Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/2400 E. 2023/1788 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 09/08/2023
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 14/11/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, çeklerin ödenmemesi için ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur.
Mahkemece 10/07/2023 tarihli tensip zaptı ile; davacının ihtiyati tedbir talebinin dava değeri olan 50.000,00TL’nin %30’u oranında 15.000,00 TL nakdi teminatın veya kesin ve süresiz banka teminat mektubunun tensip zaptının kendilerine tebliğinden itibaren, 6100 s. HMK’nun 393/1. Maddesi gereğince 1 haftalık kesin süre içerisinde mahkememize ibrazı halinde kabulü ile; dava konusu … Bankası … Şubesi … ve …. seri numaralı çeklerin ibraz edilmesi halinde tedbiren (ihtiyati tedbir olarak) ödenmemesine karar verilmiştir.
Davalı vekili, tedbirin kaldırılmasını, aralarında ticari ilişki nedeniyle çeklerin verildiğini, mahkeme aksi kanaatte ise gerçek bedel üzerinden teminat belirlenmesini talep etmiştir.
Mahkemece 09/08/2023 tarihli ara karar ile; İhtiyati tedbir geçici hukuki himaye önlemidir. Tensip tutanağında da ayrıntılı açıklandığı üzere davacı sahteciliğe dayanmaktadır. Somut olayda mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hali mevcut olduğundan tedbirin tamamen kaldırılması talebi yerinde değildi. Ancak davalı vekili dava dilekçesi ekinde dava konusu edilen çeklerin örneklerini sunmuştur. Çeklerin bedelinin ayrı ayrı 2.000.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Menfi tespit davası kısmi olarak açılamaz. Çünkü talep konusu çeklerin tamamından borçlu olunmadığından bahsedilmiştir. Bu nedenle teminata ilişkin itiraz yerinde görülmüştür. Miktarın yüksekliği dikkate alınarak, adalet ve hakkaniyete daha uygun olacağı nedeniyle, 4.000.000,00 TL üzerinden ancak tensipteki orandan farklı olarak %15 üzerinden tedbir kararı verilmesi gerekmiştir. Bu aşamada önceki tedbirin de hükmünün sürdürmesi gerektiğinden onun kaldırılmasına karar verilmemiştir. Mevcut güncel tedbir nedeniyle bahsedilen teminat tamamlanır ise tedbirin devamını yatırılmaz ise, tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirketin …. Bankası … Şubesi …. seri numaralı çeki 10/07/2023 tarihli olarak ve 2.000.000,00 TL bedelli olarak, …. seri numaralı çeki 10/08/2023 tarihli olarak ve 2.000.000,00 TL bedelli olarak doldurup müvekkili şirket yetkilisine teslim ettiğini, sadece bu çekleri değil bunlarla birlikte her biri 2.000.000,00 TL bedelli … Bankası …. Şubesine ait 8 adet çeki müvekkili şirkete teslim ettiğini, dava konusu çeklerin sahte olarak düzenlenmediği açıkça ortada iken tedbire itirazın reddedilmesinin gerekçesinin sahteciliğin ortaya konulmasının ilk derece mahkemesinin hatalı ve çelişkili olarak karar verdiğini gösterdiğini, müvekkili şirketin davacı şirket tarafından kendisine verilen çekleri kendi iş ve işlemleri ile ilgili olarak üçüncü kişilere cirolayarak verdiğini, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir kararının bu cirantaları da zarara uğratacak nitelikte olduğunu belirterek, verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine dair kararın kaldırılmasına, verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, aksi kanaat hasıl olacak ise ihtiyati tedbirin sadece davalı şirket tarafından ibraz edilmesi veya takibe konulması olarak daraltılmasına, iyi niyetli üçüncü kişilerin tedbir kapsamı dışında bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Talep, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati tedbire yapılan itirazın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, … Bankası … Şubesine ait …. ve …. seri numaralı her biri 2.000.000,00’ar TL bedelli çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında, dava dilekçesinde davacı tarafça davaya konu edilen çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istenirken harca esas miktarın 50.000,00 TL olarak bildirildiği ve talep uyarınca 50.000,00 TL bedel üzerinden çekler nedeniyle %30 oranında teminat karşılığında çeklerin ibraz edilmesi halinde ödenmemesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verildiği, davalı tarafın ihtiyati tedbir kararına yönelik itiraz dilekçesi ve cevap dilekçesi sonucunda davaya konu edilen çek bedellerinin 2.000.000,00’ar TL olduğu, dolayısıyla dava değerinin toplam 4.000.000,00 TL olduğunun tespit edildiği, davalı tarafın ihtiyati tedbir kararına itirazı sonucunda mahkemece 09/08/2023 tarihinde teminat miktarının çeklerin toplam bedelinin %15’i oranında teminatın ikmali halinde ihtiyati tedbir kararının 4.000.000,00 TL üzerinden kabul edildiğini, teminatın ikmal edilmemesi halinde çeklerin toplam bedeli 4.000.000,00 TL üzerinden değil sadece 50.000,00 TL üzerinden verilen ilk ihtiyati tedbir kararının devam edeceğinin belirtildiği görülmüştür.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 18.06.2014 tarih, 6545 sayılı Kanun’un 45. maddesi ile değişik 5. maddesinde ”…Asliye ticaret mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemelerde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur. Konusu parayla ölçülebilen uyuşmazlıklarda dava değeri üç yüz bin Türk Lirasının üzerinde olan dava ve işler ile dava değerine bakılmaksızın; İflas, iflasın kaldırılması, iflasın kapatılması, konkordato ve yeniden yapılandırmadan kaynaklanan iş ve davalara, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda hâkimin kesin olarak karara bağlayacağı işler ile davalara, şirketler ve kooperatifler hukukundan kaynaklanan genel kurul kararlarının iptali ve butlanına ilişkin davalara, yönetim organları ve denetim organları aleyhine açılacak sorumluluk davalarına, organların azline ve geçici organ atanmasına ilişkin davalara, fesih, infisah ve tasfiyeye yönelik davalara, 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa ve 21/6/2001 tarihli ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununa göre yapılan tahkim yargılamasında; tahkim şartına ilişkin itirazlara, hakemlerin seçimi ve reddine yönelik davalar ile yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizine yönelik davalara ilişkin tüm yargılama safhaları, bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülür ve sonuçlandırılır. Heyet hâlinde bakılacak davalarla ilgili olmak üzere, dava açılmadan önce veya açıldıktan sonra talep edilen ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbirler de heyet tarafından incelenir ve karara bağlanır…” hükmü düzenlenmiştir. Belirlenen 300.000,00 TL’lik miktar her yıl HMK’nun EK-1. maddesi uyarınca her yıl ilan edilen yeniden değerleme oranının arttırılmasıyla uygulanmaktadır. 2023 yılında da miktar 1.000.000,00 TL’ ye yükseltilmiştir.
Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gerekmektedir.
Eldeki davanın, toplam 4.000.000,00 TL bedelli çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmakla, ihtiyati tedbir kararına itirazın (toplam bedel üzerinden harç ikmal edildiğine göre) tek hakim tarafından değerlendirilerek karar verildiği (kabule göre de davaya konu edilen iki farklı ve her biri 2.000.000,00’ar TL bedelli çek olduğuna göre 50.000,00 TL’lik kısımla ilgili verilen ihtiyati tedbir kararının hangi çeke ilişkin olduğunun da açıklanmadığı) anlaşıldığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın heyet halinde görülüp sonuçlandırılması ve ihtiyati tedbir talebi ve verilecek karar ile itirazın heyetçe değerlendirilebilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine, kararın kaldırılma sebebine göre davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun re’sen sebeplerle KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/08/2023 tarih ve …. Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davalı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 269,85 TL maktu istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince talebi halinde davalıya İADESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.14/11/2023