Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/989 E. 2022/813 K. 13.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 28/02/2022
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 13/05/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi. Başkanın inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)İhtiyati Haciz İstemi
İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle “…müvekkili şirket ile davalı ….. Satış A.Ş. arasında yapılan elektrik enerjisi satışına ilişkin olarak düzenlenen 12/01/2022 tarihli 5 adet 165.778,86-TL, 172.137,18-TL, 160.293,63-TL, 158.400,07-TL, 157.332,36-TL; 13/12/2021 tarihli 5 adet 160.843,38-TL, 166.014,80-TL, 154.545,26-TL, 152.238,07-TL, 151.442,00-TL; 21/02/2022 tarihli 1 adet 51.826,83-TL; 31/12/2021 tarihli 1 adet 70.448,70-TL olmak üzere toplam 1.721.301,14-TL meblağındaki fatura alacakların vadesi geldiği halde davalı tarafından ödenmediğini, işbu faturaların elektronik tebligat yolu ile tebliğ edildiğini, tebliğ edilen faturalara borçlu şirket tarafından kanuni 8 günlük süre içerisinde itiraz edilmediğinden faturaların kabul edildiğini, Kasım ve Aralık 2021 ayları üretim bedellerine ilişkin işbu fatura alacağının, davalı şirket tarafından tüm sözlü ve yazılı şekilde görüşmelere rağmen hala ödenmediğini, benzer firmalara da yaklaşık 3-4 aylık ödemelerin halen yapılmadığı bilgisi edinildiğini, bunun dışında Ocak 2022 dönemi üretimine ilişkin faturanın da davalıya tebliğ edildiğini ancak tebliğ süresinin dolmadığını, davalı şirketin Ocak 2022 fatura borcunu da ödemeyeceğini düşündüklerini, bu sebeplerle borçlu ….. A.Ş.’nin menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini…” talep etmiştir.
B-İlk Derece Mahkemesi Kararı :
İlk Derece Mahkemesi tarafından 28/02/2022 tarihli değişik iş kararı ile “…İhtiyati haciz talep eden şirket enerji üretim şirketi olup ,ürettiği enerjiyi Resmi Gazete’de 12/05/2019 tarih ve 30772 sayısı ile yayımlanan Elektrik Piyasalarında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’ne göre …..e fatura etmiştir.Talebe konu faturalarda yönetmeliğin 20 maddesi gereğince tebliğden itibaren on işgünü içinde fatura bedelinin ödenmesi gerektiği açıklaması bulunmaktadır.Lisansız Elektrik yönetmeliğinin 25/e maddesine göre …. tarafından …. ödeme yapıldığını gösteren belge, bilgi, sözleşme hükmü dosyaya sunulmadığından, bağlı olarak talep dilekçesinde belirtilen …. yapılan ödemeyi takip eden takvim ayını izleyen ayın 5. İşgünü olarak belirtilen vade tarihinin geçtiğini gösteren herhangi bir belge talep dilekçesine ekli olarak sunulmadığından, dolayısıyla alacağın vadesinin geldiğini gösteren bilgi ve belge dosyada bulunmadığından ve yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden ihtiyati haciz talebinin reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati Haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle “… müvekkil şirket tarafından üretilen işbu elektrik enerjisi bedelleri davalı firma tarafından yaklaşık 4-5 aydır sürekli olarak geciktirilmekte ve son iki aydır hiç ödenmemektedir. Bu durum müvekkil firmayı oldukça zor bir duruma sokmuştur. Davalı firmanın sorumlu olduğu Ege Bölgesi’ndeki diğer üreticilere de ödeme yapmayı geciktirdiği, ödeme tarihini sürekli erteleyerek üreticileri oyalamaya çalıştığı anlaşılmıştır.
Dolayısı ile ihtiyati hacze konu edilen işbu faturalar elektrik piyasasında lisanssız elektrik üretimi yönetmeliğine uygun şekilde düzenlenerek davalı firmaya tebliğ edilmiş, davalı firma da faturalara itiraz etmemiştir. Belirtmek gerekirse zaten üretici firmaların ay bazında ne kadar üretim yaptığını, ne kadarlık bir tutarda fatura kesmeleri gerektiğini bildiren de tedarik firmalarıdır ve burada da davalı…. Satış A.Ş. ‘dir. Bu bildirimi yapması gerekenin tedarik firmaları olduğu lisanssız elektrik üretimi yönetmeliğinde de belirtilmektedir. tedarik şirketlerinin üreticilerin ihtiyaç fazlası olarak ürettikleri enerjiyi 10 yıl boyunca satın alması zorunlu iken mahkemenin …. tarafından …. ödeme yapılıp yapılmadığını gösteren bir belgeye ihtiyaç duyması anlaşılamamıştır. Söz konusu faturaların tarafları müvekkil şirket ile davalı şirkettir. …. ödeme yapıp yapmadığı konusu, ancak davalı şirketin itiraz konusu edebileceği bir durumdur. Müvekkil firmanın …. ödeme yapıp yapmadığına dair bir belge sunması zaten mümkün değildir. Dolayısıyla üretim yapılan aylara ilişkin ödemelerin vade tarihinin her ayın 5. İşgünü olarak belirlenmesine rağmen müvekkil firmaya vade tarihi geçtiği halde ödeme yapılmadığı ve faturalara da itiraz edilmediği ortadadır. İhtiyati haciz İİK’nın 257. Maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklar ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” şeklinde düzenlenmiştir….” denilerek kararın kaldırılması ve ihtiyati haciz verilmesi talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Talep; İhtiyati haciz isteminden ibarettir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Fatura düzenleyenin imzasını taşıyan bir tür yazılı belgedir. Senet niteliğinde olup olmadığı tartışmalıdır. Çünkü bir belgenin senet olarak nitelendirilebilmesi için borç altına giren kişinin imzasının bulunması, bir borç ikrarı taşıması gereklidir. Oysa faturalarla bir başkası aleyhine borç yaratılmış olmaktadır.
Faturaya itiraz edilmemesi sonucu kabul edilmiş sayılan fatura içeriğinden ne anlaşılması gerektiği hususu, Yargıtay kararlarıyla belirlenmiştir. Faturaya itiraz etmeyen kişi, öncelikle faturada yer alan miktara ilişkin hususları kabul etmiş sayılmaktadır. Faturada sadece sözleşmenin ifası aşamasına dair yer alması olağan sayılan satılan malın cinsi veya yapılan işin adedi, türü, bedeli gibi hususların var olduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla faturaya itiraz edilmemesiyle kabul edilmiş sayılan içerik bunlarla sınırlıdır.
Faturaya itiraz etmeyen kişi, bu hususların dışında faturada belirtilen malı teslim aldığını, hizmetten yararlandığını ya da işin yapıldığını da kabul etmiş olmaz. Bu durumda, malın teslim edildiğini veya hizmetin görüldüğünü ispat etmek faturayı düzenleyen tacire düşmektedir. Bu konunun ispatı ise sevk irsaliyesi, irsaliyeli fatura, teslim makbuzu, BA-BS formlarıyla mümkündür. Ayrıca faturaya, fatura bedelinin geç ödenmesi halinde ödenecek vade farkı kaydının konulmuş olması halinde bu kayıtları da kabul etmiş sayılmayacaktır. Çünkü sözleşmenin kuruluş sırasında kararlaştırılmamışken, sözleşmenin ifasına dair hususlarda değişiklik yapan ve karşı tarafın durumunu ağırlaştıran hususlar sonradan faturaya dahil edilse dahi, faturanın zorunlu ve olağan içeriğinden sayılmazlar. Ancak, faturayı teslim alan muhatap faturayı kendi ticari defterlerine kaydetmişse bu durum malın alındığına veya hizmetin görüldüğüne karine teşkil eder. Bu karinenin aksini ispat faturayı alan kişiye düşmektedir. İtiraza uğramayan ve ticari defterlere işlenmiş bir fatura bedelinin ödenmesinden kaçınılamaz. Eğer ki fatura alıcının ticari defterlerine işlenmiş değilse,satıcı alacak iddiasını diğer deliller ile ispat etmelidir.
Yine somut olay özelinde; ödemelerin dava dışı …. ödemesine bağlı olması karşısında “muacceliyet” koşulu yönünden kanaat oluşturacak delil eksikliği mevcuttur.
İhtiyati haciz İİK’nın 257. Maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklar ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” şeklinde düzenlenmiş olup, “muacceliyet” yönünden yaklaşık ispat vasıtası sunulmadığından ilk derece mahkemesi kararı yerinde olup, talep eden alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1-İhtiyati haciz talep eden yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE
2-İstinaf eden taraftan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alınmış olmakla ayrıca alınmasına YER OLMADIĞINA
3-İhtiyati haciz talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA
4-İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
5-İstinaf incelemesi için yatırılan ve artan istinaf gider avansının yatıranına İlk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 13/05/2022 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.