Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/2226 E. 2023/1638 K. 16.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 16/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 09/08/2023
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 16/10/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talep eden vekili, müvekkili kooperatif tarafından Ürün Alım – Satım Protokolü ve bir adet fatura kapsamında peşin olarak satışı yapılmasına rağmen bedeli ödenmeyen 27.140 kg dökme arpa bedeli bakımından kanuna, ticari teammüllere ve Ürün Alım – Satım Protokolüne aykırı hareket ederek borcunu vadesinde ödemeyen borçlu firma yönünden zarar miktarının oldukça yüksek olması ve mal varlığına el atılacağını tahmin edebiliyor olması nedeniyle mallarını kaçırma ihtimali bulunduğundan, borçlunun alacağının tahsilini imkansız kılacak her türlü girişimlerini ortadan kaldırmak amacıyla davalı şirketin borca yeter miktarda taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki alacaklarının durdurulması amacıyla ihtiyati haciz talep etmiştir.
Mahkemece, ihtiyati haczin şartlarının mevcut olmadığı kanaatiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, talep eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Talep eden vekili istinaf dilekçesinde; “Müvekkil kooperatifin üst birliği olan Tarım Kredi Kooperatifleri Antalya Bölge Birliği ile borçlu (firma) … arasında imzalanan Ürün Alım – Satım Protokolünün 3) KONU maddesinde “Bölge Birliğine bağlı Tarım Kredi Kooperatifi ortaklarının kooperatif faaliyet alanı içerisinde bulunan ve ortak çiftçiler mülkiyetinde sözleşmeli ve/veya sözleşme yapılmadan üretilen ürünlerin değerlendirilmesi, karşılıklı mutabık kalınmak şartıyla ürünlerin peşin satışının yapılması”, 5) KAPSAM maddesinde “Bölge Birliğine bağlı birim kooperatiflerde, kooperatif faaliyet alanı içerisinde bulunan ve ortak çiftçiler mülkiyetinde yetiştirilen ürünlerin, alımın yapılması, firma depolarına taşınması ve değerlendirilmesi hususlarında, firma ve Bölge Birliğince yürütülecek iş ve işlemleri kapsar.” 6-C) PEŞİN SATIŞLAR bendinde “Bölge Birliği ile firma arasında, fiyatta mutabık kalınmak kaydıyla ortak ürünlerin değerlendirilmesi kapsamında alımı yapılan ürünler aşağıdaki şartlarda peşin (her hafta son iş günü -cuma günü- ödenmek suretiyle) satışı yapılabilecektir. Firmaya tanzim edilen faturaların bedeli fatura tanzim tarihine müteakip her hafta son iş günü – cuma günü (cuma gününün resmi tatile denk gelmesi durumunda takip eden ilk iş günü) ilgili kooperatifin banka hesabına masrafsız havale ile yatırılacaktır. Bakiye ödemelerin gününde yapılmaması halinde fatura bedelinin vade tarihinden itibaren gecikmeli olarak tahsil edilen güne kadar ki BÖLGE BİRLİĞİ’nin KOOPERATİF’e uyguladığı teşkilat içi faiz oranından gecikme bedeli hesaplanarak belge karşılığında faiz faturası FİRMA’ya tanzim edilecektir.” 6-F) FATURALAMA bendinde “Sevkiyatı yapılan ürünler için teslim edildikten ve firma ile mutabık kaldıktan sonra kooperatif tarafından e-fatura tanzim edilir. Kooperatifler tarafından firmaya kesilen fatura üzerinden Ticaret Borsalarında yapılacak olan fatura tescil masraflarının tamamı firmaya aittir.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Bahse konu protokole istinaden müvekkil kooperatif tarafından ortaklarından 27.140 kg dökme arpa alınarak borçlu firmaya sevk edilmiştir ve e-fatura düzenlenmiştir. Borçlu firma tarafından e-faturaya itiraz edilmediği gibi herhangi bir iade faturası kesilmemiştir, böylelikle e-fatura muhteviyatı ile bedeli kabul edilmiştir. Peşin olarak satışı gerçekleştirilmesine rağmen bedeli ödenmeyen muaccel haldeki müvekkil kooperatif alacağı bugün itibariyle cem’an 173.696,00-TL’dir. Borçlu (firma) …nin borçlu bulunduğunu doğuran hususlar; “Ürün Alım – Satım Protokolü, fatura, faiz hesaplama cetveli, ticari defterlerimiz vb.” ispat vasıtalarının da ek yapılması suretiyle tüm dayanak ve delilleriyle birlikte ortaya konulmuştur. Ürün Alım – Satım Protokolünde kesin vade bulunmasına rağmen; bugüne kadar borçlu firma tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığından, işbu ihtiyati haciz talebinde bulunma zarureti hasıl olmuştur…. Borçlu firmanın son zamanlarda azımsanmayacak miktarda kredi başvurularında bulunduğu, maddi sıkıntı içine düştüğü, ihtiyati hacizlere muhatap olmaya başladığı, fabrikada alacaklıların sırada beklediği ve üzerine kayıtlı mal varlıklarını satma (elinden çıkarma) çabası içerisine girdiği gözetilerek; faiz hesaplama tablosundaki diğer kooperatifler uhdesindeki alacak miktarları da gözetildiğinde borç miktarının çok yüksek olması, dolaylı yollardan işbu ihtiyati haciz (zarar tazmini) talebimize vakıf olması ve mal varlıklarına el atılacağını tahmin edebiliyor olması nedenleriyle mallarını kaçırma ihtimali bulunduğundan; kurum alacağımızı güvence altına almak, alacağın tahsilini imkansız kalacak her türlü girişimleri ve mal kaçırma riskini ortadan kaldırmak amacıyla (haklarımızın derhâl korunmasında zorunluluk bulunduğundan borçlu taraf dinlenilmeden) ihtiyati haciz kararı verilmesini istemek zorunlu hale gelmiştir. Bu itibarla, borçlu …nin ödemekle mükellef olduğu (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla) 173.696,00-TL’lik alacağımız bakımından; kanuna, ticari teamüllere ve Ürün Alım – Satım Protokolüne aykırı hareket ederek borcunu vadesinde ödemeyen borçlu firma yönünden zarar miktarının oldukça yüksek olması ve mal varlığına el atılacağını tahmin edebiliyor olması nedeniyle mallarını kaçırma ihtimali bulunduğundan; borçlunun (firmanın) alacağın tahsilini imkansız kılacak her türlü girişimlerini ortadan kaldırmak amacıyla, borçlu … için borca yeter miktarda taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının (kurumumuzun kamusal yapısı, 1581 sayılı yasa ve ekte sunduğumuz emsal kararlar çerçevesinde) öncelikle teminatsız olarak; bu istemimiz yerinde görülmez ise gerekli ayni veya nakdi teminat karşılığında ihtiyaten haczini talep etme zarureti hâsıl olmuştur
” dilekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; talep eden vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Talep eden vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Talep edenin istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından karşı taraf lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1. bendi gereğince aynı kanunun 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.16/10/2023