Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1874 E. 2023/1508 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 21/09/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 18/07/2023
DAVANIN KONUSU : Alacak
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 21/09/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; 23.01.2019 tarihinde müvekkili ve … Döviz Yetkili Müessese A.Ş yetkilisi … tarafından protokol tarihinde henüz kurulmamış ve fakat kurulması için hazırlıkları yapılan … Döviz’in hisselerinin müvekkiline devri taahhüdünü içeren bir protokolün müştereken imzalandığını, işbu protokole göre protokol imza edildikten sonra kurulacak olan … Döviz’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan ilgili lisans izni için gerekli başvuru ücreti olarak 500.000,00-TL, masraf, harç, ilan vb. ödemeler ve ayrıca şirketin fiziken faaliyet göstereceği işyerinin kiralanmasına ilişkin ödemelerin tümü (altyapı, demirbaş ve montaj işlemleri dahil) müvekkili … tarafından üstlenileceğini, buna karşılık … Döviz Yetkilisi …’in ise, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’in mülga edilmeden önceki 18. Maddesinin 3. Fıkrası “Yetkili müesseselerde, faaliyet izni verildiği tarihten itibaren 1 yıl geçmedikçe hisse devri gerçekleştirilemez.” hükmüne göre döviz bürosunun devri için faaliyet izni aldıktan sonra 1 yıl boyunca devremeyeceğinden bu süre zarfında … nam ve hesabına döviz bürosunu çalıştırmayı ve bu süre geçtikten sonra … adına şirketin tüm hisselerini devir etme amacıyla devir işlemlerini başlatmayı taahhüt ettiğini, taraflar arasında derdest protokol ile müvekkili …’ın borcu altına girdiği … Döviz’in A grubu yetkili müessese olmak için asgari ödenmiş sermaye tutarının onda birine karşılık gelen 500.000,00-TL’yi Türkiye İş Bankası’na 07.03.2019 tarihinde kendi hesabından … Döviz nam ve hesabına kesin teminat mektubu verdiğini ve döviz bürosunun faal olabilmesi için gerekli demirbaş masraflarının ödemesini yaptığını, ayrıca müvekkilinin ve müvekilinin erkek kardeşi …’ın iki farklı taşınmazını, …’in çalışanı olarak tanıttığı …’a devrettiğini, daha sonra bahse konu meblağların …’e ödemesi yapıldığından, yine aynı taşınmazların … tarafından, eski malikler olan … ve …’a taşınmazların karşılığı olan bedel nakden ödendiği için iade edilmiş olup müvekkili tarafından …’in hesabına gönderilen bedeller ve tapunun maliklere iadesi işlem tarihleri dikkate alındığında bu hususun açıkça görüleceğini, anılan porotokolde, … Döviz’in müvekkil adına kaydının yapılıp devredileceği, mümkün olmaması halinde müvekkil tarafından gösterilecek 3. Kişiye de devrin yapılabileceği yönünde mutabakat sağlandığını, müvekkilinin anılan protokol ile yüklenen tüm yükümlülükleri yerine getirilmiş olmasına, aradan geçen onca zamana rağmen …’in çeşitli sebepler sunarak, taahhüt edilen hisse devri için gerekli yasal prosedürü başlatmadığını, ancak buna rağmen anılan protokollün 9. Maddesi ile … Döviz’in tüm mali ve hukuki sorumluluğunun şahsen … nam ve hesabına yükletildiğini, … Döviz yetkilisi …’in ise bahse konu meblağı uhdesine geçirmesi ve … Dövizi de 16.04.2019 tarihinde faaliyet izni üzerine faal duruma getirmesine rağmen müvekkiline; aslında hali hazırda … Döviz adında bir döviz bürosunun daha bulunduğunu, eğer müvekkil ister ise yine tek yetkili yönetim kurulu üyesi ve sahibi … olan … Döviz’in hisselerini müvekkiline devredebileceğini belirttiğini, müvekkilinin bu teklifi kabul etmesi üzerine …’in , …’dan başvuru için gerekli belgeleri talep ettiğini ve … adına devir işlemlerini başlattığını beyan ettiğini, ancak talebin Bakanlıkça reddedildiğini, neticeten öncelikle HMK md 389 vd. maddeler gereği, davalı … Döviz Yetkili Müessese A.Ş.’nin dava tarihinden itibaren; hisse devri konulu yönetim kurulu kararı almamasına, hisse devrine yarar bir başvuru yapmamasına, işlem hacmi kadar banka hesabında tutması kanunen lazım gelen … Döviz Yetkili Müessese A.Ş. adına kayıtlı banka garanti hesaplarına ödeme ve/veya harcama yapılmaması için bloke konulmasına, Türkiye’de bulunan tüm menkul ve gayrimenkullerinin devrinin önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkil nam ve hesabına … Döviz’e ilişkin hisselerin tamamının devrinin gerçekleşmesi için Hazine ve Maliye Bakanlığı ile ilgili işlemlerin davalı tarafından başlatılması, tamamlanması ve 23.01.2019 tarihinden itibaren hesaplanacak şekilde kar payı ödenmesini, aksi kanaat hasıl olur ise terditen fer’i olarak müvekkilinin 23.01.2019 tarihinden bu yana davalı lehine yaptığı tüm ödemelerin (maaş, kira, tamirat, mobilya, demirbaş ve günlük harcırahlar dahil) tespiti ile ekli banka dekontları, döviz teslim dekontlarının bedellerinin dava tarihi itibariyle uyarlanarak belirleneceği tüm alacaklar ve ödenen harçların davacı müvekkiline ticari faiziyle birlikte iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davaya dayanak yapılan “… Döviz Yetkili Müessese A.Ş. Hisse Devir İşlemlerine dair Protokol” başlıklı protokol kendiliğinden bir akit – bir sözleşme değil, protokolün 6 maddesinde açıkça yazılı olduğu üzere bir ön akit, bir akit yapma taahhüdü olduğunu, bu önakdin tarafının da, aleyhine tedbir istenen … Döviz isimli tüzel kişi değil, … Döviz’i kurmayı ve kurulduktan 1 yıl sonra hisselerini devretmeyi taahhüt eden gerçek kişi … olduğunu, ön akitin, kendisi doğrudan hisse devrini gerçekleştiren, hisse devrini hukuken geçerli şekilde tamamlayan hisse devri sözleşmesi olmadığını, zira, döviz işi ile iştigal eden şirketlerin hisse devirlerinin, Hazine’nin onayı ile mümkün olduğunu, zaten … ile …’ın doğrudan hisse devri yapmayıp, hisse devir işlemlerini izah eden bir önakit yapmalarının da, önakdin imzalandığı anda …’ın hisse devri konusunda onay alıp alamayacağının henüz belli olmaması nedeniyle olduğunu, diğer yandan, yeni kurulmuş bir döviz bürosunun hisselerinin, kuruluş anından itibaren 1 yıl geçmeden devredilemeyeceğini, … Döviz ile … arasında gerçekleşmiş, bağıtlanmış, tamamlanmış bir hisse devri akdi kurulmadığını, … Döviz ile … arasında bir önakit de olmadığını, … Döviz’in …’a karşı yerine getirmesi gereken herhangi bir edim, sözleşmeye dayalı yükümlülük de hiç doğmadığını sonuç olarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının 23 Ocak 2019 tarihli protokol hükümlerine riayet edilmesinin sağlanması/aksi halde protokol hükümlerince yaptığı masraf ve harcamaların tahsili için terditli talep ile açtığı bu davayı, şirkete değil, protokol ile borç ve yükümlülük altına giren akdin tarafı …’e yöneltmesi gerektiği, davalı şirketin davada pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı belirlenmekle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin yargılama gideri niteliğinde olan vekalet ücretini yanlış takdir ettiğini, pasif husumetin usule ilişkin bir dava şartı olmadığını, taraf sıfatının dava konusu subjektif hak ile ilgili olduğunu, pasif husumet yokluğunun davanın esastan reddi anlamına geleceğini ve bu nedenle nispi vekalet ücretine takdir edilmesi gerekirken maktu vekalet ücreti verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bu yönden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, davacı ile dava dışı … arasında imzalanan 23 Ocak 2019 tarihli protokol uyarınca açılan alacak davasıdır.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret” başlıklı 7/2. maddesinde; davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmedileceği düzenlemesine yer verilmiştir. Tarifenin bu hükmü uyarınca davada kendisini vekille temsil ettiren ve hakkındaki dava husumet nedeniyle reddedilen davalı … Döviz Yetkili Müessese A.Ş yararına 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.21/09/2023