Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1051 E. 2023/961 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİC. MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 27/03/2023
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
GEREKÇELİ
KARARIN YAZIM TARİHİ : 17/05/2023

İlk Derece Mahkemesinin dava dosyası istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye Hakimin inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili özetle: Davalının müvekkili şirketin yöneticisi olarak görev yaptığı dönemde, şirket genel kurulundan izin ve icazet almaksızın, şirketin herhangi bir borcu, ticari ilişkisi, taahhüdü olmadığı halde, şirkete ait banka hesaplarından muhtelif tarihlerde, muhtelif tutarlarda şahsi hesaplarına, ortağı olduğu … Reklam Mimarlık İnşaat Turizm Taşımacılık ve Ticaret A.Ş.’ne (Antalya Kurumlar VD.: … ) ait hesaplara, yakınlarının ve üçün- cü kişilerin hesaplarına veyahut yakınları ile üçüncü kişiler lehine başka kişilerin hesaplarına para göndererek şirketi zarara uğrattığı; müvekkili şirketin uğratıldığı zararın, TTK.nun 553/1. maddesi uyarınca, tahsili amacıyla hakkında, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibine girişildiği, girişilen bu takibe davalının itirazı- nın iptali amacıyla iş bu davanın açıldığı, yapılan yargılama sırasında son olarak alınan 16/02/2023 tarihli ek rapora göre, dava konusu edilen 3.790.977,64-TL alacağın 3.707.902,90 TL sinin müvekkili şirketin defter ve kayıtlarıyla sabit olduğu, itirazın iptali talep edilen alacağın ise 2.060.830,32-TL olduğu, davalının imzasını inkar etmediği banka dekontları ve tediye makbuzları üzerinde yapılan inceleme ile davalının münferiden şirket yetkilisi olarak müvekkili şirketin parasının 3.790.977,64-TL’sini zimmetine geçirdiği, Banka hesap ekstre- lerine göre de davalı tarafından davacıya gönderilen havalelerin de davacı tarafından tekrar davalıya aynen iade edildiği, şirketin ortaklarına borcunun bulunmadığı, davalının, şirket yet- kilisi olduğu dönemde kendisi ve yakınları lehine yaptığı işlemler nedeniyle şirketin bir zara- rının olmadığı veya kendisine/yakınlarına yapılan ödemelerin geri istenemeyeceğini veyahut bu tutarların ödediğini ispat etmekle yükümlü olduğu halde buna ilişkin herhangi bir delil sunmadığı, alacağın varlığının sübuta erdiği, davalının kendisi tarafından …’e yapılan hisse devrinin yağma ve tehdit yoluyla yapıldığına ilişkin iddiası hakkında verilen takipsizlik kararının kesinleştiği, hisseyi devralan … tarafından yapılan şikayet üzerine de davalının iftira suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararın da kesin- leştiği, davalının hissesinin zorla elinden alındığı iddiasıyla açtığı hisse devrinin iptali ama- cıyla açtığı davanın da feragat nedeniyle reddine karar verildiğini belirterek; davalının men- kul, gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; toplanan deliller ve dosya mündereca- tının alacağın varlığı hususunda yaklaşık bir ispat sağlamadığı gerekçesi ile davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi heyetinin “Davacının dava ko- nusu ettiği alacakları toplamının 3.790.977,64-TL olduğu, icra takibine konu edilen alacağın ise davacının defter ve kayıtlarında 3.707.902,90-TL olarak kayıtlı olduğu ve talep edildiği, itirazın iptali talep edilen alacağın ise 2.060.830,32-TL olduğu,” ve “dosyaya bankalardan gelen hesap kayıtları ile davalının imzasını inkar etmediği … banka dekontları ve tediye mak- buzları üzerinde yapılan inceleme ile davalının gerçekleştirdiği anlaşılan işlemler sonucunda davalının, münferiden şirket yetkilisi olarak davacı şirketten 3.790.977,64-TL’yi zimmetine geçirdiği”, “banka hesap ekstrelerine göre davalı tarafından davacıya gönderilen havaleler ne- deniyle davacının davalıya aynı miktarda ödeme yaparak gönderilen bedelleri iade ettiği” hu- susları rapor edilmesi ve 24.09.2019 tarihli Hisse Devri Sözleşmesinde davalının davacı şir- kete olan borçlarının dava dışı yeni hissedar tarafından kabul edildiğine dair hüküm bulun- maması karşısında alınan bilirkişi raporuna göre davacı şirketin davalı … ‘ndan olan toplam 3.707.902,90 TL alacağının … Lımıted Adına açılan (ortaklar- dan alacaklar) hesabına virmanlanarak kapatılmasının davacı Şirketin 08.10.2020 tarih ve … sayılı kararıyla (01.11.2019 tarihli … no’lu muhasebe fişinin) iptal edilmesi kar- şısında davalının davacı şirkete borçlu olduğu sonucunu değiştirmeyeceği gözetilmeden rapo- ra itibar edilmeyerek ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı;
Düzenlenen bilirkişi raporu karşısında davacı şirketin zarara uğramadığı ve belirtilen tutarların ödendiğini ispat yükünün davalıda olmasına rağmen davalının bu yönde bir delil sunmadığının gözetilmediği;
Davalının hisse devrinin yağma ve tehdit yoluyla yapıldığına ilişkin şikayeti hak- kında verilen takipsizlik kararının kesinleşmesi, aynı iddia sebebiyle davalıya iftira suçundan verilen mahkumiyet hükmünün kesinleşmesi, yine hisse devrinin iptali talebiyle açılan dava- nın davacının feragatiyle sonuçlandığının mahkemece gözetilmediği belirtilerek kararın kal- dırılmasına ve ihtiyati hacze karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Antalya 1. Asliye Ticaret Mahke- mesi’nin … Esasında görülen hisse devrinin iptaline ilişkin davada verilen feregat sebe- biyle davanın reddine ilişkin kararın müvekkilinin feragat beyanını irade fesadına uğradığı gerekçesi ile temyiz etmesi sebebiyle kesinleşmediği;
davacı şirketin ortaklara borçlar ve ortaklardan olan alacaklar hesap bakiyelerinin 01.10.2019 tarihli fiş kaydı ile karşılıklı virman yapıldığı tarihte (şirket yetkilisinin müvekkili olmayıp) müvekkilinin davacı şirketin şirket hisselerini 24/09/2019 tarihli noter sözleşme- siyle devralan … limited adına …’in şirketi münferiden temsile yetkili olduğu gibi bu virmanla borcun kapatılması işleminin 24.09.2019 tarihli hisse devir sözleş- mesine de uygun olduğu, zira sözleşmede pay devrinin şirketin tüm aktif ve pasiflerileyle birlikte yapıldığının belirtildiği hatta sözleşmede devralanın şirket defter ve kayıtlarını ince- lediğinin sözleşmede belirtildiği, davacının belirttiği düzeltmenin de bu sebeple virman işleminden müvekkili tarafından otelin kendisine teslim edilmesinin istenmesi üzerine bir yıl sonra 08/10/2020 tarihinde kötüniyetle yapıldığı;
davacının ihtiyati haciz talebine dayanak ettiği bilirkişi raporunun da …. Vergi Dairesi, Kamu Gözetim Kurumu ve bankalardan gelen yazı cevapları ile hesap ekstreleri ve müvekkilinin cevap dilekçesinde belirttiği alacakları hakkında hiçbir inceme yapılmadan düzenlenmiş olması sebebiyle itiraza konu edildiğini belirterek davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eski şirket yöneticisine karşı TTK.’nun 369. Maddesine göre açılmış yönetici- nin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat talebinin konu edildiği takibe davalının yaptığı itirazın iptaline; talep bu alacak için ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257/1. maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş ya da İİK’nın 257/2. maddesindeki şartların gerçekleşmiş bulunması ayrıca da İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesine göre alacaklının “… alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller” sunması gerekir. Buradaki kanaat yaklaşık bir ispata dayalı kanaat olup alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun kesin olarak ispatlanması gerekmez.
Davacının ihtiyati haciz talebine dayanak ettiği bilirkişi ek raporuna göre şirketin 01.10.2019 tarihinde Ortaklardan Alacaklar … Hesabındaki 3.791.091,15 TL Borç Bakiyesinin kapatılarak 136 Diğer Çeşitli Alacaklar … Hesabına Virman yapıldığı, 01.11.2019 tarihinde de 136 Diğer Çeşitli Alacaklar … Hesabında ki 3.707.902,90 TL toplam Borç Bakiyesinin kapatılarak … Ltd hesabına borç kayıt edildiği; 08/10/2020 tarihinde … sayılı YK Kararı gereği düzeltme kaydı yaparak, davalı … adına açılan 136 Çeşitli Alacaklar Hesabına 3.707.902,90 TL Borç Kaydedilip 31.12.2020 tarihinde de Virman Kaydı Yaparak 138 Şüpheli Diğer Alacaklar Hesabında takip etmeye devam ettiği; bu kapsamda davacının dava konusu ettiği alacakları toplamının 3.790.977,64 TL, takip alacağının ise 3.707.902,90 TL olarak talep edildiğinin tespit edildiği; yine bilirkişi raporuna göre, bu düzeltmenin bir hata- nın düzeltilmesi mi yoksa muhasebesel bir düzenleme sebebiyle mi yapıldığı hususunun mah- kemenin takdirine bırakıldığı, 10.10.2019 tarihli Olağanüstü Genel Kurul kararı gereği şirketi 3 yıl süre ile münferiden temsil etmek üzere davalı … ve dava dışı … ‘in seçildiği, kök raporda ise Antalya 3.Noterliğinin 24.09.2019 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi ile davalı …’nun davacı şirketteki hisselerini devretmekle davacı şirketteki hisselerin tümünün … Limited’e ait hale geldiği şirketin 30.10.2019 tarihli Olağanüstü Genel Kurul kararıyla yönetim kurulu üyeliğine 3 yıl süre ile … , … ve … ‘in seçildiği belirtilmiştir.
Taraflar arasında davalının davacı şirketteki tüm hisselerini 24/09/2019 tarihli söz- leşme ile devrettiği 30/10/2019 tarihli genel kurul kararıyla şirketteki yetkisine son verildiği, 01/11/2019 tarihinde 136 Diğer Çeşitli Alacaklar … Hesabında ki 3.707.902,90 TL toplam Borç Bakiyesinin kapatılarak … Ltd hesabına borç kayıt edildiği; düzeltme ile davalının şirkete borçlu hale getirilmesi işleminin ise 08/10/2020 de yapıldığı uyuşmazlık konusu değildir.
Kök rapora göre davalı hisse devir sözleşmesinden sonra 24.09.2019 tarihinde 100.000-Euro karşılığı 628.190,00-TL, 27.09.2019 tarihinde 2.000-USD karşılığı 11.331,80 -TL, 27.09.2019 tarihinde 10.000-EURO karşılığı 61.982,00-TL, 02.10.2019 tarihinde 4.900- TL, 06.10.2019 tarihinde 500-TL, 09.10.2019 tarihinde 1.100-TL olmak üzere toplam 708.003,38 TL davacı şirketten para almış ve bu aldığı paraları iade etmemiştir.
Uyuşmazlık davalının daha önceden sahibi olduğu davacı şirkette olan bir kısmı 24/09/2019 tarihli hisse devrinden sonraki tarihli bir kısmı önceki tarihli olmak üzere toplam 3.791.091,15 TL içindeki takip konusu 2.060.830,32-TL nin şirket hesaplarından davalı tarafından çekilmesine davacı şirketin yeni sahibinin muvafakatinin olup olmadığı, araların- daki sözleşmede bu hususun kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı, hisse devrinden sonra ve fakat davalının yetkili olduğu 01.10.2019 tarihinde yapılan virman işlemi ile davalının şirkete olan şahsi borcunun sermaye koyma borcu haline getirilmesine davacı şirketin yeni hissedarlarının muvafakatinin olup olmadığı hususundadır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgiler, yasaya uygun gerektirici nedenler, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması karşısında; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f. maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi..17/05/2023