Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/2182 E. 2023/1647 K. 16.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 16/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 14/07/2023
DAVANIN KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 16/10/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davacı …’in tapunun tapunun … Köyü, … Mevkii … ada pafta … ada … parselde kayıtlı 3869,00 m2 miktarlı, arsa vasıflı taşınmazda … Konut Yapı Kooperatifi adına kayıtlı A-B-C Bloklarda her biri 1/28’er arsa paylı C Blok 2.katta 9 BB mesken vasıflı taşınmazı kooperatif üyesinden satın aldığını, 09.11.2009 tarihli yönetim kurulu kararı ile üyeliğe kabul edildiğini, davacının, daireyi davalı …’dan satın aldığını kooperatife olan borçlarını ödediğini, davacının satın alma tarihinden önce kooperatifte ferdi mülkiyete geçiş sürecine girildiğini, mülk sahibi ile yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre payına düşen 6 dairenin tapuda, lehine kat irtifakı kaydı gerçekleştiğini, kalan 21 daire için noter huzurunda kura çekimlerinin yapıldığını, bütün üyelere daire tahsisi gerçekleştiğini, bu dairelerden 5 tanesinin, mülkiyet hakkına aykırı olarak güvence adıyla tapuda mülk sahibi lehine kaydedildiğini, kalan 16 daireden 5 dairenin ,bir kısım üyeler adına tapuya kaydedildiğini, 11 adet dairenin ise, dönemin yöneticisi davalı … ‘un kasıtlı davranışı ile tapuda Kooperatif adına kayıtlı kaldığını, bu arada Kooperatifler Kanunu 59.Maddesinde getirilen kooperatifle işlem yasağına aykırı olarak başkanı ve üyesi olduğu kooperatifle ticari muamelelere giriştiğini, bu sırada, kendisi ya da kendisine ait davalı … İnşaat lehine gerçek olmayan alacaklar ihdas ederek kooperatif aleyhine icra takibi başlattığını, kendi alacağı için gönderdiği icra takiplerini, borçlu sıfatıyla kooperatif adına yine kendisi alarak ve itiraz etmeyerek kesinleştirdiğini, sonrasında tapuya kaydettirmeyip kooperatif üzerinde bıraktığı daireleri bu alacaklar için sattırdığını, yaptığı bu işler nedeniyle kooperatif üyelerince şikayet edildiğini, Denizli Cumhuriyet Başsavcılığında soruşturmasının devam ettiğini, dava konusu dairenin de bu şekilde 3.İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyada davalı … İnşaat lehine, davalı …’na satıldığını, kooperatifin noter huzurunda kura çekimleri yapılarak tüm üyelere konut tahsisi gerçekleştiğini, bu tahsis kararı ile ferdi mülkiyete geçiş gerçekleşmiş olduğunu, davacının bu tahsis kararında davacının dairesinin … adına tahsisli olduğundan zaten tahsisli daire satın aldığını, satın alma kararı ile bu hak da halin icabı kendisine geçmiş olduğunu, bu nedenle dairenin, her ne kadar tapu devri gerçekleşmemiş olsa da resmi olarak kendisine ait olduğunu, Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerine göre dairenin mülkiyeti davacıya tahsis tarihinde geçtiğini, Kooperatifler Kanununda TTK, nun 179. Maddesinden farklı bir hüküm getirildiğini, ancak kooperatif aleyhine gerekli takibat yapılıp sonuç alınamaz ise sorumluluk durumlarına göre ortaklarına müracaat edilebilir ifadesine yer verildiğini, ortaklara müracaattan kasıt ise taahhüt ettiği sermaye payı olduğunu, ortağın taahhüt ettiği sermaye ise, üyelik karşılığı ödeyeceği aidatlar, devredeceği mallar,emeği veya peşin ödemeli bir ortak ise peşin olarak verdiğinden ibaret olduğunu, yani kooperatiften alacağını tahsil edemeyeceği anlaşılan alacaklı, o tarih itibariyle ödenmemiş sermaye borcu oranında ortak aleyhine takip yapabileceğini, davacının bütün ödemleri yaptığını, aleyhine takip yapılsa bile sonuçsuz kalacakken, kooperatif aleyhine başlatılan takip sonucu dairesinin satıldığını, takibe konu alacağın gerçek olmadığını, davalı …’un kooperatifin yönetiminde bulunduğu dönemde gerek kendisi adına gerekse kendisine ait … İnşaat San.ve Tic.Ltd.Şti. namına kooperatifle işlem yasağına aykırı davrandığını, Kooperatifler Kanunu 59.maddesi uyarınca, kendisi veya başkası namına, bizzat veya dolaylı olarak kooperatifle, kooperatif konusuna giren bir ticari muamele yapmasının yasak olduğunu, bu yasağı delmekle kalmamış, gerçek olmayan belgeler düzenleyip usulsüz muhasebe işlemleri eşliğinde kooperatifi borçlandırdığını, Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında kooperatiften alacaklı olmak şöyle dursun kooperatife borçlu olduğunun ortaya çıktığını, bunun yanında toplanan paraları borçlara ödemeyerek Kooperatifi ayrıca zarara soktuğunu, bu ve benzeri nedenlerle Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyada yargılamanın devam ettiğini, … ‘un haksız eylemlerinden dolayı kooperatif ve üyeler hali hazırda borçlarını ödeyemediklerini, yargılama giderleri, faiz ve benzeri ödemeler yapmak zorunda kaldıkları için zarara girdiğini, bu davada iptal taleplerinin yerinde görülmemesi halinde 10 adet dairenin satışına neden olduğundan çok daha büyük zarara uğrayacağını, davacı da kendi dairesinin satışından dolayı zarar göreceğini, yapılan satışların yasal olmadığını, davacının da aralarında bulunduğu 10 adet dairenin 3.İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyadan aynı gün satıldığını, dairelerin satışı ayrı ayrı yapıldığını, tüm satışlara aynı üç beş kişinin katıldığını, bunlardan … , … ve … , 3.Ağır Ceza Mahkemesi … esas sayılı dosyada ihalelere fesat karıştırma suçundan birlikte yargılandıklarını, gerçek olmadığı anlaşılan bir borçtan dolayı, usulsüz ve haksız yollarla, kötü niyetli kişilere satış yapıldığını, satışlardan sonra, ihalenin feshi istemiyle 2.İcra Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosya ile dava açılmış, İcra Hukuk Mahkemesi dar yetkili olduğundan ve dava nedenleri işbu davadaki gerekçelerin dışında şekli konulara ilişkin olduğundan davanın olumsuz sonuçlandığını, kararın kesinleştiğini, daireler alıcılar üzerine kayıt edildiğini, bu dava ve beraberinde açılan davalar nedeniyle mal kaçırmayı düşünecek olan davalı, taşınmazı 3. Kişilere devredebileceğini, bu nedenle taşınmaz üzerine 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulması gerektiğini, mahkemenin davalı …’in iyi niyetli kabul etmesi halinde dahi, …’in herhangi bir zararı olmayacağını, zira kıymet takdir tutanağına göre 100.000,00 TL olan, gerçek değeri 150.000,00 TL dolaylarında olan daireyi 33.200,00 TL’ye satın aldığını, satarken hiçbir aşamada zarar etmeyeceğini, kar elde edeceğini, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları gereği mülkiyeti kendisine ait olan taşınmazın satışı yoklukla batıl olduğundan, üstelik kötü niyetli olduğu sabit olduğundan davalı …’na ait görünen mülkiyet hakkının butlan ya da iptaline karar verilmesi gerektiğini belirterek, öncelikle butlan veya iptal isteminin dava sonunda semeresiz kalmaması için tapunun … Köyü, … Mevkii … pafta … ada … parselde kayıtlı 3.869,00m2 miktarlı tapuda arsa vasıflı taşınmazda … Konut Yapı Kooperatifi adına kayıtlı A-B-C bloklarda her biri 1/28’er arsa paylı C Blok 2… Katta 9BB mesken vasıflı taşınmaz üzerine, 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine, tazminata hükmedilmesi halinde alacağın semeresiz kalmaması için davalı … İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti ve davalı …’un malvarlığı üzerine aynı amaçla 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve davalı … adına tesis edilen tapu kaydının davalıdan çok önce davacıya tahsis edilmiş olması ve davalı …’in kötü niyetinin sabit olması nedeniyle, yokluk nedeniyle butlanına, usulen yoklukla batıl sayılmayacağının takdir edilmesi halinde ise iptali ile davacı lehine kat irtifakı tesisine, HMK 107 mad uyarınca daha sonra artırılmak üzere butlan veya iptal taleplerinin yerinde görülmemesi halinde icra dosyalarında alacaklı görünen, ancak gerçekte alacaklı olmadıkları menfi tespit davasında tespit edilen davalı … İnşaat ve … aleyhine şimdilik 42.210,00 TL tazminatın haksız eylem tarihinden itibaren davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı adına tescilli Denizli ili, … Mah. … Ada … parsel … Blok … nolu bağımsız bölüm üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasını, zira müvekkilinin iyi niyetli 3. Kişi olduğunu bahse konu taşınmazı ihale ile satın aldığını, davacı ile diğer davalılar arasındaki husumetin müvekkilini etkilemesinin mümkün olmadığını, işbu tedbir kararı ile müvekkilinin ayni hakkını kullanmasının hukuka aykırı bir şekilde engellendiğini ve müvekkilinin mağdur olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen hususların ihale alıcısı olan müvekkili tarafından bilinmesi ya da bilinebilir olmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin taşınmazı Denizli 3. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında yapılan ihale neticesinde tapu siciline güvenerek aldığını, müvekkilinin mevcut durumda iyi niyetli tapu maliki konumunda olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, Davalı …’in bu taşınmazı 2011 yılında icra ihalesine girerek satın aldığı, satıştan sonra icra mahkemesinde açılan ihalenin feshine ilişkin davanın reddine karar verildiği, Denizli 2. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında görülen bu dava sonucunda şikayetin reddine dair verilen kararın Yargıtayca 12/06/2012 tarihinde onandığı, karar düzeltme talebinin ise 11/12/2012 tarihinde reddine karar verilmekle kararın bu tarihte kesinleştiği anlaşılmaktadır. Mahkememizin … esas sayılı dosyasında Antalya BAM 11. Hukuk Dairesinin 06/03/2023 tarih, … esas … karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere; ihale ile ilgili davalıların murisi hakkında bir mahkumiyet hükmünün olmadığı hususunda bir ihtilaf yoktur. Bilakis bu suçlama ile ilgili yapılan soruşturma sonucunda davalıların murisi hakkında takipsizlik kararı verildiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Mahkememizce en son icra edilen keşif sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda da Kooperatif başkanı …’un dolaylı olarak kooperatif ile ticari muamele içine girmek suretiyle kooperatifi borçlandırması neticesinde Kooperatife ait 11 adet bağımsız bölümün satılmasına neden olduğu ve kooperatif üyelerinin zararlarından sorumlu olduğu yönünde görüş bildirilmiş olup, davacı tarafça davalının bu kooperatif yöneticisi ile işbirliği içinde hareket ederek taşınmazı kötüniyetle edindiğine dair sunulmuş bir delil yoktur. Taşınmazı usulüne uygun yapılmış ihale ile edinen davalının, TMK’nun 1023. Ve 1024. maddesi anlamında kötüniyetli olarak taşınmazı edindiği usulünce kanıtlanamamıştır. Bu nedenlerle, tefrik edilen davanın ispat edilemediği kanaatine varılmış ve davanın reddine, şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava tefrik edilmeden önce davaya dahil olan davalılardan kooperatif yöneticisinin birçok yasal olmayan işlemler yaptığının tespit edildiğini ve davalıların murisinin bu edinimleri yasal olmayan işlemler neticesinde elde ettiğinin tespit edildiğini, davacının, davalı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatifçe kendisine tahsisi yapılan dairenin kooperatif başkanının usulsüz işlemleri nedeniyle Denizli 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından alınan satış kararı neticesinde ihale ile satıldığını, yapılan ihaleye ilişkin ihalenin feshi davası açıldığını, açılan davanın reddedildiğini, icra takibine karşı açılan menfi tespit davasının sonucunda kooperatifin icra dosyasında alacaklı görünen şirkete borçlu olmadığının tespitinin yapıldığını ve kararın kesinleştiğini, yapılan icra takibinde tefrik edilen dava dosyasındaki davalılardan … İnşaat isimli şirketin alacaklı borçlunun ise yine tefrik edilen davada davalı olan kooperatif olduğunu, … şirketinin yetkilisinin aynı zamanda kooperatifin de yetkilisi olduğunu, yani alacaklı ve borçlu sıfatının aynı kişide toplandığını, kooperatif yöneticisi olan dosya tefrik edilmeden önce davalılar arasında yer alan …’un yasada belirtilen ticaret yasağına aykırı olarak yapmış olduğu bu işlemler nedeniyle davacının evinin satıldığından dahi haberdar olmadığını, kaldı ki ihalenin feshine ilişkin davada taraf dahi olmadığını, evin satıldığını öğrenir öğrenmez kooperatif yöneticisi ve davalıların murisi … hakkında savcılığa şikayette bulunduğunu ve tapu iptal ve tescil davası açıldığını, şikayet sonucunda tefrik edilen dava dosyasındaki davalılardan … hakkında evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından dava açıldığını, yargılamanın devam ettiğini, Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında evin satışının yapıldığı icra dosyasının kesinleştirilmesinin sahtecilik sonucunda olduğuna ilişkin bilirkişi raporları alındığını, davalıların iyiniyetli olup olmadığının bu aşamada bir önemi bulunmadığını, sahtecilik yapılarak gerçekleştirilen tüm hukuki işlemlerin yoklukla malul olduğunu, bu nedenle verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, davanın kabulü gerekirken reddine karar verildiğini ya da en azından Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden dosyanın sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, dosya tefrik edilmeden önce davalı olan kooperatifin kura çekimi yaparak dairelerin üyelere tahsisinin sağlandığını, kooperatif başkanının yaptığı usulsüz işlemlerle davacının mülkiyet hakkının zedelendiğini, ihalede ihale katılımcıları arasında bir anlaşma yapıldığının icra dairesindeki tutanakların incelenmesinde görüldüğünü, ihaleye dayalı olarak yapılan satışlarda ihale alacaklısının iyiniyetinden bahsedilemeyeceğinden kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, kooperatif ortaklığından kaynaklı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, bu mümkün olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, ortağı olduğu kooperatif adına kayıtlı iken usulsüz işlemlerle davalı … adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali davacı adına tesciline olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkindir.
Davalı … davaya konu taşınmazı davaya konu edilen iddialar doğrultusunda Denizli 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında düzenlenen ihale ile satın aldığı hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacı taraf, davaya konu edilen taşınmazın gerek kooperatif yetkilisi gerekse taşınmazın ihale sonucu satışının sağlandığını iddia ettiği Denizli 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına konu edilen alacağın kooperatifin temsilcisi olan …’un aynı zamanda alacaklı görünen … Ltd. Şti.’nin yetkilisi olduğunu ve kooperatifle işlem yasağına aykırı davrandığını, usulsüz işlemlerle taşınmazın icra takip dosyasında ihale ile satışına neden olunduğunu ileri sürmektedir. Her ne kadar mahkemece … Esas sayılı dava dosyasından davalı … yönünden tefrik kararı verilmiş ise de, dava dilekçesindeki iddialar nazara alındığında davalı … adına taşınmazın tescil tarihi itibariyle iyiniyetli olup olmadığının tespiti ve terditli olarak açılan davada taşınmazın tapusunun iptalinin yasal koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin, gerçekleşmez ise davacının tazminat isteyip isteyemeyeceğinin ancak yapılacak yargılama sonucunda davacının tüm iddiaları, davalıların ayrı ayrı sundukları savunmaların dosyaya sunulacak delillerin birlikte değerlendirildikten sonra tespit edilmesi mümkün görüldüğünden mahkemece verilen tefrik kararı somut uyuşmazlığa uygun olmadığından mahkemece dava dosyasının yeniden … Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilerek davaların birlikte görülmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun sair istinaf sebepleri incelenmeksizin kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince Denizli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/07/2023 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Denizli 1. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince talebi halinde davacıya İADESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.16/10/2023