Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1143 E. 2023/995 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 22/03/2023
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 29/05/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, Müvekkil şirket tarafından, davalı şirket … Gıda’dan 2016 yılı Ocak/Şubat ayında bir defaya mahsus olmak üzere, KDV dahil toplamda 18.370,80 TL fatura bedelli ürün alımı yapıldığını, devam eden süreçte ise, 22/02/2016 tarihinde İstanbul 34. İcra Müdürlüğü … E. dosyası nezdinde … Gıda tarafından müvekkili şirket aleyhine 18.370,80 TL tutarında icra takibi başlatıldığını, takibe karşı süresi içerisinde müvekkil şirketin o dönem vekili tarafından yetki ve borç itirazı yapıldığını, icra takibi durduğunu, 22/02/2016 tarihli İstanbul 34. İcra Müdürlüğü … E. dosyasına konu edilmiş asıl borç tutarı olan 18.370,80 TL; 30/06/2016 tarihinde … bankasının 15.000 TL ve … bankasının 3.370,80 TL tutarlı çekleri ile toplamda 18.370,80 TL olacak şekilde müvekkil şirket tarafından ödendiğini, asıl borcu ödenen İstanbul 34. İcra Müdürlüğü … E. icra dosyası, alacaklı vekilinin takipten 6 yıl sonra 12/04/2022 tarihinde yapmış olduğu dosyanın yenilenmesi ve yetkili icra dairesine gönderilmesi talebi ile Antalya Genel İcra Dairesi’nin … E. Dosyası nezdinde yenilendiğini, yenilenen dosyada şirket banka hesaplarına haciz işlemi uygulandıktan sonra ilgili icra dosyası müvekkil tarafından öğrenildiğini, bağlamda dosyanın yenilenmesini takiben ödeme emrinin, borçlu … Kuyumculuğun 2016 yılında İstanbul 34. İcra Müdürlüğü … E. Dosyasına yetki ve borca itirazda bulunan o dönem vekiline elektronik yolla tebliğ edildiği; ilgili avukatın 2018 yılında avukatlık mesleğini fiilen bıraktığı ve 2018 yılı itibariyle yurt dışında yaşamakta olduğu taraflarından öğrenildiğini, yenilenen dosyaya bakıldığında müvekkil borçlu şirket …’nun , dosyanın asıl borcu olan 18.370,80 TL tutarında bedeli alacaklı şirket … Gıda’ya haricen ödediğinin açık olduğunu, borçlu müvekkil şirketin sadece dosya masrafları, icra vekalet ücreti, fatura tarihi ile 30/06/2016 tarihi arası işlemiş yasal faiz alacaklarını ödemekle yükümlü olduğunu, alacaklı … Gıda’nın kötüniyetli bir şekilde haricen tahsil etmiş olduğu 18.370,80 TL’yi icra dosyasına bildirmediği, haricen tahsil bildirimi yapmadığı gibi borçlu şirket aleyhine tüm dosya üzerinden haciz işlemine geçtiği; şirket hesaplarına tüm dosya borcu tutarında hacizler uyguladığı ve bu suretle … Gıda’nın son derece kötü niyetli olduğu, Mahkeme’nin takdir edeceği oranda teminatın icra dosyasına tarafımızdan depo edilmesi ile dosyada mevcut hacizlerin davacı-borçlu şirketin zarara uğramaması adına tedbiren kaldırılmasına ve takibin durdurulmasına, tarafımızdan depo edilecek tutarın davalı-alacaklıya yargılama süresince ödenmemesine, 18.370,80 TL yönünden ise borçlu olmadığımızın tespiti ile bu oranda takibin işlemden kaldırılmasına ve 18.370,80 TL üzerinden %20 oranından az olmamak üzere davalının, davacıya kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davada dava şartları sağlanmadığından davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte olunması halinde davacının sunduğu talepler doğrultusunda davanın görevsiz mahkemede açılmasından dolayı davanın tümüyle usulden reddine, mahkeme yine aksi kanaatte olunması halinde dava konusu icra takibini kabul eden davacı yan tarafından asıl alacak ödenmişse de ferileri ödenmemiş olduğundan icra takibinin devam etmesi gerektiği göz önüne alınarak haksız ve mesnetsiz ikame edilen davanın esastan reddine, haksız ve kötü niyetli olarak açılan davada müvekkil lehine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “… davacının hakkında takip başlatıldıktan sonra takip dosyasına toplam 18.370,80 TL ödeme yaptığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Ancak davalının takip dosyasına ödeme yapılmasına rağmen aradan geçen uzunca bir süreye rağmen haricen tahsilat bildiriminde bulunmadığı, eldeki dava açıldıktan sonra haricen tahsilat bildiriminde bulunduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davacının eldeki davayı açmakta haklı olduğu anlaşılmıştır. Ancak dava açıldıktan sonra takip dosyasının ferileri de ödenerek takip dosyası tam olarak kapatıldığından dava konusuz kalmıştır. Bu nedenle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Davalı her ne kadar cevap dilekçesinde davacı tarafın kendisine ödemeye ilişkin bir bilgi sunmadığını beyan etmiş ise de davacının davalı tarafa ödeme amacıyla vermiş olduğu çeklerin doğrudan davacı tarafından davalıya verilmiş olması ve takibe konu borç için söz konusu ödemelerin yapıldığı hususunda ihtilaf bulunmaması karşısında davalının bu savunmasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla davalının Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davacıya yeniden ödeme emri gönderildiği tarihte davacının dosya borcu için 18.370,80 TL ödeme yapmış olması karşısında davalının iş bu ödeme emrinin gönderildiği tarihte haricen tahsilatı bilebilecek durumda olması karşısında davalının kötü niyetli olduğunun kabulü ile %20 oranında icra inkar tazminatına” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkiline ödeme yapıldığının iddia edildiğini ancak bu ödemelerin vadesinde yapılmadığını, icra takibi muamelelerine sebebiyet verdiğini, yapılan ödemelerin müvekkiline bildirilmediğini, müvekkili aleyhine tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, mahkemece hatalı şekilde tüm yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin müvekkiline yükletildiğini, ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.29/05/2023