Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1781 E. 2023/1419 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 14/09/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
EK KARAR TARİHİ : 17/07/2023
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Hacze İtiraz
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 14/09/2023

İlk derece mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin 20/07/2022 tarih … numaralı 105.391,18 TL bedelli fatura, 22/07/2022 tarih … numaralı 145.114,79 TL bedelli fatura, 25/07/2022 tarih … numaralı 135.780,45 TL bedelli fatura, 27/07/2022 tarih … numaralı 149.253,88 TL bedelli fatura, 01/08/2022 tarih … numaralı 290.595,77 TL bedelli fatura, 08/08/2022 tarih … numaralı 135.141,33 TL bedelli fatura, 18/07/2022 tarih … numaralı 82.046,49 TL bedelli fatura, 28/11/2022 tarih … numaralı 16.884,10 TL bedelli faturalar nedeniyle toplam 565.897,68 TL karşı taraftan alacaklı olduğunu, imzalı mutabakat mektupları ve imzalı ambar formlarıyla alacağın yaklaşık olarak ispatlandığını, müvekkilinin alacağını almak için borçlu ile haricen görüştüğünü ancak borçlunun ödeme konusunda müvekkilini oyaladığını, borçlunun adres değiştirme ve mallarının kaçıracağı hususunun haricen öğrenildiğini, bu nedenle alacaklarının tahsilinin imkansız hale gelmesinden korkulması sebepleriyle borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi için dosya üzerinden inceleme yapılarak dosyadan ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 03/07/2023 tarihinde verilen karar ile; talep dilekçesi ekinde sunulan e-arşiv fatura, ambar teslim fişleri ve imzalı mutabakat mektubu göz önüne alındığında ihtiyati haciz için yeterli ve gerekli yaklaşık ispat koşulunun somut olayda sağlandığının anlaşıldığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin % 10 teminat karşılığında kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen borçlu vekili tarafından ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiş olup; ilk derece mahkemesi 17/07/2023 tarihinde verdiği ek karar ile; malların teslim edildiğinin talep evrakı ekinde sunulan imzalı ambar teslim fişleri ve imzalı mutabakat mektubu ile yaklaşık olarak ispat edildiği, İİK’nın 257. ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati haciz şartlarının oluştuğu, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından ileri sürülen fatura konusu malların ayıplı olduğu yönündeki iddianın İcra ve İflas Kanunu’nun 265. maddesinde sınırlı olarak sayılan itiraz sebepleri arasında yer almadığı, TBK’nın 89/1. Maddesi uyarınca akdi ilişki inkar edilmediğinden talep edenin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu gerekçeleriyle aleyhine ihtiyati haciz talep edilen borçlu vekilinin ihtiyati hacze itirazının reddine karar verilmiştir.
17/07/2023 tarihli ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhindeki ihtiyati haciz kararının yetkisiz mahkeme tarafından verildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin ifa edildiği yerin Denizli ili olmayıp Bursa ili olduğunu, taraflar arasındaki faturaya dayalı ilişkinin kumaş alım satım ilişkisine dayandığını, satılan malların hatalı imal edilmiş ayıplı mal olduğunu, bu yönde görüşme ve mesajların bulunduğunu, bu haliyle konunun yargılamayı gerektirir bir durum olduğunu beyan ederek kararın ve ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Talep ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, istinafa konu karar ihtiyati hacze itirazın reddine dair 17/07/2023 tarihli ek karardır.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İhtiyati haciz, “alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına geçici olarak el konulması” olarak tanımlanmaktadır. İhtiyati haciz talep edebilmek için, İİK’nın 257/1. maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması ya da İİK’nın 257/2. maddesindeki şartların gerçekleşmiş bulunması gerekir.
İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış, bu konuda yeterli kabul edilmiştir.
İİK’nın 258. maddesinde ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği belirtilmiş, aynı yasanın 50. maddesindeki “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir” şeklindeki düzenleme uyarınca, ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesi hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıfta bulunulmuştur.
Götürülecek borçlar için alacaklının yerleşim yeri TBK’nın 89. ve HMK’nın 10. maddesi uyarınca ifa yeridir. İhtiyati haciz kararı için ifa yeri mahkeme ve icra daireleri yetkilidir.
Somut olayda; davalı, davacı ile olan ticari ilişkisini kabul etmektedir. Bu durumda faturalara konu borç götürülecek borçlardandır. Bu durumda; Denizli İcra Daireleri ve Mahkemeleri de yetkili olduğundan davalı vekilinin yetki itirazı yerinde değildir. İlk derece mahkemesinin de bu gerekçelerle yetki itirazını reddetmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir. Ayrıca ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili dilekçesinin ekine karşı tarafla ticari ilişkisini gösterir e-fatura, mutabakat mektubu, ambar teslim makbuzları sunmuş olup; bahsi geçen ekli belgeler alacağın varlığı hususunda yaklaşık ispata yeterli olup mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulünde ve ihtiyati hacze itirazın reddine yönelik ek kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu nedenlerle borçlu vekilinin ilk derece mahkemesinin ihtiyati hacze itirazın reddine dair 17/07/2023 tarihli ek karara karşı istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati hacze itiraz eden (karşı taraf) vekilinin ilk derece mahkemesi ek kararına ilişkin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin olarak alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-İhtiyati hacze itiraz eden tarafın istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından ihtiyati haciz talep eden lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.14/09/2023