın genel kurul toplantısına komiserin geç gelmesi sebebi ile 45 dakika gecikmeli başlanmasından kaynaklı olduğunu, bu sebeple genel kurul kararının iptaline karar verildiğini belirterek haksız davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın tüzel kişiliği bulunan … İşletme Kooperatifine karşı açılması gerekirken kooperatifin yönetici ve denetçilerine karşı açılması hatalı olduğunu, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, genel kurul kararları aleyhine toplantıda hazır bulunan pay sahibinin, genel kurulda alınan kararlara karşı oy kullanması ve azınlık oyunun da genel kurul karar defterine şerh düşmesi halinde dava yoluna başvurabileceği öngörüldüğünü, oysa huzurdaki dava kapsamında davacı tarafından sunulan 30.06.2019 tarihli genel kurula ilişkin kayıtlarda davacının azınlık oyu kullandığı veyahut şerhine ilişkin herhangi bir bilgi, belge ya da kayıt bulunmadığını, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53. Maddesinin 1. Fıkrasında yer alan bir aylık süre hak düşürücü olup, 30.09.2019 tarihli genel kurul akabinde dava açılmadığından davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmış olması nedeniyle usulden reddi gerektiğini, 21.07.2022 tarihli dava dilekçesi ve davacı tarafından da 10.08.2022 tarihli beyan dilekçesi ile dava dilekçesindeki eksiklikler giderilmediğinden; davanın konusu ve davacının talebi halen belirsiz nitelikte olduğunu, davacı tarafından davalı …’e herhangi bir fiil, iddia veyahut kusur atfedilmediğinden davanın davalı … yönünden reddi gerektiğini, 1163 sayılı yasanın 14. maddesinin ortaklarının ölümü halinde mirasçıların ortak sıfatını kazanacağı düzenlendiğini; … İşletme Kooperatifinin ana sözleşmesi izin verdiğinden vefat eden ortaklarının yerine mirasçılarının kaydedilmiş olmasında herhangi bir hukuksuzluk bulunmadığını, davalının tacir olmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “… davacı 21/07/2022 tarihli dava dilekçesi ile davalı olarak “…ni” davalı göstererek ve bu kişiler hakkında “suç duyurusunda bulunması” istemi ile dava açmış, dava dilekçesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 119. maddesinde bulunması gereken şartları taşımaması nedeni ile eksikliği gidermek ve talep sonucu açıklamak üzere davacıya süre verilmiş, davacı 10/08/2022 tarihli dilekçesi ile ” …ni” olduğunu belirttiği davalıları davalı göstererek bu kez “genel kurul kararının iptali ve suç duyurusunda bulunmasını” talep etmiştir. Davacının dava hakkına sahip olması, dava açabilmek için yeterli değildir. Bundan başka, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması gerekir. Dolasıyla hukuki koruma ihtiyacı içinde olmayan bir kimsenin mahkemeye başvurmasında hukuki yararı da yoktur. 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 158. maddesi hükmü gereğince suça ilişkin ihbar veya şikâyet, Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluk makamlarına yapılabilecek olması, ihbar ve şikayette bulunmak için ayrıca mahkeme kararının ihtiyaç bulunmaması, nedeni ile davacının suç duyurusunda bulunması istemi ile mahkemeye başvurmasında hukuki yararı bulunmaması nedeni bu talebinin reddi gerekmiştir. Bunun gibi kooperatif genel kurulun iptali istemine ilişkin davaların kooperatif tüzel kişiliğine yönelik açılmasının gerekmesi, yönetim kurulu üyesi veya üyelerinin genel kurul iptali davalarında davalı sıfatı bulunmaması, davacıya 22/07/2022 tarihli tensip ara kararı ile davalı isim ve adreslerini bildirmesi için süre verilmesi, buna rağmen yalnız davalıları davalı olarak göstermesi nedeni ile davalı gerçek kişiler aleyhine açılan genel kurul kararının iptali istemli davada pasif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine …” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasalara aykırı olduğunu, hazırlanan hazırun cetvelinin yasalara aykırı olduğunu, hukukçu olmadığını, adli yardımda almadığını,25 yıllık hatırladığı bilgi ve belgeleri de kullanarak davayı hazırlamasının usul hatası yapmasına neden olduğunu, davalılara vekalet ücretine hükmedilmesinin adil olmadığını, genel kurula katıldığını ve hükümet komiserine verdiği dilekçeye ilişkin hiçbir işlem yapılmadığının öğrendiğini, 30 günlük süreyi de kaçırmanın heyecanı ile usul hataları yaptığını, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava,Kooperatif genel kurul kararının iptali ve davalı kooperatif yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunulması istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Kısa karar, bir davayı sona erdiren (nihai) istinafı ve temyizi mümkün olan son kararlardandır. Bu kararla mahkeme davadan elini çeker ve davayı sona erdirmiş olur. Asıl olan kısa karardır. Bu gibi hallerde de Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren kısa karar ile daha sonra yazılan gerekçeli kararın da buna uygun olarak düzenlenmesi gereklidir (10/04/1992 gün ve 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı). Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 2011/21-23 E. – 268 K., 2012/6-97 E. – 203 K., 2012/10-149 E. – 291 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir.
İlk Derece Mahkemesince davacının davalı gerçek kişi kooperatif yöneticileri hakkındaki suç duyurusunda bulunulması talebi yönünden hukuki yararının bulunmadığı, kooperatif genel kurulunun iptali istemi yönünden ise bu davanın kooperatif tüzel kişiliğine yönelik açılması gerektiği, bu nedenle davalı gerçek kişi kooperatif yöneticilerin pasif husumetlerinin yokluğu gerekçesi yerinde ise de, hüküm ile gerekçenin uyumlu olmayacağı şekilde davanın hukuki yarar yokluğu ve pasif husumet nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuş olup, davacının istinaf talebinin resen nedenlerle kabulü gerektiği, diğer istinaf sebeplerinin ise yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davacının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince resen nedenlerle kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun RESEN NEDENLERLE KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 17/10/2022 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-a-Davacının davalılar hakkında suç duyusunda bulunması talebinin HUKUKİ YARAR YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
b-Davacının Genel Kurul İptali talebinin PASİF HUSUMET YOKLUĞU SEBEBİYLE USULDEN REDDİNE,
c-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu harçtan peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubuyla bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
f-Davalılar … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’a VERİLMESİNE,
g-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
h-Davalı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davalıya İADESİNE,
4-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davacıya İADESİNE,
b-Davacı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 91,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 311,70 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-Kararın Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.22/02/2023