Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1238 E. 2023/1263 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 21/02/2023
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 07/07/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı tarafından Antalya 15. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından rehin açığı belgesine dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, şirket aleyhine gayrimenkuller üzerine haciz şerhi işlendiğini, takipsizlik nedeniyle icra dosyalarının düşerek konusuz kaldığını ve takip dosyalarının kapandığını, Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile yenileme talep edildiğini ve dosyanın yenilendiğini, gayrimenkullerin satış talebinin de kabul edildiğini ve müvekkili şirkete ait olan taşınmazların Antalya Gayrimenkul Satış icra Dairesinin … sayılı dosyası ile satış işlemlerinin yapılığını, taraflar arasında düzenlenen 04/09/2002 tarihli ibraname başlıklı belgeye göre müvekkilince ödemeler yapıldığını, davalı tarafın takibe dayanak gösterilen senetlerinin borcunun ödenmiş ve davalı şirket yetkilisi karşılığında ibraname imzalayarak hiçbir hak ve alacağı kalmadığını beyan ettiğini, haksız takibin durdurulmasına, müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Davacı/ borçlu şirket tarafından 09/10/2008 tarihinde Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile müvekkili şirkete borcunun olmadığına dair menfi tespit ve ipoteğin fekki davası açıldığını, davacı/ borçlunun asılsız ve mesnetsiz iddialar ile açmış olduğu menfi tespit davası Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/06/2010 tarih ve … E. … K. sayılı gerekçeli kararı ile reddedildiğini, söz konusu karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin … E. … K. Sayılı ve 11/07/2011 tarihli ilamı ile Onandığını, onama kararına karşı davacı/ borçlu şirket tarafından karar düzeltme yoluna başvurulduğunu, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin … E. … K. Sayılı Ve 01/11/2011 tarihli ilamı ile reddedilerek karar kesinleştiğini, huzurdaki davadan yaklaşık 15 yıl önce Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde tarafları ve konusu aynı olan … E. sayılı dosya ile menfi tespit ve ipoteğin fekki davası açılmış olması ve bu davanın reddedilmiş olması nedeniyle kesin hüküm itirazı ile davanın usulden reddini talep ve cevap vermiştir.
Mahkemece,”…davacı vekili tarafından menfi tespit davasına konu edilen 300.000 USD’lik ödenmiş senetler, davalı adına üçüncü kişilere yapılan tapu devirleri, ödeme makbuzları, 04/09/2002 tarihli ibraname anlaşması, 27/09/2002 tarihli Noter İbraname 09/09/2003 tarihli alacağım temliki ve ibra sözleşmesi ve 16/08/2004 tarihli 2 adet devir sözleşmeleri, Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E dosyasında tartışılmış ve verilen karar da Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Zira sunulan deliller incelendiğinde 2.ATM … esas sayılı dosyasında dava açılmadan önceki tarihlidir. Bu durumda davacının söz konusu deliller ile birlikte tanık dinletme taleplerinin ancak yargılamanın iadesi yolu ile ikame edebileceğinin anlaşıldığı” gerekçesiyle davanın kesin hüküm nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Antalya Genel İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında rehin açığı belgesine dayalı takip yapıldığını ancak 04/09/2002 yılında taraflar arasında ibraname düzenlendiğini, ibranameye konu senet bedellerinin ödendiğini, hatta 15/12/2002 tarihli senet bedelinin karşılığının daire devri ile yapıldığını, dairelerin davalıların gösterdikleri kişilere devredildiğini, bu hususta tanıklarının dinlenmesi gerektiğini ancak Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında bu hususların değerlendirme konusu yapılmadığını, ipotek takiplerinden alınan kat irtifakı tapularının alacağa mahsuben alınmasının kesin hüküm olarak gösterilen dava tarihinden önce olmasına rağmen ihaleyle ilgili davalarının 2012 yılında ruku bulduğunu, bu tarihten sonra ibralaşmaya ve mahsuplaşmaya gidildiğini, bunların … Esas sayılı dosyada değerlendirilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının kötü niyetli olduğu iddiasıyla İİK 72/4 uyarınca lehlerine %40 oranında tazminat verilmesi gerektiğinden bahisle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olup, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığının istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davanın esastan değil usulden sonuçlanması karşısında davalının kötüniyet tazminatı talebi hakkında karar verilemeyecek olmasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı ve davalı vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı ve davalı vekillerinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 359,80 TL harcın mahsubu ile fazla alınan bakiye 179,90 TL istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince davalıya İADESİNE,
4-Tarafların istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
6-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.07/07/2023

….