Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/125 E. 2023/183 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
DAVANIN KONUSU : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 03/02/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkillerine ait Denizli ilinde … Satış mağazaları bulunduğunu, müvekkilinin davalıdan satın almış olduğu 183×366 18 mm Buz Beyazı geldiğini, Wax Lam -1K ile 183×366 18 mm Kar Beyazı Wax Lam-1K mdf- lamları paletler halinde geldiğini, paletler açıldığında gelen mdf-lamlarda gizli ayıplar olduğunun görüldüğünü, müvekkilinin palet halinde gelip de açılmadan satmış olduğu mdf-lamları, satın alan mobilyacılar tarafından da mdf-lamların ayıplı olarak müvekkillerine iade edildiğini, davalı şirketle yapılan görüşmelerden sonuç alınamayınca Denizli 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyasıyla tespit yaptırıldığını, daha sonrasında da Denizli 3. Noterliği 02/07/2020 tarihli … yevmiye nolu ihtarnameyle davalı şirkete ihtarname çekildiğini, müvekkilleri olan şirket tarafından, şirketlerden satın almış olduğu 290 adet 183x366x18 mm Buz Beyaz Wax Lam-1k medefeler paletler halinde geldiğini, paletlerin açıldığında gelen 126 adet mdflerde gizli ayıpların olduğunun görüldüğünü, tüm fatura bedeli üzerinden ayıplı malların bedelinin hesaplanmasını ve ayıp oranında bedelde indirim talep ettiklerini, konuyla ilgili olarak Denizli 3. Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş dosyasıyla delil tespiti yapıldığını, tespit dosyasında düzenlenen bilirkişi raporunda incelenen levhalardan 106 plakanın parlak yüzeylerinde dağınık halde ”kuşgözü kabarma”olarak tanımlanan yaklaşık 3 mm çaplarında yüzey deformasyonu tespit edildiğinin belirtildiğini, iskonto oranının ayıplı olarak satılan ürünlerde daha çok olacağının şüphesiz olduğunu, davalıya çekilen ihtarnamede ürünlerin iadesi talep edilmiş ise de davalı ürünlerde ne kadar iskonto yapılmasının gerektiğini, bu haliyle ayıplı olarak satılması durumunda piyasada ne kadara satılabileceği gibi hususlarda tespit raporu esas alınarak ayıp oranında bedelde indirim ve maddi zararlarının tazmin edilmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle dava konu ayıplı mallarla ilgili olarak fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla bilirkişi raporundan sonra arttırılmak üzere ayıp oranında indirim bedeli olarak şimdilik 100,00 TL alacaklarının tespit tarihi itibariyle işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsilini, Denizli 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı tespit dosyası masraf, vekalet ücreti gibi tüm tutarların ve Denizli 3. Noterliği 02/07/2020 tarihli … yevmiye nolu ihtarname masraflarının işbu davada yargılama gideri olarak dikkate alınarak tespit tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı yanın huzurdaki davaya dayanak gösterdiği Denizli 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporuna taraflarınca itiraz edilmiş olup raporun hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, kaldı ki tespit talepli dilekçede ”Wax Lam” ürünlerinde gizli ayıp olduğu iddia edildiği dosya kapsamında düzenlenen raporda ise ”MDF LAM” ürünleri ile ilgili haksız değerlendirmelere yer verildiğini, hatalı bilirkişi raporuna istinaden ikame edilen hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi gerektiğini, satın alma tarihinin üzerinden son derece uzun bir süre geçtikten sonra ayıp iddiasında bulunduğunu, dürüstlük kuralına aykırı ve kötü niyetli bu iddiaların kabulü hiçbir anlamda mümkün olmadığını, kaldı ki davacı tarafın ayıplı olduğunu iddia ettiği bu ürünleri üçüncü kişilere satmış olup hiçbir anlamda zarara uğradığını, hiç bir şekilde ayıp iddiasının kabulü anlamına gelmemekle birlikte davacı firmanın ürünleri ayıplı halleriyle kullanılmasının söz konusu olmadığı iddiasının da dayanaktan yoksun olduğunu, hiçbir suretle kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı vekili müvekkilinin oluştuğunu iddia ettiği zarar tutarını bildirilmekte iken huzurdaki davanın kısmi dava olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davacının bildirdiği zarar tutarı üzerinden eksik harcın mahkememizce kesin sürede tamamlattırılması aksi takdirde davanın reddedilmesi gerektiğini, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davaya konu ürünlerin, davalı şirketten 07/09/2018 tarihinde satın alındığını, davanın ise 19/04/2021 tarihinde açıldığını, ürünlerde olduğu iddia olunan ayıpların gizli ayıp olduğu kabul edilse bile TTK’nın 23/1.maddesinin yollamasıyla uyuşmazlıkta uygulanması gereken TBK’nın 231. maddesinde düzenlenen 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğinden bahisle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; TBK’nın 231. Maddesine göre satıcı ağır kusurlu ise 2 yıllık zamanaşımı süresinden faydalanamayacağını, satıcılığı meslek edinen kişilerin ağır kusurlu satıcı kabul edileceğini, davalının zamanaşımı defininde bulunmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava değerinin 17.591,72 TL olarak ıslah edilmesine rağmen dava dilekçesinde gösterilen 100,00 TL üzerinden vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek bu husus yönünden kararın düzeltilmesine, zamanaşımı yönünden reddine ilişkin kararın da onanmasını talep etmiştir.
Dava, alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı satılanın ayıplı olduğu iddiasıyla ayıp oranında indirim talebi ile işbu davayı ikame etmiş olup davalı süresinde verdiği cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. 6098 Sayılı TBK’ nın 231.maddesinde “Satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Alıcının satılanın kendisine devrinden başlayarak iki yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan def’i hakkı, bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmaz.Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz.” hükmü düzenlenmiştir. Her iki tarafın tacir olması ve ayıbın açık ayıp mahiyetinde olup 2 yıllık zamanaşımı süresi içeresinde talebin ileri sürülmemiş olması karşısında davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine, diğer taraftan dava değerinin dava dilekçesinde 100,00 TL olarak gösterilip daha sonra alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 17.591,72 TL olarak belirli hale getirilmiş olması ve davanın zamanaşımı nedeniyle esastan reddine karar verilmiş olması karşısında davalı yararına karar tarihinde yürürlükte olan 2022 tarihli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesine göre hesaplanacak nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup davalı vekilinin bu yöne ilişen istinaf talebi yerinde görülerek kabulüne karar verilmiştir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
3-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/10/2022 Tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
b-Alınması gerekli 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harç ve 300,00 TL tamamlama harcından mahsubuyla artan 179,40 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
Bu konuda Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/01/2023 Tarih ve 2022/1879 Esas – 2022/1494 Karar sayılı, 2023/19 Harç sayılı Harç Tahsil Müzekkeresinin ilk derece mahkemesince İPTALİNE,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
d-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
e-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
f-Dosyada kullanılmayan gider avansının HMK 333. Maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra, 30/09/2022 tarihli ve 31969 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Hukuk Mahkemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5/1 maddesi gereğince, davacı tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılması, hesap bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve iş yerleri vasıtasıyla adrese ödemeli olarak gönderilmesine,
4-İstinaf incelemesi yönünden;
a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
b-Davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
d-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
e-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
f-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.
03/02/2023

……