Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1156 E. 2023/1163 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 12/06/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 28/03/2023
DAVANIN KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 12/06/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkilinin … isimli davalı kooperatif üye- sinden üyeliği devraldığı, devraldığı bu üyeliğe bağlı kooperatife herhangi bir borcu olma- dığı, üyeliğinin kooperatifin 09/11/2009 tarihli yönetim kurulu kararı ile de kabul edildiği, kooperatifçe üyelere konut tahsisinin yapıldığı, mülk sahipleri ile yapılan sözleşme gereğince kooperatife kalan dairelerden 11 adetinin davalı kooperatif yöneticisi … tarafından tapuda kooperatif üyelerine devrinin yapılmadığı, kooperatifin … tarafından yine adı geçen davalının sahibi olduğu davalı şirkete gerçeğe aykırı şekilde borçlandırıldığı, müvek- kiline düşen taşınmazın kooperatifin davalı şirkete borcu olduğundan bahisle cebri icra yoluyla satıldığı, bununla ilgili … hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruştumaya geçildiği, Denizli Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerin- den açılan davanın henüz sonuçlanmadığı, bir yapı kooperatifine bağlı taşınmaz mülkiyetinin o kooperatif üyesine tahsis kararı ile devrinin mümkün olduğu, müvekkiline ait dairenin kooperatifin borcundan dolayı cebri icra yoluyla satışının yasal olmadığı, dava konusu taşın- mazın diğer davalı …. tarafından gerçekte ihaleye fesat karıştırılmak suretiyle alındığı, ihalesinin feshi için açılan davanın ise red edildiği belirterek; taşınmazın davalı … adına olan kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, aksi halde bedelinin davalılar … ve Şirketten tazminat olarak tahsiline ve tapunun … Köyü … mevkii … ada, … parselde … Blok … Katta … nolu B.B. de kayıtlı taşınmaz üzerine 3. Kişi- lere devir ve temlikin önlenmesi bakımından teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, tazminata hükmedilmesi halinde alacağın semeresiz kalmaması için Davalı … İnş. San. Ve Tİc. Ltd. Şti. Ve davalı …’un mal varlığı üzerine aynı amaçla 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … vekili özetle; Müvekkilinin dava kopusu taşınmazı iyiniyetle ve tapu siciline güvenerek yapılan cebri icra yoluyla satınladığı, bu taşınmazın ihalesi ile ilgili açılan davanın red edildiği ve red kararının yargıtayca da onandığı, bu ihale sebebi ile müvekkili hakkında açılmış bir dava veya soruşturma olmadığını belirterek; tensip- le verilen ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … vekili 28/03/2023 tarihli duruşmada yeniden ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; dava konusu taşınmazın davalı tarafın- dan 2011 yılında icra ihalesine girerek satın aldığı, satıştan sonra icra mahkemesinde açılan ihalenin feshine ilişkin davanın reddine karar verildiği, davalı ihale alıcısı hakkında bir mah- kumiyet hükmü olmadığı, davaya konu taşınmaza tedbir konulması için ileri sürülen hususlar ve delillerin tedbir kararı verilmesi için yeterli ve yaklaşık ispatı sağlayıcı nitelikte olmadığı gerekçesi ile daha önce tedbir konulan dava konusu … mahallesi … ada, … parsel … blok … Kat Da:… BB üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar vermiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkiline tahsis edilen taşınmazın satışının yapıldığı Denizli 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu borç- tan dolayı kooperatifin davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine ilişkin kararın kesinleştiği, müvekkilinin ihalenin feshine ilişkin davada taraf olmadığı, mahkemece daha önce, açılan ceza davasının sonuçlanmasının beklenmesine ve taşınmaz üzerine tedbir konulmasına karar verildiği, satışının yapıldığı icra takip dosyasında sahtecilik yapıldığının alınan bilirkişi raporları ile ispatlandığı bu halde daha önce verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasının müvekkilinin muhtemel hakkını almasına engel olacağını belirterek; aksi yöndeki kararın kaldırılarak taşınmaza yeniden ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili istinafa cevabında özetle; davacı tarafından açılan ihalenin feshine ilişkin davanın reddedildiği, müvekkilinin bu taşınmazı iyiniyetle aldığı, davacının kooperatifle olan iç ilişkisini müvekkilinin bilemeyeceğini belirterek; istinaf tale- binin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Talep, daha önce açılan tapu iptaline ilişkin dava üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin olup mahkeme, daha önceki iki ayrı gerekçesiz ara kararı ile tedbirin kaldırılmasına ilişkin talebi red ettikten sonra istinafa konu ara kararı ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar vermiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkeme dosyası uyap üzerinden incelendiğinde, mahkemece davacının ihtiyati tedbir talebinin 28/01/2013 tarihli ara kararı ile kabulüne karar verildiği, davalının ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin talebinin 01/10/2013, 26/09/2019 tarihli duruşmalarda reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Yine uyap kayıtlarından davalı kooperatif tarafından açılan 10/06/2011 tarihli ihalenin feshine ilişkin davanın reddine karar verildiği ve red kararının onandığı anlaşılmaktadır.
HMK.’nun 341. Maddesine göre “İlk derece mahkemelerinin … İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz ( taleplerinin kabulüne ilişkin) kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar.” İstinaf yoluna açık kararlardır. Aynı kanunun 396. Maddesine göre “Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aran- maksızın karar verilebilir. İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır.” Denilmekte olup durum ve koşulların değişmesi halinde mahke- mece daha önce verilen ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına ilişkin kararların istinafının 394/5. Maddesinde belirtilen istinaf kanun yoluna atıf olmadığından reddi gerekir.
Dosya içeriğine göre davacının talebi üzerine mahkemece 28/01/2013 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin talep davalı tarafça 18/02/2013 tarihinde yapılmış bu talep 01/10/2013 tarihli ara kararla red edilmiş en son davalının aynı yöndeki talebi gerekçesiz olarak 26/09/2019 tarihli ara karar ile red edilmiştir. İhtiyati tedbir kararının verildiği ve itirazın ilk olarak red edildiği tarihte itiraz üzerine verilen ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin karara karşı istinaf yolu kapalıdır. Dolayısıyla bu itiraz hakkında mahkemece gereken kararın verilmediğinden söz edilemez. Mahkemece daha önce verilen ihtiyati tedbir kararının durum ve koşulların değiştiğinden bahisle kaldırılması halinde de verilen karar kanunun istinaf yolunu gösteren 394/5. Maddesine atıf yapılmadığı için istinaf incelemesine kapalıdır. Bu sebeple davacının istinafının reddine karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak; davacı vekilinin mahkemenin istinaf yoluna kapalı olan kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun HMK m. 352/1-b gereğince usul yönünden reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-b. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f. maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 12/06/2023