Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1087 E. 2023/989 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 26/05/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davacı şirketin tütün ürünleri satışı dağıtımı ve pazarlaması alanında faaliyet gösteren tüzel kişi olduğunu, davalı işyerinde tekel ürünleri satan bir kişi olduğunu, davalı üzerine kayıtlı olan işyerinde sürekli eşinin bulunduğunu, davalıya satılan tütüm ürünlerinin fatura ve teslim irsaliyelerinde yazılı olduğunu, tütün ürünlerinin tamanının işyerinde sürekli olarak bulunan davalının eşine çalıştığı işyeri adına faturalar ve irsaliyeler ile birlikte imza karşılığında teslim edildiğini, satılan mala ilişkin tanzim edilen faturaların davalıya iadeli taahhütlü olarak tebliğe çıkarıldığını ancak davalı işyerini kapattığı için tebliğ edilemediğini, davalının öncesinde ödemediği borç için bir kaç kere arandığını ve sürekli ödeyeceğini söyleyerek kendisine süre verilmesini istediğini, borcunu ödemeyeceği belli olunca davalı hakkında Alanya İcra Müdürlüğü’ nün … sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, ancak davalının 01/11/2022 tarihli itiraz dilekçesi ile hiçbir borcunun olmadığını ve belgelerdeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek icra dosyasındaki takibin durdurulduğunu, davalının itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalının irsaliyelerdeki imzaya itirazının bilinçli olarak davacının dolandırmak amacıyla yapıldığını beyanla öncelikle davanın …’ a ihbarını, davalının Alanya İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı icra dosyasına yaptığı haksız itirazın iptal edilerek takibin devamına karar verilmesini, davalının borcu olduğu halde haksız yere itiraz ederek takibi durdurması nedeniyle %20 oranında inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacı ile ticaretlerinin olmadığını, davalıya her hangi bir mal teslimi yapılmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, Ticaret oda kaydı bulunmayan işletme hesabına göre defter tutan; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177’nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayan, esnaf odası kaybı bulunan davalının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 11, 12. ve 15. maddeleri ile 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları hakkında Kanunun 3/a. maddesi ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 177. maddeleri uyarınca tacir olmadığı, davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan mutlak ve nispi ticari davalardan ayrıca özel kanunlarda düzenlenen ticari davalardan olmaması karşısında mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı yanın limited şirketi olduğunu, hukuki uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinin görev kapsamının içinde yer aldığını, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.26/05/2023