Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1446 E. 2023/1370 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 04/04/2023
DAVANIN KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 18/07/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkilinin davalılardan … AŞ. nin sahibi olan muris …un evlilik dışı ilişkisinden doğan çocuğu olduğu, babalığın tespiti talebi ile Antalya 2. Aile Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası üzerinden açılan davanın kabul edildiği, diğer davalıların müvekkili mirasçıyı hesaba katmayan bir veraset ilamına dayalı olarak murise ait tüm mal varlığını uhdelerine geçirdiklerini belirterek; davalıların müvekkilinin payını gözetmeden üzerine aldıkları davalı şirket hisselerinin müvekkilinin hissesi oranında iptaline, müvekkili adına tesciline ve ihtiyati tedbir yoluyla davalıların şirket hisseleri ile şirket adına kayıtlı taşınmazlar üzerine devir ve temlikini önler şekilde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiş;
04/04/2022 tarihli dilekçesi ile de özetle; mahkemenin daha önce verdiği davalıların şirket hisselerini 3. Kişilere devir ve temlikini önleyen ihtiyati tedbir kararının Anonim şirketlerde hisse devrinin tescile tabi olmaması sebebiyle uygulama kabiliyetinin olmadığı bu yüzden tedbir kararının Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından uygulanamadığını belirterek; daha önce verilen tedbir kararının şirket pay ve karar defteri ile yönetim defter ve kayıtlarına işlenmesine karar verilmesini;
Yine davalıların 11/09/2015 tarihinde muristen kalan … Mah. … Ada … parsel …kat … nolu … ün devir tarihindeki gerçek değerinin çok üstünde bir bedelle davalı şirkete devrini sağlamak şeklinde muvazaalı işlemlerle şirketi zarara uğrattıklarını belirterek; müvekkillerinin hak ve menfaatlerinin korunabilmesi için şirkete bir özel denetçi atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; davacının şirkete denetim kayyımlığı atanmasına ilişkin tale- binin yasal bir dayanağı olmadığı, 6102 sayılı TTK’nunda anonim şirketlere denetim kayyu- mu atanabileceğine ilişkin hüküm bulunmadığını belirterek; talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; TTK.’nın anonim şirketlere ilişkin hükümlerinde, yönetim kurulu üyelerinin kötü yönetim yada başka bir haklı sebepten dolayı mahkeme kararı ile geçici yada nihai olarak görevden alınmaları ve dolayısı ile yerlerine tedbiren kayyım atanmasına cevaz veren bir düzenleme olmadığı, bir Anonim şirkete TMK.’ nun 427 maddesi gereğince ancak yasal organlarının mevcut olmaması halinde kayyım atana- bileceği, bu halde bile ayrıca denetim kayyumu atanmasına imkan veren bir düzenleme olma- dığı gerekçesi ile davacının davalı şirkete denetim kayyımı atanmasına ilişkin ihtiyati tedbir isteminin reddine karar vermiştir.
Karar davacı tarafça istinaf edilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İncelenin şirket bilançosundan müvekkili tarafından 2018 yılında açılan babalığın tespiti davasından hemen sonra davalıların şirketin 2019 yılında 369.228,00 TL olan banka kredi borcunu 3.239,808,91 TL ye çıkartarak, faa- liyet giderlerini gerçek olmayan harcama ve faturalarla arttırarak, ortak murise ait bir taşın- mazın değerinin çok üstünde bir bedelle şirket tarafından satın alınmasını sağlayarak şirketin içini boşalttıkları sabit iken müvekkili ve şirketin menfaatlerinin korunması açısından şirkete bir denetim kayyımı atanmasının gerektiğini belirterek; mahkemenin aksi yöndeki kararının kaldırılıp, davalı şirkete bir denetim kayyımı atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili istinafa cevabında özetle; TTK.’nun da anonim şirketlere kayyım tayinine ilişkin bir hüküm bulunmadığı, davacının iddialırının doğru olmadığı belirtilerek istinafın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının davalı şirketin sahibi olan müşterek murislerinin çocuğu olarak mi- rasçısı olduğu halde, diğer davalıların daha önce aldıkları veraset ilamına dayalı olarak davalı şirket hisselerini devralmaları sebebiyle her bir davalının şirket ortaklık payının davacının hissesi oranında iptali ile davacının miras payı oranında davalı şirkete ortak olduğunun tespit ve tesciline; talep, davanın kabulü halinde davacının davalı şirket hissesinin gerçek değerinin davalılar tarafından azaltılmasının önlenmesi amacıyla davalı şirkete denetim kayyımı atan- masına ilişkindir.
Mahkeme istinafa konu kararı ile davalı şirkete denetim kayyımı atanmasına ilişkin tedbir talebini, anonim şirketlerde ancak organ boşluğu bulunması halinde şirkete kayyım ta- yin edilebileceği böyle bir organ boşluğu bulunmadığı gerekçesi ile red etmiş, davacının davalıların şirket hisseleri üzerine ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin daha önceki ara kara- rının şirket pay defterine işlenmesine ilişkin talebi hakkında bir karar vermemiştir, bu husus davacı tarafından açıkça istinaf konusu da edilmemiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkeme 16/12/2020 tarihli kararı ile davalıların davalı şirketteki payları üzerine 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına, gereği için ticaret sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar vermiş; şirket adına kayıtlı taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına veya davalıdır şerhinin işlenmesine ilişkin tedbir talebini ise red etmiş, dairemiz de bu karara karşı davacı tarafça yapılan istinaf başvurusunu reddetmiştir.
Kanunumuz mahkemeye anonim şirket yönetim kurulu üyelerini görevden alma ve yerlerine yenilerini atama yetkisi tanınmamış ve bu yetkiyi genel kurula bırakmıştır. Ancak davanın kabulü halinde davacı payının gerçek değerinin korunması için gereken önlemlerin alınmasına bir engel de öngörülmemiştir. Bu önlemler arasında anonim şirkete ihtiyati tedbir yoluyla denetim kayyımı atanması da vardır. Davacının davalı şirketteki muhtemel hisesinin korunması açısından şirketin tüm iş ve işlemlerinin bir denetim kayyımı tarafından denetlen- mesini istemesinde korunması gereken bir hukuki yararının olması karşısında davacının isti- nafının aşağıdaki şekilde kabulüne ve şirkete bir denetim kayyımı tayinine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan bu gerekçelerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi ara kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 04/04/2023 tarih ve … Esas sayılı ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
a-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin KABULÜ ile; … mersis nolu, … ticaret sicil nolu … ANONİM ŞİRKETİ’ne ilk derece mahkemesi bilirkişi listesinden seçilecek bir bilirkişinin denetim kayyımı olarak atanmasına,
b-Mevcut şirket müdürlerinin yapacakları şirketin günlük işleri dışında, borçlanması, bu sınırı aşan nitelikte kredi çekilmesi ve borçlandırılması, kambiyo senedi düzenlemesi şirket faaliyeti kapsamındaki malların satışı dışındaki malvarlığının satılması işlemlerinin denetim kayyımının onayına tabi tutulmasına,
c-Kayyım için aylık 3.000,00 TL ÜCRET TAKDİRİNE; davacının mahkemece adli yardım talebinin kabul edilmiş olması gözetilerek kayyım ücretinin öncelikle davalı şirket mevcudundan olmadığı takdirde bu iş için tahsis edilmiş kamu ödeneğinden karşılan- masına, Kayyuma yapılan ödemenin esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değer- lendirilmesine, (devlet bütçesinden yapılması halinde haksız çıkan taraftan tahsiline)
d- ilk derece mahkemesince kayyıma görevinin tebliğine, kayyımın görevinin tebliğle başlamasına,
e-Kayyımın göreve başlamasından sonra kararın Ticaret Siciline Tescil ve ilanına, bu işlemlerin, masrafı şirkette ait olmak üzere, kayyım tarafından yapılmasına,
f-Tedbirin mahiyeti, her iki tarafın menfaatlerinin korunması amacıyla tedbir kararının verilmiş olması ve gerekçede açıklanan diğer nedenlerle, HMK’nın 392. maddesi uyarınca, takdiren teminat alınmasına yer olmadığına,
g-İhtiyati tedbire ilişkin kararın uygulamasının İlk Derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-İstinaf başvurusunda bulunan ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 179,90 TL harcın istek halinde ihtiyati tedbir talep eden davacıya İADESİNE,
b-İstinaf başvurusunda bulunan ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yapılan 492,00 TL istinaf başvuru harcı yargılama giderinin davalıdan alınarak ihtiyati tedbir talep eden davacıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından ihtiyati tedbir talep eden davacı lehine istinaf vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
d-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi. 18/07/2023