Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1564 E. 2023/1357 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 09/11/2022
DAVANIN KONUSU: Tevdi Mahalli Tayini İstemi
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 13/07/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Talep eden vekili, Davalı şirket tarafından 11/08/2022 tarihinde …. numarasıyla müvekkil şirkete 240 adet güneş kırıcı üst araba açıklaması ile e-fatura kesildiğini, müvekkili şirketin davalı şirketten herhangi bir siparişi veya talebi olmamasından dolayı söz konusu faturanın Antalya 7. Noterliğinin … yevmiye numaralı 17/08/2022 tarihli ihtarnamesi ile iade edildiğini, davalı taraf fatura kestikten sonra, ilgili ürünlerin sipariş edilmediği fark edilerek ilgili birimlere faturaya konu malların teslim alınmaması uyarısı yapılmış olsa da müvekkil şirkete ait İstanbul bölgede bulunan çalışanlar tarafından mallar sehven teslim alındığını, şirketin yetkililerinin bu durumu öğrenir öğrenmez dava konusu malları … takip kodlu ….. Kargo gönderisi ile davalı şirket adresine geri kargoladığını ve bu durum yukarıda bahsettikleri fatura iadesi ihtarında davalı şirkete bildirildiğini, aynı ihtarnamede malların kabul edilmemesi halinde mahkemeye başvurularak tevdi mahalli belirlenmesi talep edileceği ve malların oraya iade edileceğinin de ihtar edildiğini, her ne kadar sipariş edilmemiş malların davalı şirket tarafından müvekkil şirkete gönderilip fatura edilmiş olsa da, müvekkil şirket tarafından geri gönderiminin davalı şirketçe kabul edilmemesi neticesinde dava konusu mallar müvekkil şirketin elinde kaldığını, müvekkil şirketin söz konusu malları satın alma iradesi olmadığın ve hiç bir zaman olmadığını, bu sebeple müvekkilin sipariş etmediği ve dolayısıyla iade etmek durumunda olduğu malları karşı tarafın iade alınmayarak temerrüde düştüğünü, TBK m.106 “Yapma veya verme edimi gereği gibi kendisine önerilen alacaklı haklı bir sebep olmaksızın onu kabulden veya borçlunun borcunu ifa edebilmesi için kendisi tarafından yapılması gereken hazırlık fiillerini yapmaktan kaçınırsa, temerrüde düşmüş olur.” hükmü ile de sabit olduğu üzere alacaklının temerrüdü, alacaklının haklı bir sebep olmaksızın usulüne uygun olarak sunulan ifa teklifini kabul etmemesi veya ifa için kendisine düşen hazırlık işlemlerini gerçekleştirmemesidir. Borçlunun hakimden tevdi mahalli tayini isteyebilmesinin ön koşulu alacaklının temerrüde düşmüş bulunmasıdır. Somut olayda açıkça görüldüğü üzere müvekkili şirkete gönderilen malları satın alma iradesi olmadığını fakat karşı taraf buna rağmen kendisine iade edilen malları iade almaktan imtina ettiğini, bu nedenle karşı taraf temerrüde düşmüş olup, malların iadesi için mahallinde tespit yapılmasını talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Karşı taraf vekili, usulüne uygun tebliğ edilen karşı taraf cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Tevdi mahalli tayini çekişmesiz yargı işlerinden olup, HMK 382/2-d3 maddesinde borçlar kanunundaki çekişmesiz yargı işleri sayılmış olup, eldeki dosyadaki talebin buna ilişkin olduğu anlaşılmıştır. HMK 382/2-e maddesinde ise ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri de sayılmıştır, bu kısımda eldeki tevdi mahalli talebinin ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işi olarak nitelendirilmediği görülmüştür. Çekişmesiz yargı işlerinde HMK 383. madde uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu belirtilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinde Ticaret Mahkemelerinin aksine hüküm bulunmayan hallerde çekişmesiz yargı işlerinde de görevli olduğu belirtilmiş ise de, talebe konu tevdi mahalli tayini için ayrı bir düzenleme (çek iptali, zayi belgesi verilmesi gibi) bulunmadığından görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir (Antalya BAM 11. HD 2020/1299 E sayılı emsal ilam). Bu nedenle mahkememizin görevsizliği nedeni ile talebin reddine …” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, Talep eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından 11/08/2022 tarihinde müvekkili şirkete 240 adet güneş kırıcı üst araba açıklaması ile e-fatura kesildiğini, müvekkili şirketin davalı şirketten herhangi bir siparişi veya talebi olmamasından dolayı söz konusu faturayı Antalya 7.Noterliğinin 17/08/2022 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iade ettiğini, ilgili birimlere faturaya konu malların teslim alınmaması için uyarı yapılmış olsa da müvekkili şirketin İstanbul Bölgesinde bulunan çalışanları tarafından malların sehven teslim alındığını, şirket yetkililerinin bu durumu öğrenir öğrenmez söz konusu malların …. kargo gönderisi ile davalı şirket adresine geri kargoladıklarını, fatura iadesi ihtarında da bu durumun davalı şirkete bildirildiğini, aynı ihtarnamede malların kabul edilmemesi halinde mahkemeye başvurularak tevdi mahallinin belirlenmesini talep edileceğinin ve malların oraya iade edileceğinin de belirtildiğini, müvekkili şirket tarafından geri gönderilen malların davalı şirketçe kabul edilmemesi neticesinde dava konusu malların müvekkili şirketin elinde kaldığını, bu sebeple karşı tarafın müvekkili şirketin sipariş etmediği ve dolasıyla iade etmek durumunda olduğu malları iade almayarak temerrüte düştüğünü, Sulh Hukuk Mahkemesinin tarafların tacir olması sebebiyle görevsizlik kararı verdiğini, görevli mahkemenin TTK 5.maddesi gereğince asliye ticaret mahkemesi olmasına rağmen yazılı şekilde ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Talep, tevdi mahalli tayini istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, görevsizlik nedeniyle talebin usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
TTT’nın 4/1. maddesinde ;”Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk dosyaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ……”’ sayılı işlerin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı 5. maddesinde, aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla yükümlü olduğu düzenlenmiş, 11. maddesinde de ticari işletme tanımı, 12. maddesinde tacir tanımı düzenlenmiştir.
HMK’nın 382/2-d-3. maddesinde tevdi mahalinin belirlenmesi çekişmesiz yargı işlerinden sayılmış, aynı yasanın 383.maddesinde de çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine hüküm bulunmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiştir. 6102 Sayılı TTK’nın 4/1-a maddesinde TTK’da öngörülen hususlardan doğan çekişmesiz yargı işlerinin ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayıldığı açıklanmıştır. Aynı yasanın 5/1.maddesinde de aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu düzenlenmiştir.
Somut olayda; tacirler arasında geçersiz satım iddiasına dayalı fatura iadesinden kaynaklanan tevdi mahalline ilişkin talebin TTK 4/1-a maddesi uyarınca ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerinden olup, HMK’nın 383.maddesine göre daha özel düzenleme içeren TTK’nın 5/1.maddesi uyarınca ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olması sebebiyle İlk Derece Mahkemesinin yazılı şekilde karar vermesi hatalı olmuş olup, talep eden vekilinin istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, Talep eden vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Talep eden vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 09/11/2022 tarih ve …. Esas – …. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-İlk Derece mahkemesinin görevli olmasına rağmen görevsizlik kararı verilmiş olması nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-3. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİne GÖNDERİLMESİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 179,90 TL maktu istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince talebi halinde talep edene iadesine,
5-Talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından Talep eden lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
8-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-3. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.13/07/2023