Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 11/09/2023
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 02/11/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı ile ev dekorasyonu ve peyzaj yapılması amacıyla anlaşma yaptığını, yapılacak iş karşılığında davalı tarafa ödenmek üzere 225.000 TL ve 22.500 TL’lik 2 adet bono teslim edildiğini, davalı tarafından yapılmış olan işin karşılığında bonolar nazarında davalı …’ya ait …. Bankası ibanına toplam 247.500 TL gönderildiğini, bu miktarın 18/04/2023 ve 25/04/2023 tarihleri arasında parça parça gönderildiğini, bedelleri ödenen bonoların icra takibine konulma ihtimalının mevcut olduğunu, bonoların ödeme tarihlerinin geçtiğini, bonoların ödeme tarihinden önce tahrif edilerek veya normal şekilde 3. Kişilere ciro edilmiş olma ihtimalinin bulunduğunu belirterek dava konusu bonolar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilerek ödeme yasağı ve muhtemel açılması icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini, bonalara istinaden borçlu olmadığının tespitine ve bonoların iptali ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 02/05/2023 tarihli ara karar ile; “Davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabul, kısmen reddine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 393/1. maddesi gereğince, ihtiyati tedbire ilişkin bu karar tarihinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde toplam 247.500 TL’lik bonolar bedelinin %15’i oranında hesaplanan 37.125,00 TL nakdi teminatın veya kesin ve süresiz banka teminat mektubunun Mahkememize ibrazı halinde tedbir isteyenin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile; 22/12/2022 düzenleme, 05/02/2023 ödeme, düzenleme yeri … , Borçlusu …. , Lahdarı …. olan 22.500 TL bedelli ve 22/12/2022 düzenleme, 05/02/2023 ödeme tarihli, düzenleme yeri … , borçlusu …., Lehdarı …. olan 225.000 TL bedelli bonoların teminat yatırıldığında bu dava tarihinden SONRA VE SADECE davalı … tarafından dava konusu bonolara istinaden davacı aleyhine icra takibi başlatılması halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 72/2. maddesi gereğince takibin tedbiren durdurulmasına, dava konusu bonolar üzerine ödeme yasağı konulması talebinin reddine” karar verilmiştir.
Davalı vekili, borcun sebebi olan temel ilişkiyi gösteren bir açıklamanın senet üzerinde yapılamayacağını, davacının her ne kadar senetler üzerinde yazılı olan para miktarlarının TL olarak yazıldığını ve senette tahrifat yapılarak tl olarak yazılan para biriminin euro para birimine çevrildiğini iddia etmişse de bu hususun gerçek dışı olduğunu, senetler incelendiğinde TL para biriminin üstünün çizilerek euro yazıldığını ve paraf yapıldığının görüleceğini, atılan parafların borçlunun el ürünü olduğunu, davacı yanın senette tahrifat yapıldığı iddiaları yalnızca soyut ve dayanaksız söylemlerden ibaret olduğunu, davacının ödediğini iddia ettiği 22/12/2022 düzenleme tarihli ve 05/02/2023 ödeme tarihli 22.500,00 Euro ve 225.000,00 Euro bedelli senetlerin tamamının taraflarınca ödenmemiştir. davacı tarafından müvekkiline euro’nun o gün ki kur karşılığı olan TL üzerinden bir takım ödemeler yapıldığını, bu ödenen tutarı da 247.500,00-TL’ye denk getirdiğini ve sanki borç 247.500,00-Euro değil de 247.500,00-TL gibi göstermeye çalıştığını, işbu nedenle davacıya karşı Alanya İcra Müdürlüğü …. esas ve Alanya İcra Müdürlüğü …. esas sayılı dosyaları üzerinden icra takibi başlatıldığını, davacının mahkememiz dosyasından ihtiyati tedbir talepli olarak açılacak icra takiplerinin durdurulması kararı alarak açılan icra takiplerini tedbiren durdurduğunu, Fakat bu tedbir kararı yerinde olmayıp kaldırılmasını talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu, teminatın bu sebeple 247.500 euro (225.000 euro + 22.500 euro) bono bedeli üzerinden hesaplanmasını ve eksik kalan teminat miktarının yatırılmasını aksi takdirde ihtiyati tedbir talebinin kaldırılmasını talep ettiklerini, şayet aksi halde davacının mal kaçırmak sureti müvekkilini zarara uğratacağını belirterek; usul ve yasaya aykırı olan ve eksik hesaplanmış olan teminata istinaden verilmiş olan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 11/09/2023 tarihli ara karar ile; davacı takipten önce açmış olduğu menfi tespit istemli davada ihtiyati tedbir talep etmiştir. Mahkememizin 02/05/2023 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir kararı verilmiş, davalı vekilince ihtiyati tedbire itiraz edilmiştir. Mevcut bir durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın veyahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde ihtiyati tedbir kararı verilebilecek olması, ihtiyati tedbir talep eden tarafın dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunluluğu bulunması; talep eden tarafından ortaya konulan delillerle geçici hukuki koruma için yaklaşık ispata yeter mahiyette olması, muhtemel menfi tespit davası kazanılsa dahi sonuçsuz kalmasının önlenmesi amacıyla ve gecikmesinde sakınca görülmesi nedeniyle, menfaatler dengesi de göz önünde bulundurularak, mahkemece uygun bulunan teminat karşılığında dava konusu bonolara istinaden davadan sonra davacı aleyhine davalı tarafından icra takibi başlatılması halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 72/2. maddesi gereğince takibin tedbiren durdurulması şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve aynı nedenlerle tedbire itirazın reddine karar verilmiştir.
Ara karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme dosyasında ihtiyati tedbir kararı vererek açılan icra takipleri tedbiren durdurulduğunu, tedbir kararının yerinde olmadığını, davacının kötü niyetli olarak huzurdaki davayı sanki bonoların TL para cinsinden düzenlenmiş gibi iddia ederek açtığını, oysaki bonoların Euro para cinsinden düzenlendiğini, bu sebeple teminatın 247.500 Euro üzerinden hesaplanması gerektiğini, eksik kalan teminat miktarının yatırılması gerektiğini, aksi taktirde ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, uyuşmazlık öncesinde veya uyuşmazlık süresince talep sahibinin talep ettiği hakkını ileride açacağı veya devam eden bir davanın sonunda elde etmesinin sağlanması amacıyla getirilmiş bir tür hukuki güvence sistemi olan ihtiyati tedbirin karşı tarafın tasarruf hakkını sınırlandıran bir koruma olduğundan alelade bir talep üzerine yerine getirilemeyeceğini, HMK’nın 389/1. maddesindeki yasal koşulların oluşmadığı gibi bu şartları taşıdığına ilişkin tedbir kararında bir gerekçe de bulunmadığını, belirterek Alanya Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası üzerinden verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür.
Dava, menfi tespit davası olup, talep, ihtiyati tedbir talebine yapılan itirazın reddine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, mahkemece davaya konu bonoların Euro cinsinden toplam değeri üzerinden yatırılması gereken eksik harcın tamamlanmasının sağlandığı, ihtiyati tedbir kararında hükmedilen teminatında Euro cinsinden toplam değeri yönünden tamamlandığı ve davacı tarafça ikmal edildiğinin anlaşılmasına, ara kararın usul yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.02/11/2023
…