Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1260 E. 2023/1183 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 07/03/2023
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
YAZIM TARİHİ: 15/06/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı tarafın İcra Müdürlüğüne yapmış olduğu itiraz haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkkili olan kooperatife davalı tarafça üyelik sorumluluklarının hiçbiri yerine getirilmemiş olduğunu, Kooperatif Genel Kurulu ile aidat ve ara ödemelere ilişkin alınan karar gereğince; üye oldukları tarihten itibaren aidat ve ara ödemeler yapılmamış olduğunu, bu husus ile ilgili kooperatif üyesi olan davalıya ihtarname ile bildirimde bulunulmuş olmasına rağmen herhangi bir neticeye ulaşılamamış olduğunu, davalı taraf tüm ihtarlara rağmen borcunu ödememiş olduğunu davalı hakkında Antalya Genel İcra Müdürlüğü’ nün …. E. sayılı dosyası kapsamında takibe geçilmiş olduğunu; davalı tarafından ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilmiş olduğunu, takip konusu meblağ davalı tarafça gayet iyi bir şekilde bilinmekte ve aynı zamanda likit bir alacak olduğunu beyan etmiştir.
Davalı vekili, davacının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin aldığı taşınmazı icra satış yöntemi yoluyla 2016 yılında satın almış olduğunu, müvekkilinin taşınmazı satın aldığı tarihten icra takibi tarihine kadar hiçbir şekilde bilgilendirilmemiş olduğunu, Müvekkilinin Kooperatife üye olmadığını, kooperatifin varlığını bilmediği, bilmediği bir kuruluşa üye olması da imkansız olduğunu, müvekkilinin yıllardır mernis adresinin sabit olduğunu, davacı bunu bilmesine rağmen müvekkilinin yaşamadığı bir yere ihtarname çekmiş olduğunu çekilen ihtarnamenin bila döndüğü ve bu biladan sonra tekrardan mernis adresine bir tebligat yapılmamış olduğunu kendisini haberdar etmekten kaçınmış olduğunu, müvekkilinin üye olmadığı var olduğundan haberi olmadığı bir kuruluşun üyelik sorumluluklarını yerine getirilmesinin beklenmesinin hayatın genel akışına aykırılık olduğunu, kötü niyetli olarak müvekkilinin genel kurul toplantılarından haberi olmuşcasına bir ibareden bahsedilmiş olduğunu bunu kabul etmek hakkaniyete ve kanuna aykırılık teşkil etmekte olduğunu beyan etmiştir.
Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucu 11/03/2022 tarihli karar ile görevsizlik kararı verildiği, kararın kesinleşmesine müteakip davacının başvurusu üzerine dosyanın Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece,”…Davanın niteliği itibariyle zorunlu arabuluculuk şartına tabi olduğu, görevsizlik kararı sonrası arabuluculuk son tutanağı ibraz edilmediğinden tensip zaptı ara kararı doğrultusunda davacı vekiline arabuluculuk son tutanağını sunması için süre verildiği, davacı vekili 17/08/2022 havale tarihli beyan dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanağını ibraz ettiği, yapılan incelemede arabuluculuk sürecinin başladığı tarihin 22/07/2022 olduğu, bu tarihin mahkememizce düzenlenen 20/06/2022 tarihli tensip zaptından sonraya ilişkin olduğu, dolayısıyla davacı vekilinin mahkememizin ara kararından sonra arabuluculuk yoluna başvurduğunun anlaşıldığı, arabuluculuk yoluna dava açılmadan önce (görevsizlik kararlarında dosya görevli mahkemeye gönderilmeden) başvurulması şartı tamamlanabilir bir dava şartı olmadığı” gerekçesiyle arabuluculuğa başvurulmadan açılan eldeki davanın dava şartı yokluğundan HMK’nun 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava açıldıktan sonra fakat mahkemenin dava şartları ile ilgili hüküm kurmasından önce eksikliğin giderildiğinden bahisle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, kooperatif üye aidat alacağına dayalı başlatılan ilamsız takipte vaki itirazın iptaline istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın arabuluculuk yoluna süresinde başvurulmaması sebebiyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.15/06/2023