Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1492 E. 2023/1344 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 12/04/2023
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 12/07/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine takip açıldığını, takip dayanağına müvekkili şirkete ait 14/06/2022 düzenleme tarihli 3.527,86 TL’lik fatura, 14/06/2022 düzenleme tarihli 10.696,46 TL’lik fatura, 14/06/2022 düzenleme tarihli 50.838,29 TL’lik fatura ve 14/06/2022 düzenleme tarihli 59.942,90 TL’lik fatura olmak üzere toplam 4 adet fatura eklendiğini, ancak davalı borçlunun işbu takibe itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, davalı borçlu tarafın borca itirazının haksız, hukuki mesnetten yoksun ve kötüniyetli olduğunu, davalı borçlunun itirazında borcunun bulunmadığını iddia ettiğini ancak buna yönelik herhangi bir delil sunmadığını, davalı ile müvekkili şirket arasında sözleşmese ilişki mevcut olduğunu, davalının faturada belirtilen hizmetleri müvekkili şirketten aldığını, müvekkili şirketin alçı, boya, fayans vb işler ile tadilat işleri yaptığını, davalı her ne kadar müvekkili ile arasında herhangi bir sözleşmenin söz konusu olmadığını iddia etmişse de 210.705,51 TL’lik borcunun bir kısmını ödediğini, yapılan bu ödemenin sonucundu 125.621,98TL tutarında davalının ödenmemiş borcu bulunduğunu, davalının borca itirazında takip dayanağı olarak herhangi bir belgenin yer almadığını belirttiğini, ancak takip dayanağına takip konusu faturaların eklendiğini, davalının müvekkili tarafından kendisine gönderilen faturalara ilişkin itirazı olmadığını beyanla fazlaya ilişkin haklarını ve ıslah haklarını saklı tutarak haklı ve varit davanın kabulüne karar verilmesini, davalının yapmış olduğu haksız, hukuki mesnetten yoksun ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız, hukuki mesnetten yoksun ve kötü niyetli itirazı nedeniyle takip durduğundan davalı taraf aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına, takip konusu alacağın %10’undan az olmamak üzere cezaya hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacı şirket ile aralarında herhangi bir yazılı sözleşme olmadığını, enflasyon ile beraber davacı işverenin tacir olması nedeniyle kesilen faturalardan anlaşılacağı üzere faturalardan ticaret ahlakının da bozulmaya uğradığını, kendisinin işi …’na verdiğini, …’nun icra dosyalarının olduğunu, ödemeleri babasının hesabına yatırmasını talep ettiğini, kendisinin de o şekilde yaptığını, babasının şirketin yetkili olduğunu, davacıya herhangi bir borcu olmadığı gibi eksik/kusurlu yapılan ve yapılmayan işler dolayısıyla alacaklı olduğunu, yapılan işlerle ilgili toplam 85.700,00 TL ödeme ve elden de 12.300,00 TL verildiğini, yapılacak olan işin 20/03/2022 tarihinde bitecekken 18/04/2022 tarihine kadar uzatılarak iş yerini faal hale getiremediğini ve hak kaybına uğradığını, davaya konu faturaların iş bitiminden yaklaşık 2 ay sonra kesildiğini, davacının kötü niyetli olduğunun açık olduğunu, yapılan işlerin eksik ve hatalı olduğunu beyanla davacının haksız ve kötü niyetli talepleri edeniyle davanın reddine, %20 tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece,”…Alanya Vergi Dairesi’nden gelen yazı cevabına göre davalının işletme hesabına göre defter tuttuğu, tacir sayılmasını gerektirir bir gelirinin bulunmadığının anlaşıldığı, adı geçen davalının ticaret sicilinde bir kaydının bulunmadığı, dosya içerisine celp edilen evraklardan anlaşılacağı üzere Esnaf ve Ticaret odasına kaydı olmayan, geliri 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177’nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayan davalı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 11, 12. ve 15. maddeleri ile 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları hakkında Kanunun 3/a. maddesi ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 177. maddeleri uyarınca tacir değildir. Dosyada davalının tacir olduğunu gösteren bir delilin de bulunmadığıı, davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan mutlak ve nispi ticari davalardan ayrıca özel kanunlarda düzenlenen ticari davalardan olmaması “gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Alanya Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, bu nedenle davanın esasına girerek esastan davayı reddetmesi gerekirken usulden reddetmesinde usul ve yasaya uygunluk bulunmadığından bahisle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, faturalara dayalı alacağa istinaden başlatılan takibe yapılan itirazın iptaline istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-c. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.12/07/2023