Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1811 E. 2023/1541 K. 25.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 25/09/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 24/05/2023
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 25/09/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Kurum müfettişlerince yapılan inceleme sonucunda … sayılı rapor ile … sigorta sicil nolu …’nin … Kurumuna yapılan bildirimlerinin fiili olmadığı tespit edilmiş, … TC kimlik numaralı …’nin fiili çalışmaları olmamasına karşın fiili bildirimi yapılan bu süreler içerisinde kendisi ve yakınlarının tedavi giderleri kurum tarafından ödendiğini ve kurumu 541,93 TL zarara uğrattığının tespit edildiğini, oluşan kurum zararının ödenmesi istemiyle 26.05.2010 tarih ve 8.286.339 sayılı yazı …’ye gönderildiğini, ancak kurum zararının ödenmemesi üzerine … hakkında Finike İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası kapsamında davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, yapılan takip nedeniyle borçlu, gönderilen örnek 7 nolu ödeme emrine yasal süresi içerisinde itiraz ettiğini, yapılan bu itirazlar üzerine Finike İcra Müdürlüğünün 06.04.2011 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, bunun üzerine Finike Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas … Karar sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davası sonucu davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiğini, söz konusu kararın gerekçesinde ise; işverenin uğranılan kurum zararından mesul olduğu, işverene yönelikte usulüne uygun yöneltilmiş dava bulunmadığı, davalının pasif taraf sıfatı bulunmadığı anlaşılmakla davalı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği şeklinde açıklandığını, bu nedenle, kurumun alacak olduğu miktarı davalı … San. İnş. Tur. Ve Tic. Mek. Hırd. Ltd. Şti. yönelterek Finike Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile alacak davası açıldığını, açılan davanın 26/01/2023 tarihli 1 nolu ara kararı gereğince şirketin ihyası davası açılması için kendilerine süre verildiğini, davalı şirketin terkin edilmesi sebebiyle, kurum alacağı hüküm altına alınsa dahi tahsilinin imkansız hale geleceği, şirketin tasfiyesi için henüz bir tasfiye memurunun atanmamış olması gibi nedenler den dolayı alacaklı … Kurumunun zarara uğrayacağı göz önü alınarak, Finike Asliye Hukuk (iş) Mahkemesinin … esas sayılı dosyası kapsamında kurum alacağının hüküm altına alınması halinde tahsilinin temini açısından Gümrük ve Ticaret Bakanlığının 30.12.2012 tarih ve 28513 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve ticaret sicil kayıtlarının silinmesine ilişkin tebliğ“ nin 16. Maddesi kapsamında davalı şirketin ihyasını talep etmek zorunda kalındığını beyanla, davalı … San. İnş. Tur. Ve Tic. Mek. Hırd. Ltd. Şti.’nin ihyasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … vekili, ihya davalarında … müdürlüğüne husumet yöneltilmesi gerektiğini, huzurdaki dava, ticaret sicilinden terkin edilen bir şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyası istemine ilişkin olup, işbu davanın yasal hasım konumunda bulunan Antalya … Müdürlüğü’ne karşı açılması gerektiğini, ilgili şirketin terkin işlemini yapan kurumun, davalı Oda değil; … Müdürlüğü olduğunu, Antalya … Odası ile Antalya … Müdürlüğü birbirinden farklı olan ve farklı görevleri yerine getiren iki farklı tüzel kişilik olduğunu, davalının esasına ilişkin herhangi bir beyanda bulunulmayacağını, zira, davanın esasına ilişkin konu Antalya … Müdürlüğünün işleyiş alanına girdiğini, mahkeme tarafından bu talebin kabul edilmemesi halinde, dava dilekçesindeki aleyhe olacak tüm hususları kabul etmediklerini, öncelikle husumete ilişkin itirazlarının kabulü ile davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, husumet itirazlarının kabul edilmemesi halinde, davanın esastan reddine, yargılama harç ve giderlerinin davacıya yüklenerek, davalı oda lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, “…6100 sayılı HMK 114. Maddesinde dava şartları düzenlenmiş olup tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları, kanuni temsilin söz konusu olduğu hallerde temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunmasının dava şartı niteliğinde olduğu belirtilmiştir.115. Madde de, mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme dava şartı noksanlığının tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. şeklinde belirtilmiştir. Mahkememizce davada husumetin … Odası Başkanlığı ile ihyası istenen şirkete yöneltildiği görülmüştür. Antalya … Odası yönünden pasif husumetin bulunmadığı, ihyası istenen şirketin de taraf ehliyeti bulunmadığı davanın usulden reddine …” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kurum zararının tazmini için açılan davada davalı şirketin ihyası amacıyla eldeki davanın açıldığını, İlk Derece Mahkemesince dosyadaki veriler ışığında dahili davalı olarak ilgili kurumun ve tasfiye memurlarının davaya dahili mümkün iken eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesinin, davacı kurum aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, HMK’da dahili davalı şeklinde bir düzenlemenin bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın Dairemiz tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.25/09/2023