Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 16/08/2023
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 08/12/2023
İlk derece mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talep eden vekili özetle; bedeli vadesinde ödenmeyen 23/07/2018 tanzim 21/06/2021 vade tarihli 30.000,00 Euro bedelli bonoya dayalı olarak karşı taraf hakkında Alanya İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, borçlunun kaçma ihtimali olduğunu belirterek; takibe konu alacağın 100.000,00 TL’si yönünden borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları hakkında ihtiyaten haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme 16/08/2023 tarihli kararı ile ihtiyati haciz talebini kabul etmiştir.
Karşı taraf vekili itirazında özetle; hakkındaki takibe ve ihtiyati haciz kararına dayanak bonunun kambiyo senedi vasfında olmadığını, bono arkasında müvekkilinin, talep edene olan 30.000 Euro borcunu sözleşmeye göre iade edeceği, depozito olarak …. numaralı dairesini gösterdiğini belirtir ibare bulunduğunu, kaldı ki bono bedelinin ödendiğini belirterek; verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına itiraz sebeplerinin sayıldığını, bu itiraz sebeplerin belirlenen teminata, ihtiyati haciz sebeplerine ve mahkemenin yetki ve görevine ilişkin olabileceği, itiraz edenin ödeme iddiasına dayanak ettiği belgelerden ödemenin bu bonoya ilişkin olup olmadığının anlaşılamadığı gerekçesiyle; itirazın reddine karar vermiştir.
Karar, itiraz eden borçlu tarafça istinaf edilmiştir.
İtiraz eden vekili istinafında özetle; müvekkili hakkındaki takip ve ihtiyati haciz kararına dayanak belgenin arkasındaki beyanın kayıtsız, şartsız bir borç ikrarını içermediğini, takibe dayanak bono bedelinin müvekkili tarafından ödendiğinin sunulan dekont ve para transferine ilişkin belgelerden anlaşıldığını belirterek; mahkemenin itirazın reddine ve ihtiyati hacze ilişkin kararlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Talep, itiraz eden hakkında mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkindir.
Mahkeme, daha önce verdiği ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın kanunda sayılan itiraz sebepleri arasında olmadığı, sunulan ödeme belgelerinden de ödemenin dayanak bono bedeline ilişkin olduğunun anlaşılamadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar vermiştir.
İİK’nın 265/1 maddesi “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin (görev veya) yetkisine ve (yeterli olmadığı veya mahkemece belirlenen cinsten alınmadığı iddiası ile) teminata karşı; … itiraz edebilir.” şeklindedir. İhtiyati haciz kararına dayanak belgenin kambiyo senedi vasfında olmaması İİK’nın 265/1 maddesinde bahsedilen sebeplerden değildir. Ödeme itirazına dayanak para makbuzlarında tahsil edenin ihtiyati haciz talep eden olmadığı, …. Ltd. Şti. olduğu, banka ekstresinde görülen ve alacaklıya yapıldığı değerlendirilen 17/01/2022 tarihli 35.003,26 TL’lik, 08/03/2022 tarihli 11.803,27 TL’ lik, 27/08/2020 tarihli 6.000 USD’lik EFT’lerde ise ihtiyati haciz kararına dayanak belgeye bir atıf yapılmadığı anlaşılmaktadır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgiler, yasaya uygun gerektirici nedenler, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması, hakkındaki ihtiyati haciz kararına dayanak belgenin kambiyo senedi vasfında olmadığına ilişkin itirazın kanunda sayılan itiraz sebepleri arasında bulunmaması, dayanılan ödeme belgelerinde ihtiyati haciz kararına dayanak belgeye bir atfın yapılmamış olması karşısında; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Karşı taraf vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince harç peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Karşı tarafın istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından talep eden lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f. maddesi gereğince KESİN olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.08/12/2023
…