Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/2384 E. 2023/1748 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 08/09/2023
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 02/11/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilin davalı …. adına 26/02/2016 tanzim tarihli 28/02/2017 vade tarihli 250.000,00-TL. bedelli bir bono imzalayarak teslim ettiğini, bononun vadesi geldiğinde müvekkil tarafından …ya ödendiğini ve ödendiğine dair davalı tarafından müvekkile ibraname imzalattırıldığını, ancak ödenen bu bononun Antalya 2. İcra Dairesinin …. E. sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, açılan bu icra dosyasının da davalı ….a temlik ve devir olunduğunu, haciz işlemi uygulanan iki taşınmazın satış işlemlerine başlanıldığını, taşınmaz ihalesinin Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin …. Esası ile devam ettiğini ve Antalya, … …. Mah. …. Sk. …. Ada … Parsel …. /Antalya adresindeki taşınmazın 10/05/2023 tarihinde satışa çıkarılmış durumda olduğunu, müvekkil tarafından davalıyı iş bu bonoyu teslim ve iadesi hususunda defalarca uyardığını, davalının kötü niyetli davranarak yapılan bütün işlemleri devam ettirdiğini, bu nedenlerle söz konusu icra takibinin ihtiyati tedbir verilerek durdurulmasını, takibin iptalini, 10/05/2023 tarihinde yapılacak olan satışın durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen 09/05/2023 tarihli ara karar ile; davacı vekilinin icra dosyasında takibin durması yönünde ihtiyati tedbir talebinin “.. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez…” şeklinde düzenlendiği, her ne kadar davacı yanca icra takibinin durdurulması talep edilmişse de; İİK’nın 72/3 maddesinin 1. cümlesi uyarınca yasanın emredici hükmü nazara alınarak, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilemeyeceğinden, takibin ve taşınmaz satış işlemlerinin durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin reddine karar, Ancak çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince; eksik harç ikmal edildiğinde, İİK’nın 72/3 maddesinin 2. cümlesi uyarınca, menfi tespit talep edilen bono bedeli olan 250.000,00-TL’nin %20’i üzerinden hesap edilen 50.000,00-TL nakdi teminatın mahkememiz veznesine depo edilmesi veyahut kesin ve süresiz teminat mektubu ibraz edilmesi karşılığında icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir konulmasına” karar verilmiştir.
Davalı vekili, davacının aynı icra dosyası için yine aynı taleple derdest olan Antalya 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile 08/05/2023 tarihinde dava açtığını, dava dosyasına mahkemece görevsizlik kararı verildiğini, davacı vekilince önce 09/05/2023 tarihinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmiş; yine aynı gün mahkemeye dava açtığını, aynı davanın aynı mahkemede ya da başka mahkemede iki kere açılmış olmasının derdestlik şartlarını taşımadığını, yine davacı Antalya 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında 11/05/2023 tarihinde yazılı beyan ile dosyadan açıkça feragat ettiğini, davadan tamamen feragat edilmesiyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın son bulduğunu, davacının aynı davayı tekrar açması halinde ise kesin hüküm gerekçesiyle davanın reddedilmesi gerektiğini, yine davacı tarafın dava değeri düşük gösterildiğinden, eksik harç ikmal edilmeden, davaya devam edilemeyeceğini, eksik harcın ikmali için davacı tarafa kesin süre verilmesini, harcın, verilen kesin sürede ikmal edilmemesi durumunda, dava şartlarından olan harcın ikmal edilmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın sunmuş olduğu dava dilekçesinde, iddia etmiş olduğu hususlar, yasal dayanaktan yoksun, somut bir delile dayanmayan ve tamamen soyut iddialardan ibaret olduğunu, davacı ile müvekkili arasında, dava dilekçesinde iddia edilen hususlar, hiç bir zaman gerçekleşmemiş olup, davacının talepleri, tamamen karşılıksız maddi menfaat temin etmek üzere dile getirildiğini, davanın kabulü halinde, davacı taraf, sebepsiz yere zenginleşecek, hakkaniyete tamamen aykırı bir hüküm tesis edileceğini, müvekkilinin hiçbir zaman ibraname vermediğini, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, dosyanın hem derdest hemde feragat sebebiyle uyuşmazlık son bulduğundan; dosyadaki tüm tedbirlerin kaldırılmasına; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen 08/09/2023 tarihli ara karar ile; Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi hakkında verilen ara karar, İİK’da düzenlenen kanun maddesine ve Bölge Adliyesi Mahkemesi yerleşik uygulamasına uygun olup, davalı tarafça itiraz olarak öne sürülen sebepler, ihtiyati tedbirin içeriği de düşürünelerek; tedbirin kaldırılmasına sebep olacak sebepler olmadığını, ihtiyati tedbirin geçici hukuki himaye niteliğinde olması nedeniyle, itiraz dilekçesinde belirtilen bazı hususlar ihtiyati tedbirin incelenmesi sınırının dışında olup, teminat miktarı ise İİK’nın 72/3 ve 4. Maddelerine uygun olarak verildiğinden davalı vekilinin itirazının ve tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir.
Ara karara karşı davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından işbu davaya konu aynı icra takip dosyası yönünden Antalya 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile 08/05/2023 tarihinde dava açıldığını, davanın mahkemece HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartının yokluğu nedeniyle reddine, mahkemenin görevsizliğine, HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde başvurusu ve talebi halinde dosyanın görevli Antalya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiğini, davacı tarafın önce 09/05/2023 tarihinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep ettiğini, yine aynı gün Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesine aynı taleplerle dava açtığını, 09/05/2023 tarihinden Antalya 13.Asliye Hukuk Mahkemesinin ….esas sayılı dava dosyasına davacının feragat dilekçesi sunduğunu mahkemece 11/05/2023 tarihli … esas …. ek kararla ile davacının feragatı nedeniyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğini feragat nedeniyle taraflar arasında ki uyuşmazlığın son bulduğunu , davacının aynı davayı tekrar açmasının mümkün olmadığını bu nedenle kesin hüküm bulunduğunu, davanın reddi gerektiğini, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, feragat edilmiş bir hakkın ve davanın konusunun ıslah ile değiştirilmesinin imkansız olduğunu yerel mahkemenin ilk dilekçeyi ıslah dilekçesi olarak görerek bu dosyayı heyet olarak görmeye karar verdiğini, bu anlamda ne davaya devam etme ne de ihtiyati tedbirin kaldırılmamasında hukuki yararın bulunmadığını belirterek mahkemenin itirazın reddine ilişkin kararının kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür.
Dava Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan keşidecisi davacı olan 26/02/2016 tanzim tarihli 28/02/2017 vade tarihli 250.000,00 TL bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup talep mahkemece 09/05/2023 tarihinde verilen İİK’nun 72/3 mad. 2. Cümlesi uyarınca menfi tespit talep edilen bono bedeli olan 250.000,00 TL nin %20 si üzerinden hesap edilen 50.000,00TL nakti teminatın mahkeme veznesine depo edilmesi veya kesin ve süresiz teminat mektubu ibraz edilmesi halinde icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda verilen ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine ilişkin 08/09/2023 tarihli ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı tarafından Antalya 13.Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas sayılı dava dosyası ile 26/02/2016 tanzim, 28/02/2017 vade tarihli 250.000,00 TL bedelli bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitinin istediği, mahkemece davaya konu bononun kıymetli evrak olması nedeniyle TTK’nun 4.maddesi uyarınca davanın mutlak ticari dava olduğu kanaati ile davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartının yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, mahkemenin görevsizliğine, HMK’nun 20. Maddesi uyarınca talep halinde dosyanın görevli Antalya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, davacının verilen iş bu karar uyarınca dava dosyasının Antalya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini 09/05/2023 tarihli dilekçesi ile talep ettiği, aynı gün aynı istemle Antalya 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dava dosyası ile dava açtığı, 11/05/2023 tarihinde davacı tarafça sunulan yazılı beyan ile Antalya 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas sayılı dava dosyasından feragat ettiğini bildirdiği, mahkemece …. Esas …. karar sayılı 11/05/2023 tarihli ek karar ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği tespit edilmiştir.
İstinaf talebine konu edilen karar 08/09/2023 tarihli davalılar vekilinin ihtiyati tedbire itirazının ve davalı .. nın ihtiyati tedbirin kaldırılması taleplerinin reddine ilişkin ara karardır. 08/09/2023 tarihinden önce davacı taraf ihtiyati tedbire konu edilen bono yönünden daha önce açtığı Antalya 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas sayılı dava dosyasına davadan feragat dilekçesi sunduğu ve dosyanın eldeki dava dosyasıyla derdestlik oluşturduğu sübut olmakla mahkemece davalıların ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazlarının kabulü ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerekirken aksi yönde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun yalnızca az yukarıda açıklanan sebeple 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince esastan kabulüne, ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin ilk derece mahkemesi ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK.nun 353/1-b-2 maddesi gereğince Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/09/2023 tarih ve …. Esas sayılı ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
a-İhtiyati tedbire vaki itirazın KABULÜ ile ilk derece mahkemesinin 09/05/2023 tarihli ara kararının KALDIRILMASINA,
b-İhtiyati tedbir talebinin REDDİNE,
c-İhtiyati tedbire ilişkin müteakip işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-İstinaf karar harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,
b-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda davalı lehine dikkate alınmasına,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.02/11/2023