Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1037 E. 2023/990 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 26/01/2023
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 26/05/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı aleyhine Denizli 1. İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini, borçlunun 18.03.2021 tarihli borca itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, takibin dayanağının; taraflar arasında düzenlenen ve 6 Mayıs 2011 tarihinde Noterden onaylanan sözleşme başlıklı anlaşmanın 2. maddesinde “…. ile …. 1 arasında kalan bölgede enerji üreticilerinin enerji ürettikleri ileri yıllarda yapılacak sulama kanallarının yapım bakım onarım temizlik ve yenileme işlerindeki tüm harcamalar %50 si …. A.Ş tarafından %50 si de …. Üretim A.Ş tarafından karşılanacaktır” hükmüne istinaden …. Üretim A.Ş tarafından yapılan bakım ve temizlik işleri bedelinin davalı şirkete isabet eden bedel için tanzim edilen 23.12.2020 tarih …. nolu 16.335,75 lira ve 23.12.2020 tarih …. nolu 18.410,95 lira bedelli faturalar olduğunu, anılan faturalar 26.12.2020 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davalı fatura bedellerini ödemek yerine İzmir 6. Noterliğinin 29.12.2020 tarih ve …. yevmiyeli ihtarname ekinde faturaları iade ettiğini, yukarıda belirtilen sözleşmenin 2.maddesinde açıkça “…. ile …. arasında kalan bölgede enerji üreticilerinin enerji ürettikleri yıllarda yapılacak sulama kanallarının yapım bakım onarım temizlik ve yenileme işlerindeki tüm harcamalar %50 si …. A.Ş tarafından %50 si de …. Üretim A.Ş tarafından karşılanacaktır” hükmü olmasına rağmen davalı ekte sunulan asıl sözleşmenin eki niteliğindeki Ek sözleşmeyi öne sürerek faturaları iade etmesi akabinde başlatılan takibi sırf sürüncemede bırakmak amacıyla 18.03.2020 tarihli dilekçe ile soyut şekilde borç inkarında bulunduğunu, ayrıca davalı önceki yıllara ait aynı mahiyetteki borcuna aynı şekilde itiraz etmiş Mahkemenizin …. Esasıyla açtığımız itirazın iptali davası üzerine dava aşamasında borcunu ödediğinden varılan mutabakat gereği davadan feragat edildiğini, buna göre alacağımız başından beri sabit ve belirgindir. Sabit olan borç ilişkisine karşın ödeme belgeleri sunmadan haksız ve kötü niyetle itiraz ederek alacağın sürüncemede bırakılmasına neden olan davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, %20 oranındaki icra inkar tazminatının İİK.67/2. maddesi gereği davalıdan alınması için dava açmak zorunlu olduğunu bu nedenlerden dolayı davamızın kabulü ile borçlunun Denizli 1. İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyasına yaptığı borca itirazının iptaline, takibin devamına, %20 oranındaki icra inkar tazminatı, yargılama giderleri, vekalet ücreti ile arabuluculuk vekalet ücreti ve arabuluculuk ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep dava etmiştir. davalı aleyhine Denizli 1. İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini, borçlunun 18.03.2021 tarihli borca itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, takibin dayanağının; taraflar arasında düzenlenen ve 6 Mayıs 2011 tarihinde Noterden onaylanan sözleşme başlıklı anlaşmanın 2. maddesinde “…. ile …. arasında kalan bölgede enerji üreticilerinin enerji ürettikleri ileri yıllarda yapılacak sulama kanallarının yapım bakım onarım temizlik ve yenileme işlerindeki tüm harcamalar %50 si …. A.Ş tarafından %50 si de …. Üretim A.Ş tarafından karşılanacaktır” hükmüne istinaden …. Üretim A.Ş tarafından yapılan bakım ve temizlik işleri bedelinin davalı şirkete isabet eden bedel için tanzim edilen 23.12.2020 tarih …. nolu 16.335,75 lira ve 23.12.2020 tarih …. nolu 18.410,95 lira bedelli faturalar olduğunu, anılan faturalar 26.12.2020 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davalı fatura bedellerini ödemek yerine İzmir 6. Noterliğinin 29.12.2020 tarih ve …. yevmiyeli ihtarname ekinde faturaları iade ettiğini, yukarıda belirtilen sözleşmenin 2.maddesinde açıkça “…. ile …. arasında kalan bölgede enerji üreticilerinin enerji ürettikleri yıllarda yapılacak sulama kanallarının yapım bakım onarım temizlik ve yenileme işlerindeki tüm harcamalar %50 si …. A.Ş tarafından %50 si de …. Üretim A.Ş tarafından karşılanacaktır” hükmü olmasına rağmen davalı ekte sunulan asıl sözleşmenin eki niteliğindeki Ek sözleşmeyi öne sürerek faturaları iade etmesi akabinde başlatılan takibi sırf sürüncemede bırakmak amacıyla 18.03.2020 tarihli dilekçe ile soyut şekilde borç inkarında bulunduğunu, ayrıca davalı önceki yıllara ait aynı mahiyetteki borcuna aynı şekilde itiraz etmiş Mahkemenizin …. Esasıyla açtığımız itirazın iptali davası üzerine dava aşamasında borcunu ödediğinden varılan mutabakat gereği davadan feragat edildiğini, buna göre alacağımız başından beri sabit ve belirgindir. Sabit olan borç ilişkisine karşın ödeme belgeleri sunmadan haksız ve kötü niyetle itiraz ederek alacağın sürüncemede bırakılmasına neden olan davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, %20 oranındaki icra inkar tazminatının İİK.67/2. maddesi gereği davalıdan alınması için dava açmak zorunlu olduğunu bu nedenlerden dolayı davamızın kabulü ile borçlunun Denizli 1. İcra Müdürlüğünün …. sayılı icra dosyasına yaptığı borca itirazının iptaline, takibin devamına, %20 oranındaki icra inkar tazminatı, yargılama giderleri, vekalet ücreti ile arabuluculuk vekalet ücreti ve arabuluculuk ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep dava etmiştir.
Davalı vekili, somut uyuşmazlıkta, bir önceki sözleşmeye istinaden müvekkil şirket ve …. Elektrik tarafından her ne kadar …. ile …. arasındaki, …. Elektrik’in sorumluluk alanı içerisindeki alanın temizliği, bakımı ve onarımına ilişkin giderlerin yarı yarıya karşılanacağı üzerinde anlaşılmışsa da başlatılmış olunan takibe dayanak sözleşme 06.05.2011 tarihli olup işbu sözleşmenin süre başlıklı kısmında açıkça “Bu sözleşme …. ile imzalanan sözleşmelerin …. tarafından tek taraflı olarak fesih edilene kadar ve Enerji Firmalarının EPDK’dan aldıkları lisans süresince geçerlidir.” hükmüne yer verilerek sözleşmenin …. tarafından tek taraflı olarak feshedilebileceği taraflarca kabul edilmiş ve imzaları ile bu yöndeki iradeleri beyan edildiğini, ancak davacı, müvekkil şirket, sulama birlikleri ve …. arasında 15.03.2019 tarihinde yeni bir sözleşme tanzim edilerek taraflarca imzalanmış, 2011 tarihli eski sözleşme … nin 15.11.2019 tarihli ve … sayılı yazısı ile feshedilerek 2019 tarihli sözleşmenin uygulanacağı taraflara bildirildiğini, ayrıca bu sözleşme ile, 2011 tarihli …. onayından geçmemiş ve …. tarafından imzalanmamış sözleşmede imzaları bulunan … Sulama Birlikleri de …. tarafından feshedilmiş olup …. ve … Sulama Birlikleri kurulmuştur. Bu birliklerin de 2019 tarihli sözleşmede imzaları bulunduğunu, belirtmek gerekir ki 15.03.2019 tarihli ve halihazırda geçerliliği bulunan sözleşme uyarınca, “Ortak Tesislerin İşletme Bakım Onarım ve Yenileme Masrafları” başlıklı bölümde taraflar; açıkça bakım, onarım ve yenileme işlerinin tespiti amacıyla … nin görüşünü alacaklarını, işi yapacak tarafın işin bitiminde kesin hesap raporu hazırlayacağı ve raporun onaylanması halinde belirtilen tutarın hizmet hisselerine düşen miktar kadarının taraflarca belirlenecek hesaba yatırılacağını, 30 gün içerisinde mahsuplaşma işleminin taraflarca tamamlanacağını ve tarafların kendi sorumluluk alanlarına bulunan kısımlar ile ilgili giderlerden sorumlu tutulacaklarını kabul ve beyan ettiklerini, tarafların kendi hizmet hisselerine ve sorumluluklarına düşen alanlara ilişkin yapılacak temizlik, bakım ve onarım işlerinin masraflarını bu hisse ve sorumluluk alanlarına göre paylaşacakları bu anlamda hüküm altına alınmış olup işbu sözleşme taraflarca, davacı da dahil olmak üzere imzalanarak onaylandığını, o halde açıkça görüleceği üzere davacı tarafından dayanılan 2011 tarihli sözleşme feshedilmiş olup artık bu sözleşmede yer alan hüküm gereği müvekkil şirketin …. Elektrik’in sorumluluk alanında bulunan 7 km’lik bu alanın temizliği, bakımı ve onarımına ilişkin giderlerden sorumlu tutulması mümkün olmadığını, geçerliliği bulunan tek sözleşme olan 2019 tarihli sözleşme uyarınca …. Elektrik’in kendi sorumluluk alanı olan, …. ile …. arasındaki 7 km’lik bölüm için yapılacak giderleri davacının kendinin karşılaması gerekmekte olup müvekkil şirketin bu anlamda bir sorumluluğunun bulunduğu kabul edilebilir nitelikte olmadığını, her ne kadar davacı tarafından 2018 yılının bakım, onarım ve temizlik giderlerine ilişkin olarak mahkemeniz nezdinde …. esasına kayden görülmüş olan itirazın iptali davası ileri sürülerek müvekkil şirketin sorumluluklarına ilişkin masrafları karşılamadığı yönünde bir algı yaratılmak istenmişse de bu dava şu an yürürlükteki tek sözleşme olan 15.03.2019 tarihli sözleşmenin imzalanmasından önce ikame edilmiş olduğundan müvekkil şirketçe tamamen iyiniyetli olarak 15.03.2019 tarihinden önceki ödemeler gerçekleştirildiğini, nitekim davacı tarafından müvekkilin bu iyiniyetini kötüye kullanmak amaçlanarak 2020 yılına ait, davacı …. Elektrik’in sorumluluk alanında bulunan …. ile …. arasındaki 7 km’lik kısıma ilişkin bakım, onarım ve temizlik tutarının yarısı müvekkilden talep edilerek haksızca kazanç sağlanmak amaçlandığını, bu anlamda yukarıda bahsi geçen nedenlerden dolayı, davacının aslında kendi sorumluluğunda bulunan işlere ilişkin bedelinin yarısının ödenmesini talep ettiği 23.12.2020 tarihli …. numaralı 16.335,75-TL bedelli ve 23.12.2020 tarihli …. numaralı 18.410,95-TL bedelli faturalar müvekkil şirketçe 29.12.2020 tarih ve …. yevmiye numaralı İzmir 6. Noterliği’nin ihtarnamesi aracılığıyla yasal süresi içerisinde geri gönderilmiş ve böyle bir borç bulunmadığından dolayı kabul edilmediğini bu nedenlerden dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı aleyhine davacı tarafından başlatılan Denizli 1. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasına konu iki adet fatura alacağı ve faiz talebine dayandığı, faturaların 06/05/2011 tarihli sözleşmenin 2. Maddesine dayanak …. ile …. arasındaki enerji üretimi yapılan bölgede sulama kanalları, bakım, onarım, temizlik işlemlerinin tüm harcamalarının %50 sinin davacı %50 sinin ise davalı tarafından karşılanacağı hususuna dayandığı, davalı tarafından ilgili faturaların davacıya iade olunduğu, davalının ise sözleşmenin …. tarafından incelenmemiş, onaylanmamış olması ile geçerliliğinin bulunmadığını ileri sürmüş ve taraflar sulama birliği ve …. arasında 15/03/2019 tarihinde yeni bir sözleşme düzenlendiğini, 2011 tarihli sözleşmenin 15/11/2019 tarihli …. yazısı ile fesih olunduğunu, 2019 tarihli sözleşmenin uygulanması gerektiğini savunmakla 06/05/2011 tarihli sözleşmenin geçerli olup olmadığı, 15/03/2019 tarihli sözleşmenin eski sözleşmenin hükümlerini ortadan kaldırıp kaldırmadığı hususlarında uyuşmazlık olduğu anlaşılmakla mahkememizce tarafların bildirdikleri tüm delilleri toplanmış ve söz konusu 06/05/2011 ve 15/03/2019 tarihli sözleşmeler ve …. Bakanlığı, …. genel Müdürlüğü …. Bölge Müdürlüğünün yazı cevabı dosya arasına alınmakla mahkememizce yapılan değerlendirme ile 06.05.2011 tarihli noterden onayı bulunan sözleşme başlıklı anlaşmanın 2. maddesinde bulunan “….ile …. arasında kalan bölgede enerji üreticilerinin enerji ürettikleri ileri yıllarda yapılacak sulama kanallarının yapım bakım onarım temizlik ve yenileme işlerindeki tüm harcamalar %50 si …. Elektrik A.Ş tarafından %50 si de …. Elektrik Üretim A.Ş tarafından karşılanacaktır” hükmü bulunduğu ancak bununla birlikte , 06/05/2011 tarihli sözleşmede süre yönünden yapılan düzenlemede” bu sözleşme …. ile imzalanan sözleşmelerin …. tarafından tek taraflı olarak fesih edilene kadar ve Enerji Firmalarının EPDK’dan aldıkları lisans süresince geçerlidir” şeklinde olup ; 15/03/2019 tarihli sözleşmenin 9. Maddesinde sözleşmenin yürürlüğü ve geçerlilik süresine ilişkin “Bu ek sözleşme imzalandığı tarihte yürürlüğe girer, taraflarca karşılıklı olarak feshedilinceye veya yenisi yapılıncaya kadar geçerlidir” şeklindedir. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan alacak iddiası ile ilgili, sözleşmenin feshi, geçerliliği, onarım bakım ve temizlik işleri konusunda sorumluluk alanları bakımından … Bakanlığı …. Genel Müdürlüğü …. . Bölge Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı ile ” Söz konusu Ortak Tesisler için 2019 yılında imzalanan …. , …. SULAMA BİRLİĞİ, …. SULAMA BİRLİĞİ, …. ELEKTRİK ÜRETİM A.Ş. VE …. ELEKTRİK ÜRETİM A.Ş. ARASINDA ÇÜRÜKSU SOL SAHİL SULAMASI VE …. HES, …. HES’E AİT ORTAK TESİSLERLE İLGİLİ EK SÖZLEŞME’nin Ortak Tesislerin İşletme, Bakım Onarım ve Yenileme Masrafları başlıklı 6.2’nci Maddesinde “Ortak tesislere madde 6.1 ‘de belirlenen işlere ait bakım onarım veya yenileme işleri Şirket, veya su kullanıcı teşkilatlar tarafından yapılabildiğini, bu durumda ortak tesislerin bakım, onarım ve yenileme işleri, … nin uygun görüşünün alınması, tarafların karşılıklı mutabakatı ve yapılacak masrafların faydalananların fiili kullanım hizmet hisseleri oranında paylaşılması kaydıyla aşağıdaki şekilde yapılabilir.” bilgisinin ve, “Ortak tesis niteliğinde olan Çürüksu Sol Sahil ana kanalında, …. tarafından muayene raporuna alınmayan veya aciliyet gerektiren bakım onarım ve temizlik çalışmaları yapılırken kanalın …. tesisine kadar olan (…. 7 km’lik kısım) kısmı …Elektrik Üretim A.Ş. tarafından yapılmaktadır. Çürüksu Sol Sahil ana kanalının, ilk 7 km den sonra olan ….. II-III-IV kısmındaki …. tarafından muayene raporuna alınmayan veya aciliyet gerektiren bakım onarım ve temizlik çalışmaları …. Elektrik Üretim A.Ş. tarafından yapılmaktadır.” bilgisinin verildiği anlaşılmakla söz konusu dava ve icra takip konusu 23/12/2020 tarihli 16.335,75 TL. tutarında ve 29/12/2020 tarihli 18.410,95 TL. tutarında 2 adet faturanın 15/03/2019 tarihli sözleşme imzalandıktan sonra düzenlendiği anlaşılmakla faturaların bu sözleşme kapsamında değerlendirilebileceği kanaatine varılmış ve ancak 15/03/2019 tarihli sözleşmenin 8. Maddesinde anlaşmazlıkların çözümünde Aydın Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu düzenlenmiştir. Taraflar ticari şirket olup yetki sözleşmesi yapabileceği konusunda tereddüt bulunmamaktadır. HMK 17. Maddesine göre, taraflar arasındaki 15/03/2019 tarihli ek sözleşmede yer verilen yetki şartının geçerli olacağı ve tarafları bağlayacağı anlaşılmış buna göre yetkili icra dairesinin Aydın olduğu, Denizli İcra Dairesinin yetkisiz olduğu kanaatine varılmış, icra dairesinin yetkisinin bulunmadığı, takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığının kabulü gerekmiş ve yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılan bir icra takibi bulunmadığı anlaşılmakla dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişiden rapor alındıktan sonra son duruşmada yetki itirazının reddine dair önceki ara karardan dönmeksizin yetkili icra dairesinde takip yapılmadığından bahisle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi ücreti ile vekalet ücretinin yarısı yerine tamamının davacıya yükletilmesine sebebiyet verilmesinin doğru olmadığını, davalının ve davacının önceki sözleşmelerdeki hak ve mükellefiyetlerinin devam ettiğini, mahkemece usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığını istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-c. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.26/05/2023