Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/209 E. 2023/360 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 23/12/2021
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 27/02/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi tarafından hukuksal koruma klozu ile birlikte genişletilmiş kasko sigortası ile sigortalanan ve kendisi tacir olan müvek- kiline ait … plakalı aracın 21/07/2020 tarihinde yaşanan kaza sebebiyle müvekki- linin, değer kaybı ve tamir süresince aracın kullanılamaması sebebiyle zarara uğradığını, bu zararın tahsili için Denizli 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esasında açılan davanın sonuçlandığını; açılan bu dava sebebiyle müvekkilinin avukatına Avukatlık Kanunu 164 mad. gereğince Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirtilen vekalet ücretini ödendiğini, müvek- kilinin vekiline ödediği miktarın tahsili için davadan önce davalı sigorta şirketine yapılan müracaatın sonuçsuz kaldığını belirterek; müvekkili tarafından vekalet ücreti, dilekçe yazım ve danışmanlık ücreti olarak avukatına ödenen 1.750,00 TL nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece verilen istinafa konu kararda özetle; davacının gerçek kişi, sigortalı aracın hususi araç olması karşısında taraflar arasındaki genişletilmiş kasko sigortasına ilişkin poliçenin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerektiğini gerekçesi ile; davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan reddine, kararın kesinleşmesi ve talep halinde dosyanın görevli mah- kemeyi gönderilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin tacir, uyuşmazlığa konu sözleşmenin genişletilmiş sigorta sözleşmesi olması karşısında davaya bakmaya görevli mah- kemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu, üstelik Hukuksal Koruma Sigortası Genel Şartları C.7 maddesine göre davanın ticaret mahkemesinde açılmasının gerekmesi karşısında kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında düzenlenen genişletilmiş (öğretim üyesi ve öğretmenlere özel) kasko sigorta poliçesinde yer alan hukuksal koruma klozu kapsamından kaynaklı sigor- talının sigortacısına açtığı tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı vekili her ne kadar davaya bakmaya görevli mahkemenin Hukuksal Koruma Sigortası Genel Şartları C.7 maddesine göre ticaret mahkemesi olduğunu belirtmekte ise de, mahkemelerin görevinin kanunla düzenlenebilecek olması karşısında kanun düzeyinde olmayan mevzuat hükmüne dayalı istinaf talebi yerinde değildir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının sigorta acentası olduğu sunulan istinaf dilekçesi ekindeki tica- ret bakanlığına ait firma bilgisi kaydından anlaşılmakta ise de, görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olması için sigortalı aracın tacirin ticari işletmesi ile de ilgili olmasının gerekme- sine, davacı vekilinin buna ilişkin bir kayıt sunmamış olmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Sonuç olarak; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldı- ğından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.27/02/2023

….