Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 21/09/2023
TALEP: İhtiyati Haciz
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 15/12/2023
İlk derece mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında dava dışı …. A.Ş. , …. Şti. ve ….. A.Ş.’de bulunan sermaye ortaklığını feshetmek üzere protokol imzalandığını, 15/11/2019 tarihli sermaye ortaklığı fesih mutabakat protokolü ile bu protokole ek olarak yapılan 21/12/2019 tarihli ve 04/05/2020 tarihli protokoller uyarınca davalı tarafa üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmesi , aksi halde yasal işlemlerin başlatılacağı hususunun ihtar edildiğini, ancak davalının hiçbir işlem yapmadığını, davalının borç durumlarını inkar eden ve protokolü kabul etmeyen beyanlarının bulunmadığını, borcun ödenmemesi üzerine Antalya Genel İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, takibe davalının itirazının iptaline karar verilmesini ve borca yeter miktarda davalının menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen 21/09/2023 tarihli ara karar ile; alacağın varlığı, miktarı ve muaccel oluşunu yaklaşık olarak ispat edici nitelikte delil sunulmadığı, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
21/09/2023 tarihli ara karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı borçlunun mal kaçırarak müvekkilinin haklarına zarar verme ihtimalinin olduğunu, borçlunun mallarını kaçırma ihtimaline karşın, alacaklarının sürüncemede kalmaması ve icra takibinin sonuçsuz kalmaması açısından borçlunun menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine İcra İflas Kanunu’nda ihtiyati haciz için aranan koşulların bulunduğunu, alacaklarının varlığını ve miktarını yaklaşık olarak ispat ettiklerini, yargılama neticesinde hükmedilecek miktarın tahsilinin güç veya imkansız hale gelebileceğini beyan ederek ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasını, davalının üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallarına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
Talep, ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin ara kararın istinafına ilişkindir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK’nın 355/1 maddesi gereğince incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, alacağın varlığı ve miktarının yargılama sonucu belirlenecek olması nedeniyle yaklaşık ispatın koşullarının oluşmadığı gibi davalının mallarını kaçırma girişiminde olduğuna ilişkin bir delil de sunulamaması karşısında İİK 257/2 maddesindeki koşulların oluşmadığının anlaşılması karşısında mahkemece verilen ara karar usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 hükmü uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin ilk derece mahkemesi ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85 TL maktu istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.
…