Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1415 E. 2023/1329 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 28/03/2023
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Fesih İstemli)
GEREKÇELİ
KARARIN YAZIM TARİHİ: 11/07/2023

İlk Derece Mahkemesinin dava dosyası istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye Hakimin inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; 1998 yılında kurulan davalı şirketin ortaklarının müvekkil- lerinin murisi olan …. ile onun kardeşleri …. ve …. olduğu, muris- leri …. ’nun 22/10/2022 tarihinde ölümü ile müvekkillerinin de bu şirkete ortak hale geldiği;
Ancak müvekkillerinin amcası olan diğer şirket ortaklarının, davalı şirket yöneti- minde müvekkillerini dışladığı, ortakları arasında güven ilişkisinin kalktığı, müvekkillerinin bilgi alma haklarının kısıtlandığı, şirketin malvarlığının diğer ortaklara aktarıldığı, müvek- killerinin şirket genel kurul toplantılarına davet edilmediği, şirketin diğer ortakları tarafından borçlandırılarak içinin boşaltılması yoluna gidildiğini belirterek; davalı şirketin haklı sebep- lerle feshine, ortaklık payının ödenmesine ve ihtiyati tedbir yoluyla şirkete ait gayrimenkuller ile araçların kaydı üzerine devrini önleyici nitelikte tedbir konulmasına, şirketin davada bir kayyım vasıtasıyla temsilinin sağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili itirazında özetle; davacının tedbir talep ederken haklılığını yaklaşık olarak ispatlar nitelikte somut bir delil sunulmadığı, verilen tedbir kararının davalı şirketin işleyişini ve itibarını olumsuz yönde etkileyeceği, kaldı ki davacıların murisinin davalı şir- ketin münferit imza ile temsile yetkili temsilcisi olduğu, öngörülen teminatın davalı şirketin muhtemel zararını karşılar nitelikte olmadığını belirtilerek; davanın reddine, aksi halde davacıların şirket ortaklığından çıkarılmasına ve çıkma paylarının ödenmesine ve verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme itiraza konu 12/12/2022 tarihli ara kararında sonuç olarak; Davacı vekilinin şirkete ait taşınmaz ve araçlar üzerine ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, 50.000,00 TL teminat karşılığı “davalı şirket adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullerin adına kayıtlı taşınmaz ve araçların ise üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için tapu ve trafik kayıtlarına dava sonuna kadar ihtiyati tedbir kaydı konulmasına, teminat yatırıldığıdan ilgili yerlere müzekkere yazılmasına, araçların üzerine yazı işleri müdürü tarafından tedbirin işlen- mesine” karar vermiştir.
Bu karar 20/12/2022 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş, teminat 16/12/2022 tarihinde davacı tarafça yıtırılmıştır.
Mahkeme istinafa konu 28/03/2023 tarihli ara kararında özetle; TTK.’nun 636. Maddesinde haklı sebeplerle şirketin feshinin istendiği durumlarda taraflardan birinin talebi üzerine mahkemenin gerekli önlemleri alması gerektiğinin belirtildiği, verilen tedbir kararı- nın bu kapsamda olduğu, tedbir talebinin de teminat karşılığı verildiği, kaldırılmasını gerek- tiren bir husus bulunmadığı belirtilerek; itirazın reddine karar vermiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının haklılığını yaklaşık olarak ispat- lar nitelikte bir dellil sunmadığı, kaldı ki davacının şirketin içinin boşaltıldığı ile ilgili iddia- larının da doğru olmadığı, gelen tapu kayıtlarının da iddiaların doğru olmadığını gösterdiği, davalı şirketin iyi yönetilmediği ile ilgili iddiaların da doğru olmadığı, mahkemece de gerekli araştırma yapılmadan tedbire karar verildiği, mahkemece belirlenen teminat miktarının da müvekkilinin muhtemel zararını karşılamaya yetmeyeceğini belirterek; itirazın reddine ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin kararların kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın istinafının yargı- lamayı uzatma amaçlı olduğu, davadan sonra alınan kararla müvekkillerinin şirket yönetimi dışında bırakıldığı, diğer ortaklar için de 100.000 TL. huzur hakkına karar verildiği, süresinde yapılmış bir itiraz da bulunmadığını belirterek; davalının istinaf talebinin reddine karar veril- mesini talep etmiştir.
Dava, TTK.’nun 636 Maddesi gereğince açılan haklı sebeplerle davalı şirketin feshine; talep, şirket malvarlığının devrini önleyici tedbir kararı verilmesine ilişkindir.
Mahkemece yukarıda belirtilen gerekçe ile davalının, daha önce verilen tedbir kararına yaptığı itirazın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı tarafça mahkemenin belirlediği teminatın 16/12/2022 tarihinde yani süre- sinde mahkeme veznesine yatırıldığı görülmüştür.
HMK.’nun 394/2. Maddesine göre “İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartla- rına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebi- lir. Esas hakkında dava açıldıktan sonra, itiraz hakkında, bu davaya bakan mahkemece karar verilir.” Davacı vekili her ne kadar itirazın süresinde yapılmadığını iddia etmekte ise de tedbirin fiilen hangi tarihte uygulandığı ve davalının bu tedbirden uygulandığı sırada haber- dar olup olmadığı veya tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren bir hafta içinde itiraz edilmediğine ilişkin delil sunmadığı ve iddiada da bulunmadığından bu yöne ilişkin itirazları yerinde bulunmayarak işin esasına geçilmiştir.
TTK.’nun 636. Maddesine göre “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir. Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir.” Denilmekte olup itiraza konu mahkeme kararı kanunda belirtilen önlemlerin alınması anlamındadır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgiler, yasaya uygun gerektirici nedenler, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması, verilen tedbir kararının TTK.’nun 636. Maddisen uygun olması, alınan davalı şirketin ticari hacmi henüz anlaşılmadığından teminat miktarının yeterli olmadığına ilişkin itirazın, şirket hacmi anlaşıldığında teminat miktarının mahkemece arttırılabilecek olması, bu hali ile davalı tarafın uğrayabileceği muhtemel zararı karşılayabilecek derecede bulunması karşısında; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldı- ğından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f. maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.11/07/2023