Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1353 E. 2023/1254 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
DAVANIN KONUSU : Tazminat
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 06/07/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Davacının, Antalya ili … ilçesinde ikamet ettiğini, iş için yılın belirli zamanlarında Özbekistan ülkesine gittiğini, 25/08/2022 tarihinde Antalya’dan İstanbul’a, oradan da aktarmalı uçuşlarla Özbekistan ülkesinin Buhara kentine havayolu ile gideceğini, Antalya havalimanından İstanbul havalimanına gitmek üzere, ….. firmasından … sefer sayılı, 25/08/2022 tarihli, kalkış saati … ve varış saati … olan uçak biletini satın aldığını, İstanbul havalimanından kalkıp Özbekistan’ın Buhara kentine varmak üzere, … firmasından … sefer sayılı, 25/08/2022 tarihli, kalkış saati … ve varış saati … olan uçak biletini satın aldığını, ayarladığı şekliyle 25/08/2022 tarihinde sabah Antalya’dan … uçağına binip saat …’de İstanbul’da olacak, akabinde aynı gün saat …’te de Buhara’ya giden uçağa binerek yolculuğunu tamamlayacağını, ancak Antalya’dan İstanbul’a giden … sefer sayılı … uçağı, belirtilen saatte kalkış yapmayıp aynı gün yaklaşık olarak saat … civarında kalkış yaptığını, Antalya- İstanbul uçağının gecikmesi sebebiyle … İstanbul- Buhara uçağının Check-İn işlemini yaptıramadığını bundan dolayı da Buhara uçağına binemeyip uçağı kaçırdığını, akabinde 26/08/2022 tarihli, … sefer sayılı, İstanbul – Buhara … kalkış ve … varış saatli uçak biletini 770,00 amerikan doları karşılığında satın aldığını, bu bileti … İstanbul- Buhara uçağının Check-In işlemlerine yetişemediğinden dolayı satın aldığını, yetişememe sebebinin ise ….. sefer sayılı, 25/08/2022 tarihli Antalya- İstanbul uçağının yaklaşık olarak 5 saat gecikmeli kalkış yapması olduğunu, davalı tarafın sebep olduğu bir zararın söz konusu olduğunu, davacının 26/08/2022 tarih, … sefer sayılı … kalkış saatli İstanbul- Buhara uçağına, karşı taraf firmanın taahhüt ettiği hizmeti saatinde verememesi sonucu 770,00 amerikan doları ödeyerek yeni bir bilet aldığını, ödenen bu bilet bedelinin döviz satış kuru üzerinden belirlenen miktarının davacıya ödenmesi gerektiği, zarara taahhüt ettiği hizmeti yerine getirmeyerek davalı firmanın sebebiyet verdiğini belirterek, davanın kabulüne, davalının sebebiyet verdiği maddi zarar olan 14.000-TL’nin, ticari avans faiziyle beraber davalıdan alınıp davacıya ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Davacının, uçuşların aktarmalı/bağlantılı olduğu iddiası gerçek dışı olması, hava taşımasından kaynaklı mezkur ihtilafta miktar itibarıyla tüketici hakem heyetlerinin görevli olması ve bağlantısız olan ilk uçuşta İstanbul’daki hava durumu nedeniyle mücbir sebep kaynaklı olarak gecikme yaşanması nedenleriyle davacının sonradan aldığı bilet bedelinin avans faiziyle birlikte ödenmesinin talep edilmesinin haksız, usul ve yasaya da aykırı olduğunu, dava konusu ihtilafta iki farklı taşımanın söz konusu olduğunu, davacının iddia ettiği gibi aynı hava yolu firmasından alınmış bağlantılı bir uçuşun söz konusu olmadığını, davacının Özbekistan’a olan iş seyahatinin başlangıcının Özbekistan hava yollarından aldığı bilet olduğunu, İstanbul’da başladığını, huzurdaki davada, 6502 Sayılı Kanun kapsamında dava tarihindeki talep edilen maddi tazminat miktarı dikkate alındığında Tüketici Hakem Heyetlerinin görevi kapsamında olduğunu, davacının 02.09.2019 tarihli biletlerinin birbirinden bağımsız iki farklı bilet olduğunu, ,müvekkili şirketin bağlantısız/aktarmalı olmayan uçuşun gecikmesi sebebiyle sonraki bağlantısız uçuşun kaçırılması nedeniyle yeniden alınan biletten sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığını, davacının 25.08.2022 tarihli … sayılı Antalya–İstanbul uçuşunun müvekkili şirketin uçuşu olduğunu, ancak İstanbul-Buhara uçuşunun ise Özbekistan hava yolları tarafından icra edilen bir uçuş olduğunu, mücbir sebep sonucu geciken 25.08.2022 tarihli … sayılı Antalya–İstanbul uçuşu ile 25.08.2022 tarihli … sefer sayılı İstanbul-Buhara uçuşlarının birbirinden bağımsız olduğunu, ortaklıklarının İnternet sitesinin “Yasal Uyarı” başlığı altında yer alan Yolcu ve Bagaj Taşıma Şartlarımızın “Ücret ve Giderler” başlıklı 5. maddesinin “Genel” başlıklı 1. fıkrasında; “Bilet ücreti sadece kalkış noktasındaki havaalanından varış noktası havaalanına kadarki taşıma karşılığıdır.” ifadesinin yer aldığını, bu madde uyarınca, ….. sorumluluğunun yolcularının aynı bilet üzerinde kayıtlı bulunan son varış noktasına ulaştırmak olduğunu, davacının, ….’den satın aldığı bilette kayıtlı olan uçuşun, yalnızca Antalya’dan İstanbul’a olup, İstanbul’a seyahati sağlandığını ,dolayısıyla yaşanan gecikmenin, mücbir sebep sonucu meydana geldiğinden, uçuşun gecikmeli olarak icra edilememesinde müvekkili ortaklığa atfedilebilecek herhangi bir kusurun söz konusu olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece,”…davacı ile davalı hava yolu şirketi arasında ticari bir ilişkinin olmadığı, davacının yapmış olduğu yolculuğun mesleki ve ticari amaçla yapılmadığı, davacının ticari veya mesleki amaçlarla seyahat ettiğine dair dosyada delil bulunmadığından davacının 6502 sayılı kanunun 3/k maddesinde tanımlanan tüketici konumunda olduğu ve taraflar arasındaki işlemin tüketici işlemi olduğu, aynı kanunun 73/1 maddesine göre tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan uyuşmazlıklarda tüketici mahkemesi görevli olduğu ve bu itibarla somut uyuşmazlığa bakma görevinin Tüketici Mahkemelerinin görev alanına girdiğinin anlaşıldığı” gerekçesiyle HMK 114/1-c ve 115/2. maddeleri ile 6502 sayılı yasanın 73. madde uyarınca davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin ziraat mühendisi olup gecikme nedeniyle zamanında iş başı yapamadığını, iş programının aksadığını, bu nedeniyle ticari zararının oluştuğunu ayrıca taşıma işlerinin mutlak ticari davalardan olduğunu belirterek görevsizlik kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, havayolu ile yolcu taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesi gereğince kapsamını her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları oluşturmaktadır. Kanun’un “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (k) bendinde Tüketici “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, (l) bendinde ise Tüketici İşlemi “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Aynı Kanun’un 73. maddesinde, bu Kanun’dan kaynaklanan uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinin görevine girdiği düzenlenmiş, 83. maddesinde ise, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer Kanun’larda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı 6502 sayılı yasanın 3/k-l maddeleri gereğince tüketici olup, dava taşımadan kaynaklı tüketici işlemine dayalı olmakla aynı yasanın 73/1. Maddesi gereğince davaya bakma görevi tüketici mahkemesine ait olacağından mahkemenin görevsizlik kararı vermesinin usul yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-c. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.06/07/2023

….