Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/2456 E. 2023/1853 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 29/05/2023
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 23/11/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davacı adına işçilik hak ve alacaklarının tahsili talebiyle ….. Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi ve …..Dış Ticaret A.Ş. aleyhine Antalya 3. İş Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, yargılama devam ederken dosyanın yeni kurulan 10. İş Mahkemesi’ne devredildiğini ve halen ilgili mahkemenin …. Esas numarası ile yargılamanın devam ettiğini, ancak ne var ki yargılama devam ederken …. Ticaret A.Ş.’nin diğer davalı ….Tekstil Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi’ne devrolunarak birleştiğini, …. Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin de …. Müdürlüğü tarafından tasfiye sonrası terkin edildiğinin öğrenildiğini, davalı şirketin terkin edildiği bilgisinin dosyaya gelmesi üzerine 10. İş Mahkemesi tarafından kendilerine, iş bu davayı açmak için mehil verildiğini, bu davada ihyasını istedikleri ….. Dış Ticaret Limited Şirketi adlı şirketin ticaret sicilinden terkin edilmeden önceki merkez adresinin …. /Antalya olduğunu, şirketin ticaret sicilinden …. tarihinde tasfiye sonu tescili yapılarak terkin edildiğini, şirketin tasfiye işlemlerinin tasfiye memuru … tarafından yapıldığını, tüzel kişiliğin sona erdirilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiğini, eğer tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, tüzel kişiliğin sona erdiğinin kabulünün olanaksız olduğunu, TTK’nın 547/1 maddesi gereğince huzurdaki bu davayı açma zarureti hasıl olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; …. tarihinde tasfiye sonu sicil kaydı silinerek sicilden terkin olunan …. Dış Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına, tasfiye/ek tasfiye işlemlerinin yapması için yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanmasına ve bu kararın tescil ve ilan edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, …. Müdürlüğü’nün …. sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde …. Dış Ticaret Limited Şirketi’nin dosyasında yapılan tetkik neticesinde; şirketin merkezi …. (Ticaret Sicili No: ….. ) iken davalının 08.11.2004 tarihinde tescili yapılan tadil metni ile şirket merkezini … ya taşıyarak …. Müdürlüğü’ne kayıt olduğunu, 26.08.2021 tarihinde tescili yapılan 19.08.2021 tarih …. karar sayılı genel kurulu kararı ile şirketin tasfiyeye geçmesine karar verilerek tasfiye memurluğuna …’ın atandığını, şirketi tasfiye memuru …’ın tasfiye ile ilgili işlemleri yapmak üzere şirket unvanı ve kaşesi altında münferiden temsil ve ilzam etmek üzere yetkili kılındığını; 21.03.2022 tarih ve ….. karar sayılı genel kurul kararı ile tasfiyenin sonlandırılmasına karar verildiğini, davalı tarafından 27.05.2022 tarihinde terkin edilerek kaydının silindiğini, Tasfiye Halinde …. Dış Ticaret Limited Şirketi’nin sicil kayıtlarından terkininin tescili davalı tarafından mevzuata uygun bir şekilde yerine getirildiğini, davaya konu Tasfiye Halinde …. Dış Ticaret Limited Şirketi’nin tasfiye sonu bilançosu hazırlanmış olarak, alacaklılara çağrı ilanlarının 01.09.2021 tarih-…. sayı, 09.09.2021 tarih-…. sayı ve 17.09.2021 tarih-…. sayılı …. Gazeteleri ile yapıldığının tespit edildiğini, 17.09.2021 tarihli üçüncü ilanının üzerinden yasal sürenin geçmesiyle 21.03.2022 tarihli genel kurul kararı ile birlikte tasfiyenin sonlandırılmasına karar verildiğini, Müdürlüklerince 27.05.2022 tarihinde şirkete dair terkin tescili yapılarak, üçüncü kişilerin bilgisine sunulmak üzere ilana gönderildiğini, ilgili madde düzenlemeleri ile de tespit edileceği üzere ticaret sicil müdürlüklerine evrakların tescil için gerekli belgelerin kanuni şartları taşıyıp taşımadığı hususunda inceleme yetkisi tanındığını, bu bağlamda tasfiye memurlarının tasfiye işlemlerinin eksiksiz yürütülmesi noktasında sorumlulukları bulunduğunu ….. Müdürlüğü olarak Tasfiye Halinde …. Dış Ticaret Limited Şirketi’nin tasfiye ve terkin tescilinin eksiksiz evraklar ile usullere uygun olarak gerçekleştirildiğini, davalı Müdürlüğün yasal hasım konumunda olması sebebiyle aleyhine yargılama masrafı ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, davacının terkin edilen …. şirketinin ihyasını isteyebilmesi için TTK’nın 574. maddesi ve Geçici 7. maddesi uyarınca haklı bir nedene dayanması gerektiğini, terkin edilen …. Dış Tic. Ltd. Şti’nin 19.08.2021 tarih ve …. karar sayılı Genel Kurul Kararı ile tasfiye işlemine geçtiğini, 26.08.2021 tarihli ticaret sicil gazetesinde bu hususun ilan edildiğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 541. maddesi uyarınca şirketten alacaklı olduğunu iddia edenlere bildirimde bulunması için Resmi Gazete’de ilanlar yapılmaya başlandığını, ….. Şirketi’ne ilişkin 1. ilanın 01.09.2021 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlandığını, alacak iddia edenlerin müracaat etmelerine yönelik 6 aylık süre verildiğini, ardından şirkete ilişkin 2. ilanın 09.09.2021 tarihinde, 3. ilanın ise 17.09.2021 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlanarak alacaklıların müracaat etmelerinin istendiğini, ilanlarda belirtilen süreler tamamlandıktan sonra …. Şirketi’nin 27.05.2022 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi uyarınca terkin edildiğini, davacının ilan süreçlerinde alacak iddiasını bildirmediğini, bu sebeple davayı açmakta ve şirketin ihyasını istemekte haklı sebeplerinin bulunmadığını beyanla davanın reddine, yargılama harç ve masraflarının ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece 26/05/2023 tarihinde verilen karar ile “…İhyası istenen şirketin 26/08/2021 tarihinde tescili yapılarak tasfiyeye geçtiği, 27/05/2022 tarihinde terkin edilerek sicil kaydının silindiği, tasfiye memurununu … olduğu görülmüştür. Şirketin ihyasını talep eden davacının ihyası istenen şirketin tarafı olduğu Antalya 10. İş Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında davalı şirketin tasfiye edilerek ticaret kaydının kapandığı, her ne kadar tasfiye ticaret sicilinde ilan edilmiş olsa da hizmet tespiti ve alacak davalarında işverinin yasal hasım olarak gösterilmesi gerektiği anlaşılmakla davacının şirketin ihyasını istemekte hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekmiştir. Terkin edilen ve ihyası istenilen Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün ….. sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde …. Ticaret Limited Şirketi’nin yeniden ihyası isteminde davacının hukuki yararının bulunduğu ve isteminin yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulü ile ihyasına karar verilen şirkete son tasfiye memuru …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına” karar verildiği anlaşılmıştır.
Karara karşı, davalı … vekili, davacı … vekili katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; şirket hakkında verilen ihya kararının mesnetsiz ve soyut olduğunu, müvekkilinin şirketin tasfiyesine ilişkin ilamları süresinde tamamladıktan sonra 27/05/2022 tarihinde terkin edildiğini, davacının ilam süreçlerinde alacak iddiasını bildirmediğini, bu sebeple ihya davasını açmakta hukuki yararının bulunmadığını, dolayısıyla TTK’nun geçici 7. maddesinin 15. fıkrası gereğince davanın reddi gerekirken şirketin ihyasına karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı … vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin ihyası istenen şirkete karşı 2009 yılında açılan ve halen derdest olan işçi – işveren ilişkisinden kaynaklı alacak davası açtığını, yargılamanın devam ederken davalı tasfiye memurunun tasfiye işlemlerini usulüne uygun olmaksızın davadan haberdar olmasına rağmen tamamladığını, TTK gereği tasfiyenin kapanmış olmasına rağmen halen alınması zorunlu ek tedbirlere gerek duyulması halinde TTK’nın 547. maddesinde ek tasfiyenin düzenlendiğini, devam eden bir yargılama bulunduğundan şirketin ihyasının zorunlu olduğunu, yargılama giderlerine hükmedildiğini ancak vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilmesini, müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava, limited şirketin ihyası istemine ilişkin olup, 6102 sayılı TTK’nın 547. maddesine dayanmaktadır.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, TTK’nın 547/1. maddesi uyarınca sicilden tasfiye sonucu terkin edilen şirketin, hakkında derdest dava bulunması nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tasfiye memuru vekili ile davacı vekili katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İhyası talep edilen Tasfiye Halinde …. Dış Tic. Ltd. Şti.’nin 26/08/2021 tarihinde tescili yapılarak tasfiyeye geçtiği ve 27/05/2022 tarihinde terkin edilerek kaydının silindiği, ihyası talep edilen şirket aleyhine davacı tarafından 23/12/2009 tarihinde işçi – işveren ilişkisinden kaynaklı alacak davası açıldığı, davanın derdest olduğu, ilgili dosyada davacıya adı geçen şirketin ihyası için dava açmak üzere süre verildiği anlaşılmıştır.
TTK’nın 547. maddesinde; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezindeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirmesi halinde ek tasfiye için şirketin yeniden tesciline karar vereceği ve bu işlemleri yapmaları için son tasfiye memurlarını yada yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettireceği hususları düzenlenmiştir.
Davalı tasfiye memuru vekili, gerek davaya cevap dilekçesinde gerekse istinaf dilekçesinde, TTK’nn geçici 7. maddesinin 15. fıkrasının son cümlesinde “ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir” hükmü gereği terkini tamamlanan şirkete ihya davası açılamayacağını ileri sürmüş ise de; TTK’nın 547. maddesinde zamanaşımı veya hak düşürücü süre öngörülmediği, olağan tasfiyenin tamamlanması nedeniyle sicil kaydının terkin edildiği, bu nedenle TTK’nın geçici 7. maddesindeki hak düşürücü sürenin uygulanmasının sözkonusu olmadığından davalı vekilinin hak düşürücü süreye ilişkin istinaf nedeni yerinde bulunmamıştır.
Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin tasfiyesinin sona erdiği 27/05/2022 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği, Tasfiye Halinde …. Dış Tic. Ltd. Şti.’nin Antalya 3. İş Mahkemesi’nin 23/12/2009 dava tarihli, …. esas sayılı dosyasında (yeni kurulan Antalya 10. İş Mahkemesine devredilmesi nedeniyle …. Esasını alan dava dosyasında) davalı olduğu, şirketin taraf olduğu dava dosyası karara bağlanmadıkça tasfiyenin usulen sonlandığı kabul edilemeyeceğinden davacının ihya talebinde hukuki yararı bulunmaktadır.
HMK’nın 326/1. maddesi gereğince; kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderinin davada haksız çıkan taraftan alınmasına karar verilir. Tasfiyenin eksiksiz yapılmasından tasfiye memuru sorumludur. Buna göre davada haksız çıkan davalı tasfiye memuru aleyhine yargı giderine hükmedilmesinde isabetsizlik yok ise de; davacı lehine yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı olmuştur.
Tüm dosya kapsamından; ihyası istenilen şirket tasfiye suretiyle sicilden terkin edilmiş ise de; terkinden evvel adı geçen şirket aleyhine açılmış dava bulunduğu, davanın tasfiye memurunun bilgisinde bulunduğu, dava sona ermedikçe tasfiyenin sonlandırılmasının mümkün olmadığı, ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu ve bu nedenle şirketin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına, yargılama giderinin tasfiye işleminin eksik yapılması ve dava açılmasına sebebiyet verilmesinden ötürü tasfiye memuru olan …’dan tahsiline karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden davalı tasfiye memuru vekilinin hükme yönelik istinaf sebeplerinin yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine, ancak davacının lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi hatalı olduğundan davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
3-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 29/05/2023 tarih ve …. Esas, …. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın KABULÜNE,
b- Buna göre; …. Müdürlüğü’nün …. sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde …. Ticaret Limited Şirketi’nin Antalya 10. İş Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dava dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
c-Ek Tasfiye işlemleri için önceki tasfiye memuru …’ın tasfiye memuru olarak ATANMASINA, ücret takdirine yer olmadığına,
d-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL peşin harçtan, 179,90 TL yatırılan harçtan mahsup edildikten sonra bakiye 89,95 TL harcın davalı …’tan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
e-Davacı tarafından yapılan 385,40 TL ilk dava masrafı, 136,00 TL davetiye ve posta giderinden ibaret toplam 521,40 TL yargılama giderinin davalı tasfiye memuru …’dan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
f-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
g-Karardan bir örneğinin karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
h-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın davacıya İADESİNE,
4-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davalı … yönünden harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
b-Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 269,85 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davacıya İADESİNE,
c-Davacı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 738,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 97,00 TL tebligat masrafı, 117,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 952,00 TL istinaf yargılama masrafının davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine,
d-Davalı tarafından istinaf için yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
e-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-Kararın Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.23/11/2023