Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1465 E. 2023/1378 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 26/04/2023
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 18/07/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; tohum üreticisi olan müvekkili şirketle davalı arasında imza- lanan 09.06.2016 tarihli Bayi Satış Sözleşmesinin 31.12.2018 tarihiyle son ermesi üzerine müvekkili tarafından vade farkı faturası kesildiği, kesilen bu fatura bedelinin bir kısmının ödenmemesi sebebiyle aralarındaki sözleşmenin 9. Maddesi gereğince hakkında Mersin 3. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiği, takibin itiraz üzerine durduğunu belirterek; itirazın iptaline ve alacaağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; davayı görmeye yetkili mahkemenin Mersin Mahkemeleri ol- duğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığı, alacağın zamanaşımına uğradığı, zo- runlu arabuluculuk dava şartına tabi davada davacının davadan önce arabulucuya başvurma- dığı gibi davayı da açarken anlaşamama tutanağını sunmadığı, müvekkilinin davacıya bir borcunun olmadığını belirterek; davanın reddine ve tazminata hükmedilmesini talep etmiş- tir.
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; davanın ticari bir alacağa ilişkin olmak- la zorunlu arabulucu dava şartına bağlı olduğu, anlaşamama tutanağının sunulması için süre verildiği, verilen sürede tutanağın sunulmadığı gerekçesi ile davanın dava şartı yönünden usulden reddine A.A.Ü.T’nin 6. maddesi uyarınca 4.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermiştir.
Karar davalı tarafça istinaf edilmiş, davacı taraf da katılma yoluyla kararı istinaf etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yasal süresinde verdikleri cevap dilekçesi ile mahkemenin yetkisine de itiraz ettikleri halde mahkemenin yetki itirazını değerlendirme- den davanın zorunlu arabuluculuğa ilişkin dava şartı yönünden red etmesinin doğru olmadığı, ayrıca müvekkili lehine 9.200 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 4.600.Tl vekalet ücretine hükmedilmesinin de doğru olmadığını belirterek; kararın kaldırılması ve düzeltilerek yeniden karar verilmesini tayep etmiştir.
Davacı vekili katılma yoluyla verdiği cevap dilekçesinde özetle; davalı ile arala- rındaki Bayilik Sözleşmesi ile Antalya Mahkemelerinin yetkisinin kabul edilmiş olması kar- şısında davalının, davanın öncelikle yetki yönünden reddi gerektiğine ilişkin istinaf sebebinin doğru olmadığı, mahkemece dava dilekçesinin tutanak ibraz edilmemesi sebebiyle davalı tarafa tebliğe çıkarılmamasının gerekmesi sebebiyle de davalı tarafa vekalet ücreti tayinin hatalı, buna ilişkin davalı istinafının da haksız olduğu;
Mahkemece arabuluculuk tutanağının sunulması için verilen kesin süre dolmadan dava dilekçesinin tebliğe çıkarılmasının ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin arabuluculuk kanunun 18/A-2 maddesine aykırı olduğu gibi mahkemece tutanağın sunulması için verilen 1 haftalık süre dolmadan da davanın aynı sebeple red edilmesinin doğru olmadı- ğını belirterek; mahkemenin müvekkili aleyhinde hükmettiği vekalet ücretine ilişkin kısmın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, fatura alacağına dayalı olarak girişilen takibe yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkeme, davanın zorunlu arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, davacı tarafından davadan önce bu şartın yerine getirildiğini gösteren son tutanağın sunulmadığı gerekçesi ile davanın dava şartı yönünden usulden reddine karar vermiştir.
Uyuşmazlık, arabuluculuk son tutanağı sunulmadan dava dilekçesinin davalı tarafa tebliğe çıkarılması ve davalı tarafın verdiği cevap dilekçesi ile davanın reddini talep etmesi halinde lehine vekalet ücreti tayini gerekip gerekmediği ve gerektiğinin kabulü halinde tayini gereken vekalet ücretinin miktarının nasıl belirleneceği hususundadır.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya incelendiğinde arabuluculuk son tutanağının ibrazına ilişkin ihtirnamenin davacıya 19/04/2023 tarihinde tebliğ edildiği, mahkemece davalıya çıkarılan dava dilekçesi ekli davetiyenin davalıya tebliğ edilemeden iade edildiği fakat davalının 25/04/2023 tarihinde cevap dilekçesi verdiği, görülmüştür.
İcra dosyası incelendiğinde davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 57.193,72 TL si asıl alacak 28.598,42 TL si işlemiş faiz için olmak üzere taplam 85.792,14 TL alacak için genel haciz yoluyla takibe girişildiği,borçlunun borca ve ferilerine karşı yap- tığı itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür. İcra takibi sebebiyle 428,96 TL dava sebe- biyle 547,83 TL olmak üzere toplam 976,79 TL peşin harç yatırdığı bundan da davanın asıl alacak miktarı üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuculuk Kanununun 18/A-2. Maddesine göre, davacı- nın anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemesi, aksi halde mahkemenin bu tutanağı sunmak üzere davacıya bir haftalık kesin süre vermesi, sunmadığı takdirde dava dilekçesini karşı tarafa tebliğe çıkarmadan davanın usulden reddine karar vermesi gerekir. Öte yandan AAÜT:nin 7/2. Maddesine göre “ Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.” 13. Maddesinde ise “Bu Tarifenin ikinci kıs- mının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendi- rilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” Denilmek- tedir.
Davalı tarafın önce mahkemenin yetkisi yönünden yetkisizlik kararı verilerek dosya- nın Mersin mahkemelerine gönderilmesi gerektiğine ilişkin istinafı, arabuluculuk dava şartı- nın kamu düzeni ile ilgili olması ve yetki itirazından önce incelenmesinin gerekmesi kaldı ki davacının dayandığı “bayi satış sözleşmesinin” 11. Maddesine göre yetkili mahkemenin Antalya mahkemeleri olması sebebiyle yerinde bulunmamıştır.
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuculuk Kanununun 18/A-2. Maddesinde mahke- menin arabuluculuk dava şartının yerine getirildiğini gereğince tespit etmeden dava dilekçe- sini davalı tarafa tebliğ etmemesi gerekirse de bu kural davalı tarafın her nasılsa öğrendiği hakkındaki açılan dava sebebiyle cevap dilekçesi vermesine, bu davada kendisini bir vekil ile temsil ettirmesine engel değildir. Kaldı ki AAÜT. Nin 7/2. Maddesinde de dava şartının ger- çekleşmediği durumlarda da kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti tayini gerektiği belirtilmiş olduğundan davalının bu yöne ilişkin istinafı yerinde bulunma- mıştır.
Mahkemenin, davalı lehine vekalet ücretini tarifenin 6. Maddesine göre belirlemesi ise bu maddenin davanın davanın konusuz kalması, feragat, kabul veya sulh ile sonuçlanması halinde uygulanmasının gerekmesi sebebiyle isabetli olmamıştır. Davanın arabuluculuğa ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle usulden red edilmiş olması karşısında uygulanması gereken aynı tarifenin 7/2 maddesidir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesine göre, “davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.”
Dava dilekçesinde açıkça dava konusu miktar belirtilmese de davanın takip ve dava sebebiyle ödenen peşin harç miktarları gözetildiğinde 57.193,72 TL dava değeri üzerinden açıldığı anlaşılmaktadır. Tarifenin 3. Kısmına göre nispi vekalet ücreti bunun %16 sı 9.150,99 TL etmektedir. Bu miktar aynı tarifenin ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı asliye hukuk mahkamelerinde geçerli miktar olan 9.200 TL ye geçmemektedir. Buna göre davalı lehine hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin 9.150.99 TL olması gerekir.
Bu sebeplerle davacı tarafın katılma yoluyla yaptığı istinafın reddine, davacı tarafın ise vekalet ücretinin miktarına ilişkin istinafının ise kısmen kabulüne karar vermek gerek- miştir.
Sonuç olarak; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine, Davalı vekilinin istinaf başvuru- sunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
B-1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 26/04/2023 tarih ve … Esas – … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın usulden REDDİNE,
b-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85 TL harçtan peşin olarak yatırılan 547,83 TL harcın mahsubuyla bakiye 278,33 TL harcın istemi halinde dava- cıya iadesine,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
d-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.150,99 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
e-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gere- ğince peşin olarak yatırılan 179,90 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,
b-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 40,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 532,00 TL yargılama masrafı- nın davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.18/07/2023