Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/2015 E. 2023/1615 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 12/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 10/07/2023
DAVANIN KONUSU : Şirketin Fesih ve Tasfiyesi
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 12/10/2023

İlk derece mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili; 10/07/2023 tarihli duruşmada tedbir harcını yatırdıklarını, davalı şirkete tedbiren kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen 10/07/2023 tarihli ara karar ile; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için aranan yaklaşık ispat koşullarının oluşmaması nedenleri ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
10/07/2023 tarihli ara karara karşı, davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; şirket yöneticilerinin görev ve yükümlülüklerini kanuna uygun biçimde yerine getirmediklerini, davalı şirketin ortakları arasında uzlaşma imkanının bulunmadığını, taraflar arasında pek çok dava ve çekişmenin bulunduğunu, davacının diğer pay sahiplerinden farklı muameleye tabi tutulduğunu, şirket imkanlarının davacı dışındaki ortaklara tahsis edildiğini, şirketin genel kurul toplantılarının yapılmadığını, davacıların bilgi hakkının engellendiğini, şirket yönetim kurulu üyeleri … ve …’ın bu şirket üzerinden turizm gelirlerini hukuka aykırı biçimde kendi çıkarları doğrultusunda orantısız ve hukuka aykırı yönetmesinden dolayı yönetici kayyum atanmasını, 10/07/2023 tarihli ara kararın kaldırılmasını ve dava sonuna kadar davalı şirkete yönetim kayyumu atanması talep etmiştir.
Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, anonim şirketin kötü yönetildiği iddiasına dayalı kayyım atanması istemine, olmazsa şirketin TTK’nın 324. maddesi uyarınca feshi istemine ilişkindir.
TTK’nın 353. maddesinde; anonim şirketin kurulmasında kanun hükümlerine aykırı hareket edilmesi halinde mahkemesince şirketin feshine karar verileceği, mahkemenin bu davanın açıldığı tarihte gerekli önlemleri alacağı belirtilmektedir. Yine organların eksikliği halinde 530. maddeye göre mahkeme şirketin durumunu kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre vermekle beraber bu sebeple şirketin feshine ilişkin dava açılıp da taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri almalıdır. Bunun dışında anonim şirkete kötü yönetime bağlı fesih talebi ile açılan dava üzerine kayyum tayin edilebileceğine ilişkin hüküm TTK’da bulunmamaktadır. TTK’ya göre ancak organ boşluğu bulunması halinde kayyım tayini mümkündür. Yine ortaklardan birinin şirketin haklı sebeplerle feshini talep etmesi halinde TTK’nın 531. maddesine göre mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına karar verebilir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda; HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK’nın 355/1 maddesi gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, ortakların kendi aralarındaki anlaşmazlıkların anonim şirkete kayyım tayin edilmesinin gerekçesi olamamasına, haklı sebeplerle fesih talebi üzerine anonim şirkete kayyum tayin edilmesine ilişkin bir düzenlemenin TTK’da öngörülmemesine, özellikle davalı tarafın davacının şirketteki payının kendisine ödenmesi suretiyle şirketten çıkarılmasını da istemesi karşısında daha önce de ilk derece mahkemesinin tedbir talebinin reddine ilişkin kararına karşı davacı tarafça yapılan istinaf başvurusu üzerine Dairemizce esastan ret kararı verildiği, değişen bir durum ve koşulun bulunmadığının anlaşılması karşısında ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacılar vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin ilk derece mahkemesi ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85 TL maktu istinaf karar harcı peşin olarak alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacıların istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.12/10/2023