Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1443 E. 2023/1326 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :ANTALYA 3.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 08/05/2023
DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
GEREKÇELİ
KARARIN YAZIM TARİHİ: 11/07/2023

İlk Derece Mahkemesinin dava dosyası istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye Hakimin inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkilinin 27/09/2022 tarihinde tescil edilen davalı şirkete, gerçekte 500.000,00 TL ödediği halde şirketin nominal değeri üzerinden 25/10/2022 tarih ve … yevmiye nolu hisse devir sözleşmesi ve 25/10/2022 tarihli Genel Kurul kararıyla % 50 payını devir alarak ortak olduğu, davalı şirketi şirket müdürü olarak …‘un mün- ferit yetkili olarak temsil ettiği; davalı şirket yetkilisinin müvekkilinden şirket için çeşitli se- beplere paralar istediği, aralarında şirketin iş ve idaresinde ihtilaflar çıktığı, şirkete ait işye- rinin ruhsatının olmadığının anlaşıldığı, davalı şirket ortağının şirket personeline kötü davran- dığı, müvekkilini para kaynağı olarak gördüğü, şirkette gördüğü işlere karşılık müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığı, kar payı ödemesinde bulunulmadığı, şirketin kötü yönetil- mesi ve kayıt dışı işlemler yapılması dolayısıyla güven ortamının kalkasından dolayı müvek- kili açısından şirket ortaklığının çekilmez hale geldiğini belirterek; öncelikle müvekkilinin davalı şirket ortaklığından çıkmasına, müvekkilinin davalı şirkete verdiği emek, mal ve pa- raya karşılık (müvekkilinin şirkete ait işyeri için ayrıca toplamda 55.000,00 TL ödeme yaptığı, davalı şirkete de muhtelif tarihlerde toplam 94.395,00 TL. borç verdiği, böylece para, emek ve taşınır mallar ile yaptığı ödemeye karşılık yaklaşık) 250.000,00 TL alacağının ayrılma akçesi miktarının hesabında dikkate alınarak çıkma payı olarak şimdilik 10.000 TL nin davalıdan tahsiline; bu olmadığı takdirde davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi ve İhtiyati tedbir yoluyla davalı şirketin kamu kurumlarına doğacak borçlardan dolayı ortaklık payı oranında sorumlu tutulmaması; davalı şirket müdürü …’un şirketin olağan işleri haricinde şirket malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunmasının, şirketi borçlandırmasının önlenmesine, şirketin malvarlığını koruyucu nitelikteki her türlü tedbirin alınımasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme 08/05/2023 tarihli tensip kararıyla; Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat edecek nitelikte delil sunul- madığı gerekçesi ile red etmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından ileri sürülen hususlar ve bu hususları destekleyen deliller karşısında haklılığının yaklaşık olarak ispatlan- dığının kabulü gerekirken tedbir talebinin red edilmesinin doğru olmadığı, bu delillerin resmi kurum ve kuruluşlar ile bankalardan istenmesi halinde müvekkilinin tedbir talebindeki hak- lılığının anlaşılacağı, bu kayıtlar gelmeden verilen tedbir talebinin reddi kararının doğru ol- madığı; verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının gerekçeli olmadığını belirterek; mah- kemesinin “İhtiyati Tedbir Talebinin Reddine” dair kararın kaldırılmasına, talep edilen hususlarda gereken ihtiyati tedbir kararının verilmesine aksi halde delillerin toplanmasından sonra ihtiyati tedbir talebi hakkında gereken kararın verilmesi gerektiği hususunun belirlen- mesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, haklı sebeplerle limited şirket ortaklığından çıkma ve davacının şirkete olan şahsi katkısının gözetilmesi suretiyle belirlenecek çıkma payının tahsili bu olmadığı takdirde şirketin fesih ve tasfiyesine; talep, şirketin malvarlığını koruyacak şekilde davalı şirket müdürü… un şirketin olağan işleri haricinde şirket malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunmasının ihtiyati tedbir yoluyla kısıtlanmasına ve davacının davalı şirketin kamu kurum- larına doğacak borçlardan dolayı ortaklık payı oranında sorumlu tutulmaması yönünde ihti- yati tedbir kararı verilmesine ilişkindir.
Mahkeme, davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat edecek nitelikte delil sunulmadığı gerekçesi ile davacı tarafın belirtilen ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Çıkmaya ilişkin TTK.’nun 638/2. Maddesine göre “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer ön- lemlere karar verebilir.” Denilmekte olup, bu hükümden bir ortağın limited şirket ortaklı- ğından sirket sözleşmesinde aksine bir düzenleme öngörülmemiş ise ancak haklı sebeplerle çıkabileceği anlaşılmaktadır.
Limited şirketin feshine ilişkin konu ile ilgili 636/3,4 maddesine göre “Haklı sebep- lerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir. Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir.” Denilmek- te olup bundan, eğer şirket sözleşmesinde aksine bir düzenleme öngörülmemiş ise limited şirketin ancak haklı sebeplerle feshinin istenebileceği anlaşılmaktadır.
Davacı dava dilekçesi ekine arabuluculuk son tutanağı ve ticaret sicil gazetesi örnek- leri sunmuş olup sunduğu bu deliller davacının çıkma veya şirketin feshine ilişkin haklı se- bepleri gösteren deliller değildir. Esasen davacı da tedbir talebi hakkında toplanmasını iste- diği delillerin getirilmesinden sonra gereken kararın verilmesini istemektedir.
Dairemiz ilk derece mahkemesinin kararlarının istinaf dilekçesinde belirtilen husus- lar itibarıyla hukuka uygunluğunu denetlemekle görevli olup, denetime konu karardan sonra dosyaya girecek delilleri değerlendirerek karar vermesi mümkün olmadığı gibi, bu yönde ilk derece mahkemesine talimat vermeye de yetkili değildir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgiler, yasaya uygun gerektirici nedenler, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması, ilk derece mahkemesinin davacının tedbir talebinin reddine ilişkin kara- rının verildiği sırada sunulan mevcut delillerin davacının haklılığının yaklaşık olarak ispatlar nitelikte olmaması karşısında; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f. maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.11/07/2023

….