Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/14 E. 2023/1223 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 04/11/2022
DAVANIN KONUSU : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 22/06/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Davacının, davalı kooperatifin 376 üyesinden 51 nolu üyesi olduğu, 17.07.2021 tarihinde yapılan 2019-2020 yılı olağan genel kurul toplantısında bulunduğu, genel kurulda alınan kanuna ve iyi niyet esaslarına aykırı kararlara karşı KK m. 53/1 gereği aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirttiği, davalının 2019-2020 hesap yıllarına ait olağan genel kurul toplantılarını birleştirerek 10.07.2021 tarihinde çoğunluğun sağlanamaması üzerine 17.07.2021 tarihinde yaptığı, toplantı sonucunda 2019 ve 2020 yıllarına ait çalışma raporu, bilanço ve denetleme kurulu raporlarının ayrı ayrı ibra edildiği, gündemin 10.,11.,12., ve 13. maddeleri uyarınca davalı kooperatifin … Sitesi site yönetimi görevini de üstlenmesinin kabul edildiği, davacının 2019, 2020 yıllarına ait yönetim kurulunu ibra etmediği, Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca site kat malikleri kurulunca alınabilecek … Sitesi Site Yönetimi görev devri kararının davalı kooperatifin olağan genel kurul toplantısında alınamayacağı, bu konuda toplantı tutanağına muhalefet şerhi düşüldüğü, davacının 2019 yılı için davalıyı ibra etmediği, kooperatif yönetiminin 2019 yılı bilançosu ve yönetim kurulu çalışma raporu incelendiğinde 2019 yılı gelir-gider farkı olan 102.951,92 TL net karın nerede olduğunun bilançoda görülmediği, 2019 yılı bilançosu incelendiğinde aktifler bölümünde D- diğer alacaklar altındaki 5. Madde Diğer Çeşitli Alacaklar başlığında 261.224,54 TL görüldüğü, bundan da kooperatifin daha önceki yılların gelirleri üzerine 2019 yılı net geliri de eklenerek bulunan 261.224 TL’nin birilerine borç verildiğinin anlaşıldığı, bu alacak kaleminin ne olduğu, bu paranın kimlere borç verildiğinin anlaşılamadığı, kooperatif yönetiminin borç verme görevi olmadığı, böyle bir yetkinin ancak genel kurula ait olduğu, ana sözleşme ve Kanunun 39. Maddesi gereğince %10’unu yedek akçeye ayırdıktan sonra artan paranın üyelere kar payı olarak dağıtılması gerektiği, bu paranın hiçbir gerekçe ve açıklama içermeksizin yönetim kurulunca kullanılmasının kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu, bu haliyle yönetim kurulunun kendisini zimmet suçu zannı altında bırakmakta olduğu, kooperatifte büro personeli olarak görev yapan … isimli çalışana görevi gereği 39.361 TL ödendiği, ek olarak sosyal güvenlik destekleme primi olan 15.882 TL SSK giderinin çalışanın ücretinden kesileceği yerde davalı kooperatif bütçesine fatura edildiği, yönetim kurulunun 2019 yılının genel kurul toplantısını 2020 yılının ilk 6 ayı içerisinde yapması gerekirken 18.03.2020 tarihinde başlayan pandemi kısıtlamalarına kadar bu görevini yapmadığı ve kısıtlamaların arkasına sığınarak hesap vermekten kaçındığı, kısıtlamalardan azade olarak her takvim yılı sonunda bilanço, çalışma raporu, gelir-gider cetveli çıkarılması ve ortaklara gönderilmesi gerekirken bu görevini yerine getirmediği, ortaklara bu yönde bilgi aktarmadığı, davacının 2020 yılı için davalının çalışmalarını ibra etmediği, kooperatif yönetiminin 2020 yılı bilançosu ve yönetim kurulu çalışma raporu incelendiğinde 2020 yılı gelir-gider farkı olan 82.992,60 TL net karın nerede olduğunun bilançoda görülmediği, 2020 yılı bilançosu incelendiğinde Aktifler bölümünde Diğer Alacaklar başlığı altındaki 5. Madde Diğer Çeşitli Alacakların 278.344,18 TL görüldüğü, davalı kooperatifin daha önceki yılların gelirleri üzerine 2020 yılı net gelirinin de eklenerek bulunan 278.344 TL’nin yönetim kurulunca birilerine borç verildiğini ifade ettiği, ancak yönetim kurulunca ibra edilmek üzere sunulan raporlarda bu alacağın nerede olduğuna ilişkin hiçbir açıklama olmadığı, ana sözleşme ve Kanunun 39. Maddesi gereğince %10’unu yedek akçeye ayırdıktan sonra artan paranın üyelere kar payı olarak dağıtılması gerektiği, kanunda ve ana sözleşmede bu esasla kullanılması öngörülen bir paranın yönetim kurulunca herhangi bir açıklamaya yer vermeden kooperatif dışında kullandırılmasının kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu, toplantıda 2019 yılında olduğu gibi 2020 yılı için de büro çalışanı olan … ’a 50.827 TL ücret ödendiği, çalışanın maaşından kesilmesi gereken 20.729 TL SSK giderinin davalı kooperatif bütçesine fatura edildiği, yönetim kurulunun uğruna kooperatif bütçesinden huzur hakkı aldığı işbu faaliyet için üçüncü bir kişiye bu yönde bir menfaat sağlanmasının kabul edilebilir olmadığı, davacının 2020 yılı için yönetim kurulunu ibra etmediği, tutanağa şerh geçirdiği, olağan genel kurul toplantısında 10,11,12 ve 13’üncü maddelerde alınan kararların hukuka ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu, genel kurul duyurusunda 10 vd. Maddelerde, Kooperatif Ana Sözleşmesinde 6. madde olarak düzenlenen hükmü gündeme aldığı, gündemin 13. maddesi uyarınca seçilecek Kooperatif Yönetim Kuruluna, … Sitesi Site Yönetiminin tüm kamu/özel tüzel kişiler, adli makamlar, bankalar, noterler nezdinde yönetme, temsil etme ve … Sitesi adına işlem yapma yetkilerinin devredilmesine dair kabul oylanması öngörüldüğü ve 17.07.2021 tarihli … Sitesi Site İşletme Kooperatifi Olağan Genel Kurul Toplantısında oy çokluğu ile ilgili yetki devrini sağladığı, sonuç bildirgesinde ve toplantı tutanağında yayınladığı, … Sitesi Site Yönetimi’ne ait yetkiler, kendisinden ayrı bir tüzel kişiliği bulunan Davalı Kooperatif’in olağan genel kurul toplantısında devredildiği, Davalının -kendi atıf yaptığı madde uyarınca da- yetkisiz bir şekilde bu kararı aldığı, olağan genel kurul duyurusunda atıf yapılan ana sözleşme maddesi uyarınca bu yetkinin ancak 634 s. Yasaya göre kendisine yetki verildiğinde geçerli olabildiği, ortada kanuna uygun olarak kurulmuş Kat Malikleri Kurulunca verilmiş bir yetkinin bulunmadığı, 26.06.2021 tarihinde yapılan Kat Malikleri Kurulu kanuna uygun yapılmadığı gibi, toplantı sonuç bildirgesinin maliklere tebliğ edilmediği, davalının usule aykırı olarak Site Yönetimi yetkilerini kendi üzerine devrettiğini iddia ettiği, genel kurul kararının kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğundan genel kurul kararın iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili, Davacının görev süresinin dolmasına kısa bir süre kaldığı, 2015 yıllarının son ayları içerisinde sitede yönetim boşluğu olduğundan bahisle yönetim kurulu başkanı olarak Site Yönetimi oluşturarak bir Yönetim Planı yapma uğraşına başladığı, bu amaca yönelik olarak önce 20.12.2015 tarihinde Temsilciler Kurulu adı altında toplantı gerçekleştirdiği, toplantıda … Sitesi Kat Malikleri Genel Kurulunun 17.01.2016 tarihinde yapılacağı yönünde karar alınmasını sağladığı, 24.01.2016 tarihli … Sitesi Kat Malikleri Genel Kurul toplantısına asil ve vekil toplam 59 malikin katılması sonucunda toplantı yeter çoğunluğunun sağlanamaması üzerine toplantıyı 24.01.2016 tarihine ertelediği, 24.01.2016 tarihli … Sitesi Kat Malikleri Genel Kurul toplantısının 77 asil ve 8 vekil malikin katılması ile toplandığı, el yazısı ile düzenlenen toplantı tutanağının son paragrafından anlaşılacağı üzere Yönetim Planı gerçekleştirilen oylama sonucunda 2 red oyuna karşılık oy çokluğu ile kabul edildiği, davalı kooperatifin ana sözleşmesine ve hukuka uygun şekilde site yönetimi kooperatif tarafından yapılmakta olduğu ve hali hazırda da bu kurulun başkanının kendisi olduğu ancak işletme kooperatifi ve site yönetimini ayırma yoluna gittiği, yönetim kurulu başkanı olduğu bu dönemde davacının kendisi tarafından yazılan, genel kurula sunulan ve kabul ettirilen Yönetim Planının, Tapu Müdürlüğüne teslim edilmediği, ardından … Sitesi Kat Malikleri Genel Kurul toplantısında ise yönetim kuruluna seçilemediği, seçimi kaybettiği bu toplantıdan sonra hem maliki olduğu dairenin aidatlarını hem de kiracısı olduğu iş yerinin kira ve aidatlarını site yönetiminin hukuksuz olduğu iddiası ile ödememeye başladığı, yapılan icra takiplerine itiraz ettiği, itirazın iptali davalarını kaybettiği ve tüm ödemeleri misli ile yapmak zorunda kaldığı, yönetici olduğu dönemde son derece cüz’i bir bedelle kiracısı olduğu iş yerini de yine tahliye davası sonucunda boşalttığı, yine yöneticilik sıfatını kaybettikten sonra yapılan genel kurullara da genel kurulun iptali davaları açmakta olup bir önceki açtığı davayı da kaybettiği, davacının 2019 yılı için davalı kooperatifi ibra etmediğini beyan ederek birtakım gerekçeler sunduğu, kooperatifin muhasebe kayıtlarının SMMM … tarafından tutulduğu, kendisinin verdiği bilgiler dahilinde; davalı kooperatifin 2019 bilançosunda 3- … grubunun altında yer alan ve F maddesinin altında bulunan dönem net karının 102.951,92 TL olduğu, bu tutarın bilançoda yer aldığı, bu tutarın karşılığının ise bilançonun aktif tarafında yer alan ve 1-… grubunun altında bulunan D maddesinin 5- Diğer çeşitli alacaklar hesabının içinde yer aldığı, bilançoda yer alan hesapların tek düzen hesap planına göre alt grup bazında değil, ana hesap bazında yazıldığı, bu nedenle bilançoda 5- Diğer çeşitli alacaklar hesabı olarak belirtilen hesabın ayrıntısının bilançoda değil detay mizanda göründüğü, nitekim genel kurulda söz alan davalı kooperatifin mali müşaviri … tarafından bu durumun izah edilmiş olduğu ve bu paranın genel kurul kararı ile yönetim kuruluna yetki verilmesi sebebiyle … Sitesi yönetimine aktarıldığı ve … Sitesinin aidatlarını düşük tutarak buradan gelen parayla giderlerini finanse ettiğini açıkladığı, bu paranın aktarılmaması durumunda ise … Sitesinin giderlerini karşılayamayacağı için aidatlarının yükseltilmesi gerektiğinin ifade edildiği, bunun yeni bir durum olmayıp 2006 yılından beri uygulanan ve yasalara uygun olan bir durum olduğu, ayrıca davacı vekili tarafından genel kuruldan önce 2019-2020 yıllarının bilanço, gelir tablosu ve çalışma raporu istenildiği, yönetim tarafından avukata birer suret verildiği, bu verilen belgeler incelendiğinde bu paranın … Sitesi Yönetimine aktarıldığı görülmekle birlikte aynı şekilde … Sitesinin işletme hesap özeti ve çalışma raporlarının da incelendiğinde gelen bu para ve yapılan harcamaların açık ve anlaşılır şekilde görüldüğü, genel kurulda denetim kurulu başkanı tarafından da bu durumun izahının yapıldığı, davacı tarafın, kooperatifin elde ettiği kar üzerinden yasal yedek akçelerin ayrıldıktan sonra kalan tutarın kar payı olarak üyelere dağıtılması gerektiğini de ifade ettiği, ancak kar dağıtımı konusuyla ilgili ne genel kurul ve de yönetim kurulunun bu yönde karar almadığı, kar dağıtımın zorunluluk olmadığı, ancak kar dağıtımı yapılacağı konusunda karar alınması halinde yedek akçe ayrılmasının kanunen zorunlu olduğu, böyle bir kar dağıtımı kararı olmaması nedeni ile yedek akçenin ayrılmadığı, davacı, kooperatif ve site yönetimi kurulu başkanlığı yaptığı dönemde de aynı şekilde elinde bulunan paranın site yönetimine aktarılarak site giderlerine finansal kaynak olarak kullandığı, üstelik o dönemde bunun yapılması için alınan herhangi bir genel kurul kararının olmadığı, davacının o dönemde hiçbir yetkisi olmadan kooperatifin parasını site yönetimine aktardığı ve buradan harcamalar yaptığı, mevcut yönetimin ise genel kurulda alınan karar gereği bu miktarı site yönetimin giderlerine kullanmak üzere borç olarak site yönetimine aktardığı, yıllardan beri bu şekilde aktarılan paralar sonrasında 31.12.2019 itibariyle davalı kooperatifin … Sitesinden 261.224,54 TL alacağı olduğu, sebebinin yukarıda açıklandığı, davacının davalı kooperatifin personeli … ile ilgili birtakım iddialarda bulunduğu, anılan personelin 31 yıldır kooperatifin çalışanı olduğu, binaların ilk yapımına başlandığı tarihten itibaren devamlı olarak çalışıp, emekli olmayı hak ettiği ve emekli olduktan sonra da sitedeki maliklerin kendisinden son derece memnun olması karşısında mevcut yönetimin isteği ile çalışmaya devam ettiği, bu çalışanın tüm işleyişi bildiği, bu nedenle davacının yönetici olduğu dönemde yapılanlara da vakıf olduğu için davacının asılsız iddialarının sürekli muhatabı haline geldiği, davacının işbu davadan önce de müteaddit kereler kat maliklerine imzasız mektuplar yollayarak bu çalışan hakkında asılsız iddialarda bulunduğu, hiçbir kat maliki tarafından ciddiye alınmadığı, son olarak genel kurulda bu iddiaları dile getirdiği ve kendisinden sonunda imzalı şekilde dilekçe alınabildiği, bu dilekçede yer alan hususlar hakkında gerek anılan personel ve gerekse diğer mağdurların yasal yollara başvurduğu, dava dilekçesinde bahsi geçen personelin aldığı brüt ücret üzerinden yapılan yasal kesintilerin belirli olduğu, SGK maliyeti hesaplanırken ; emekli çalışanlarda % 22,50 işverenden , % 7,50 işçiden olmak üzere toplam % 30 sosyal güvenlik destek priminin kesildiği, ayrıca gelir vergisi ve damga vergisi de işçiden kesilip sorumlu sıfatıyla davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından vergi dairesine tahakkuku yapılarak vergi dairesine ödenmekte olduğu, kesilen sosyal güvenlik destek primli ise yine davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından SGK hesaplarına yatırıldığı, dilekçede bahsi geçen miktarların yıllık bazda yapılan bu ödemelere ilişkin olduğu, tüm bu hesaplama ve kesintilerin SGK kayıtlarında mevcut olduğu, davacının dava dilekçesinin 3 no’lu maddesinde 2019 yılı ile ilgili yapmış olduğu suçlamaların aynısı 4 no’lu madde de 2020 yılı için devam ettiği, 2019 yılı için verilen cevapların , 2020 dönemi için de geçerli olduğu, genel kurulda kar dağıtımı kararı alınmadığı için yedek akçe ayrılmadığı, bilançoda görünen karın karşılığı … Sitesi’ne borç olarak verildiği, … ’ın davalı kooperatifin çalışanı olduğu, ücretinde yasal kesintiler yapıldıktan sonra kalan miktar kendisine net ücret olarak ödenmekte olduğu, herhangi bir yasaya aykırı ödemenin söz konusu olmadığı, davalı kooperatifin 22 adet blok altı dükkânı , 7 adet sosyal tesis dükkânı olmak üzere toplamda 29 adet gayrimenkulü bulunduğu, davalı kooperatifin bu gayrimenkulleri kiraya vermek suretiyle gelir elde ettiği, bu gelirden de personel ücret gideri, avukat gideri, mali müşavir gideri, genel giderler, huzur hakları, SGK giderleri ve vergisel yükümlülükler düşüldükten sonra kalan tutar bilançoda net kar olarak görünmekte ve bu tutarın ise yıl içerisinde muhtelif tarihlerde ihtiyaca göre … Sitesi’nin ilgili hesaplarına banka yoluyla virman yapıldığı, tüm bu işlemler için genel kurul tarafından yönetim kuruluna yetki verildiği, davalı kooperatifin genel kurul toplantısında alınan 10 , 11 , 12 ve 13. maddelerle ilgili iddialara ilişkin olarak; Dava dilekçesinde genel kurul duyurusu , kooperatif ana sözleşmesi ve gündem maddelerine atıfta bulunularak yetki devrinin gerçekleştirildiği uzun uzun açıklanmış ancak bu durumun neden hukuka aykırı olduğu hakkında yeterli ve geçerli bir açıklama yapılmadığı, nitekim Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca herhangi bir sitenin yönetiminin sitede kat maliki olmayan 3. kişiler tarafından yürütülmesi dahi mümkünken , bu yetkinin işi zaten sitenin gelir-giderlerini yürütmek olan davalı kooperatife devredilmesinin neden hukuka aykırı olduğuna dair bir açıklama bulunmadığı, Davacının iddiasının aksine yetki devriyle ilgili husus sadece kooperatif genel kurulunda değil , davacının da bilgisi dahilinde olmak üzere … Sitesi genel kurulunda da dile getirilip burada alınan karar uyarınca gerçekleştirildiği, davacının da katıldığı ve düşüncelerini dile getirdiği 26/06/2021 tarihli … Sitesi Olağan Kat Malikleri Genel Kurulu madde 8’de site yönetiminin kooperatif yönetim kurulu tarafından yürütülmesi hususu görüşmeye açıldığı ve bu hususta olumlu karar alındığı, madde incelendiğinde görüleceği üzere; davacının bu öneriye hiçbir hukuki dayanağı olmaksızın itiraz ettiği ancak sonuç olarak sadece kendisinin verdiği red oyuna rağmen talebin oy çokluğu ile kabul edildiği, dolayısıyla dava dilekçesinde iddia edildiğinin aksine kat malikleri kurulunca bu hususta yetki alındığı, davacının kendisi de yıllarca bu şekilde yöneticilik yaptığı için gerek kanunen ve gerekse de kooperatif ana sözleşmesine göre bu durumun hukuki olduğunun farkında olduğu, sitenin olağan genel kurulunda alınan kararın üzerine 17/07/2021 tarihinde yapılan … Ada … Sitesi Site İşl . Kooperatifinin 2019-2020 yılı olağan genel kurulunun 10 ve devamı maddelerinde yukarıda da belirtildiği üzere Kat Malikleri Kanunu madde 34 uyarınca üçüncü kişiye dahi verilebilecek siteyi yönetme yetkisi , yine kooperatif ana sözleşmesi madde 6 / 1’in cevaz vermesiyle kooperatifi yönetme yetkisini alan yönetim kuruluna verildiği, işbu davada genel kurulun iptali için hiçbir gerekçe bulunmadığı, bu nedenle de asılsız iddialarla açılan bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece,”…davacı GK‘ya katılmış olsaydı, iptali istenen GK kararları alınabilir miydi veya başka bir karar verilir miydi sorusunun cevaplanması gerektiğini, bu noktadan bakıldığında iptali istenen genel kurulda alınan kararların toplantı ve karar nisabına uygun olduğunun görüldüğü, davacının 3-4-6 nolu genel kurul kararları için muhalefet şerhini işlettiği ancak diğer kararları için muhalefet şerhinin bulunmadığının anlaşıldığı, bu nedenle muhalefet şerhi bulunmayan genel kurul kararları yönünden açılan iptal davasında K.K 53/1.maddesinde düzenlenen dava şartı gerçekleşmediği”gerekçesiyle usulden reddine, 3-4-6 nolu kararlar için açılan iptal davasının; alınan yargı denetimine elverişli, dosya mündericatı ile uyumlu bilirkişi heyeti raporu, tanık beyanları ve tüm dosya mündericatına göre iptalini gerektirir yasal neden bulunmadığı” gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 2019-2020 yılı bilançolarının ibrasına ilişkin kararlara muhalefet şerhi koyduğunu, bilançoda bir kısım paranın borç olarak verildiğinin anlaşıldığını, ancak yönetimin borç parayı verme yetkisi olmadığını, yönetim kurulunun ortaklara bilgi aktarmadığını, 261.224,00TL’nin açıklanamayan bir şekilde kooperatif dışında kullandırıldığını, büro personeli olarak görev yapan …’a fazla ödeme yapıldığını, 10-11-12. ve 13. Maddelerin hukuka ve iyi niyete aykırı olduğunu, 10. vd maddelerinin kooperatif ana sözleşmesinin 6. Maddesine aykırı olduğunu, site yönetimine ait yetkilerin ayrı bir tüzel kişiliği bulunan kooperatife devredildiğini, bunun kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, kimi ortaklara çağrının usulüne uygun yapılmadığını, çağrı dağıtım listesindeki imzaların çoğunun sahte olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın davalı kooperatifin 17/07/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 3-4-6 nolu kararlar için açılan davanın esastan, diğer kararlar için açılan davanın usulden reddine, karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 53. maddesinde “Aşağıda yazılı kimseler kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.
1. Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmiyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmıyan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri;
2. Yönetim Kurulu;
3. Kararların yerine getirilmesi Yönetim Kurulu üyeleri ile denetçilerin şahsi sorumluluklarını mucip olduğu takdirde bunların her biri;
Bozma davasının açıldığı ve duruşmanın yapılacağı gün, Yönetim Kurulu tarafından usulen ilan olunur.
Birinci fıkrada yazılı bir aylık hak düşüren sürenin sona ermesinden önce duruşmaya başlanılamaz. Birden fazla bozma davası açıldığı takdirde, davalar birleştirilerek görülür.
Mahkeme, kooperatifin isteği üzerine muhtemel zararlarına karşı davacıların teminat göstermesine karar verebilir. Teminatın mahiyet ve miktarını belirtmek mahkemeye aittir.
Bir kararın bozulması bütün ortaklar için hüküm ifade eder” hükmü düzenlenmiştir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 11/12/2015 tarihli … Esas – … Karar sayılı içtihadında da açıklandığı üzere; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca genel kurulda alınan kararların ortakların şahsi haklarını ilgilendirmesi, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmaması, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantı ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddialarına, toplantıya gelmeyen ortaklar dayanabileceklerinden red oyu ve muhalefet şerhi koşulu o kişiler için aranmaz ise de, davanın toplantıyı izleyen bir ayın içerisinde açılması gereklidir. Bu iddialara dayanmayan üyelerin kararların yasa, ana sözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık hallerini ileri sürerek iptal isteminde bulunabilmesi için ortağın toplantıya katılması, red oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın toplantıyı izleyen 1 ay içerisinde açılması gerekmektedir. Diğer anlatımla toplantıya katılan ortaklar red oyu kullanıp alınan kararlara muhalif kalarak keyfiyeti tutanağa geçirdikten sonra kararın yasaya, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırılık iddiasıyla iptali için toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere 1 ay içinde dava açabilir.
Somut olayda, davacının iptalini talep ettiği genel kurul toplantısına katıldığı ve muhalefetini şerh ettirdiği, davanın 1 aylık hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmıştır. Davacının iptalini talep ettiği ibraya ilişkin kararlar ile personele fazla ödeme yapıldığına dair iddialar bakımından ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda itirazlar incelenmiş olup denetime elverişli bilirkişi raporuna göre, davacının iddia ettiği gibi bilançoda bir açıklığın bulunmadığı, borç para verme gibi bir tespitin yapılmadığı ve emekliye ayrılan personele de fazla bir ödemenin yapılmadığının tespit edildiği, bu nedenle davacının genel kurulun 3. ve 4. Maddelerine yönelik itirazlarının esastan reddine karar verilmesi gerektiği, genel kurulun 6. Maddesinde ise 2021 hesap yılı çalışma programının oylanarak kabul edildiği, buradaki taslakta … Sitesi için ayrılacak bütçenin belirlendiği, sitenin mutat giderleri için bu ödeneğin ayrılmasında kooperatif ana sözleşmesine, kanuna ve iyi niyet kurallarına aykırılık bulunmadığı, 10-11-12 ve 13. Maddeler yönünden davacının sadece gündemden çıkarılmasını talep ettiği, görüşülmesi sırasında bunlara açık bir muhalefetinin bulunmadığı anlaşılmakla davacının davasını bu gerekçelerle reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece 3-4-6 nolu kararlar yönünden Kooperatifler Kanunu 98. Maddesi yollamasıyla TTK’nın 446/1-b maddesinde düzenlenen çağrı usulsüzlüğüne dayalı iptal davasında aranan usulsüzlük sebebinin söz konusu genel kurul kararının alınmasında etkili olup olmadığı değerlendirmesiyle davacının olumsuz oy kullanmasının toplantı ve karar nisabına etki etmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya uygunluk bulunmadığı ancak bu hususunda yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşılmakla, davacının istinaf itirazları yerinde görülmeyerek re’sen nedenlerle yazılı gerekçe ile davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun re’sen nedenlerden dolayı 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun re’sen nedenlerle ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/11/2022 Tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın REDDİNE,
b-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubuyla bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
d-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
e-Taraflar tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davacıya İADESİNE,
b-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.22/06/2023