Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/2364 E. 2023/1749 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 14/08/2023
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 02/11/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin Antalya İli …. ilçesi … Mahallesi mevkii … ada …. parselde kayıtlı arsa üzerinde yapılan binanın 2022 yılı Kasım ayında teslim edilecek … blok .. Kat …. numaralı dairesine karşılık gelmek üzere …. nolu kooperatif hissesinin kendisine satımı konusunda 14.09.2022 tarihli Antalya 27. Noterliğinde …. yevmiye no ile düzenlenen kooperatif hisse devir sözleşmesi uyarınca davalılardan …’la anlaştıklarını, satış bedeli olarak belirlenen 630.000,00 TL’nin 5.000 TL’sini elden nakit olmak üzere kalanını yine davalı …’ın İBAN hesabına göndermek suretiyle edimini ifa ettiğini, yine kooperatif yetkilisi olduğu söylenen ancak …. tarafından 15.000 TL masraf bedeli içeren makbuz karşılığında davacı müvekkiline 14/09/2022 tarihli kooperatif üyeliğine kabul edildiği yönünde …. Konut Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu adına başkan ve muhasip kaydı ve tapudaki kayıt işlemi ile ilgili düzenleneceği söynen belgelerin verilmediğini, müvekkilinin edimi yerine getirdiği halde, davalı kooperatifin edimini yerine getirmediğini, 23/01/2023 tarihinde söz konusu kooperatif hisselerinin yönetim tarafından aslında yüzlerce kişiye satıldığını ve buradan kendisi gibi hisse alanlarla birlikte dolandırıldığını davacının resen öğrendiğini, yine kooperatifin usulsüz işler yaptığını fark eden davalı … uğradığı zararı, hisseyi devir aldığı kişi yada kooperatiften istemek yerine aslında birden fazla kişiye satılmış olan payını 14.09.2022 tarihinde Noter sözleşmesi ile kooperatifin bu durumundan tamamen habersiz olan müvekkiline sattığını, söz konusu kooperatifin Ankara’da olduğu gibi Antalya ilinde de birçok kişiyi anlatılan yöntemle mağdur edildiğini, müvekkilinin kooperatif hissesi alımı için ödediği bedelin genel hükümlere göre sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince paranın uğradığı değer kaybı nazara alınarak denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda hesaplanarak, mahkemece, davacının ödediği bedelin, enflasyon, mevduat, altın, döviz, gayrimenkul fiyatlarındaki artış, asgari ücretteki artış, memur maaşındaki artışa göre uyarlanarak güncellenmesi, bu ilkeler doğrultusunda uzman bilirkişi kurulundan denetime elverişli , ayrıntılı rapor alınıp sonucuna göre denkleştirici adalet ilkesi de göz önünde bulundurularak müvekkilimin 2022 yılında davalılara toplamda ödemiş olduğu (630.000,00 TL +15.000,00TL) 645.000,00 TL’nin denkleştirici adalet ilkesi gereği günümüzde ulaşacağı değerin bilirkişi marifetiyle tespiti ile en yüksek banka reeskont faizi uygulanarak davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına ve müvekkiline ödenmesine, teminatsız olarak davalıların mal kaçırmasını önlemek amacıyla kooperatifin inşaatını yaptığı … ilçesi … Mahallesi mevkii …. ada …. parsel üzerine ve diğer davalının varsa tapuda adına kayıtlı gayrimenkul ve trafiğe kayıtlı aracı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin … ili …. İlçesi …. Mahallesi ,… Ada …. Parselde bulunan …. Kat …. numaralı bağımsız bölüme ilişkin, …. Konut Yapı Kooperatifi ünvanlı kooperatifteki …. nolu ….e ait olan hissenin kendisine satımı konusunda anlaştıklarını ve 16.03.2022 tarihli Antalya 18. Noterliği’nde …. yevmiye no ile düzenlenen kooperatif hisse devri sözleşmesi ile müvekkilinin kooperatif hissesini satın aldığını, davalı kooperatifin 16.03.2022 tarihli, …. Karar nolu kararı ile kooperatif yetkili organı müvekkilin kooperatif üyeliğine karar verildiğini, müvekkilinin 2022 yılında evlenmesi nedeni ile maddi sıkıntılar yaşaması nedeni ile …. Konut Yapı Kooperatifi ünvanlı kooperatifteki hissesini sarı sitede satışa çıkarmış ve …’ün sarı site aracılığıyla müvekkil ile iletişime geçmiş, kendisinin gerekli araştırma ve incelemesi neticesinde …. nolu kooperatif hissesinin kendisine satımı konusunda müvekkili ile anlaştıklarını ve 14.09.2022 tarihli Antalya 27. Noterliği’nde …. yevmiye no ile düzenlenen kooperatif hisse devri sözleşmesine istinaden müvekkil hissesini devrederek devir borcunu resmi olarak yerine getirdiğini, kooperatif ortaklığını sona erdiren nedenler gerçekleştiğinde sorumluluk da sona erdiğini, buna göre, örneğin ölüm halinde sorumluluk ölüm tarihinde, kooperatif ortağının ayrılması durumunda çıkma yahut çıkarılma işlemlerinin kesinleştiği tarihlerde sorumluluk sona erdiğini, davalı müvekkil, usule uygun olarak devir aldığı kooperatif hissesini yine usule uygun ve noter huzurunda resmi olarak davacıya devrettiği zamanda kooperatif ile ortaklar arasında mevcutta bir uyuşmazlık söz konusu olmadığı ve kooperatif bünyesindeki şantiyenin devam ettiği, 14.09.2022 tarihi itibariyle kooperatif üyelik haklarının tamamının davacıya devredildiğini, bu tarihten sonraki kooperatif üyeliği sorumluluğunun her yönüyle kendisine ait olduğundan devir tarihinden sonra ortaya çıkan uyuşmazlıklara ilişkin zararlar müvekkile yükletilmesi talebinin hukuka aykırı olduğundan, müvekkil aleyhine açılan davanın öncelikle husumet yokluğundan reddine, müvekkilinin kooperatif ile bir bağlantısı ve ilişkisi kalmadığından ikame edilen davanın müvekkil yönüyle görevsizliğine, mahkemece esasa ilişkin inceleme yapılması durumunda davacının uğradığını iddia ettiği zarar müvekkile yükletilemeyeceğinden ve müvekkilin sorumluluğu bulunmadığından davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 14/08/2023 tarihli tensip zaptı ile; “Davacının ihtiyati tedbir talebinin dava, para alacağına ilişkin olup, tedbir istenen taşınmaz, davalının varsa tapuda adına kayıtlı gayrimenkul ve trafiğe kayıtlı aracı uyuşmazlık konusu olmadığından davacı vekilinin ihtiyati tedbirin yasal şartları dosyada mevcut olmaması nedeni ile davacının tedbir taleplerinin reddine” karar verilmiştir.
Ara karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalılara karşı açılan iş bu davada kooperatif hisse satış sözleşmesi gereği daire bedeli olarak ödenen 645.000,00 TL alacağın denkleştirici adalet ilkesine göre günümüzde ulaştığı değere güncellenerek sözleşme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka reskont faizi ile birlikte tahsili ve geçen süre içerisindeki zararların tazmininin talep edildiğini, davalıların mal kaçırmasını önlemek amacıyla kooperatifin inşaatını yaptığı …. ilçesi, …. Mahallesi mevkii …. ada …. parsel üzerine ve diğer davalının varsa tapuda adına kayıtlı gayrimenkul ve trafiğe kayıtlı aracı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep edildiğini, ancak mahkemenin davaya konu uyuşmazlığın para alacağına ilişkin olduğundan bahisle tedbir istenilen taşınmaz ve aracın dava konusu olmadığından ihtiyati tedbir talebini red ettiğini, oysa ki bir kooperatif hissesini birden fazla kişiye satarak yüzlerce insanı mağdur eden kooperatif yöneticileri hakkındaki ceza soruşturması nedeniyle ortadan kaybolduğunu, inşaattaki faaliyetlerin durdurulduğu ve mal kaçırmalarının kuvvetle muhtemel olduğu, bu nedenle müvekkilinin alacağını tahsili aşamasında hakkını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı, telafisi güç veya imkansız zararların meydana gelebileceği anlaşıldığından mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek kaldırılmasını ve kooperatifin inşaatını üstlendiği ve daire satışı yaptığı tapuya kayıtlı …. ilçesi, …. ada …. parselde bulunan taşınmaz üzerine teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Dava, tazminat davası olup, talep, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, ara kararın usul yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.02/11/2023