Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/976 E. 2022/811 K. 13.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 27/01/2022
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 13/05/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi. Başkanın inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)İhtiyati Haciz İstemi :
Talep eden vekili talep dilekçesinde özetle “… talep dilekçesine ekli 24/10/2017 tarihli, … fatura numaralı, 12.000,00.-TL bedelli, 22/06/2017 tarihli, … fatura numaralı, 25.000,00.-TL bedelli, 22/06/2017 tarihli, … fatura numaralı, 25.000,00.-TL bedelli, 06/06/2017 tarihli, … fatura numaralı, 20.000,00.-TL bedelli, 29/01/2019 tarihli, … fatura numaralı, 80.000,00.-TL bedelli, 26/04/2018 tarihli, … fatura numaralı, 50.000,00.-TL bedelli, 25/05/2017 tarihli, … fatura numaralı, 45.000,00.-TL bedelli, 24/10/2017 tarihli, … fatura numaralı, 12.000,00.-TL bedelli faturalara dayalı borcun muaccel olmasına rağmen ödenmediğini, borçlunun haczi kabil mallarını kaçırma olasılığının yüksek olduğunu belirterek, rehinle temin edilmemiş bu alacağının 297.000,00.-TL’si için borçlunun taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini…” talep etmiştir.
B-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
İlk Derece Mahkemesi tarafından 27/01/2022 tarihli değişik iş kararı ile “… ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından dosyaya sunulan belgelerden alacağın muaccel hale geldiğine ve borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlandığı, yahut kaçtığı ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunduğuna dair ciddi ve inandırıcı bir delil ortaya konulamadığı, yaklaşık ispat koşulunun da yerine getirilemediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı vekilinin ihtiyati haciz taleplerinin reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Kararı ihtiyati haciz isteyen taraf istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle; “… İhtiyati Haciz Talepli Dilekçemiz ekinde sunmuş olduğumuz Noter Satış Sözleşmeleri ve Araç Satış Faturaları yaklaşık ispattan daha fazlasını ispat etmeye yeterliyken ve gerekli kanaatin de oluşması için en etkili deliller iken mahkemenin bu talebi reddetmesi hukuka aykırıdır. Tüm bu sebeplerle, müvekkilin hak ve alacaklarının güvence altına alınması için ihtiyati haciz verilmesi gerekmektedir. Müvekkilimiz alacağını tahsil etmek için defalarca kez borçlu ile iletişime geçmeye çalışmışsa da bu uğraşlarının nihayetinde olumlu bir sonuç alamamıştır. Bunun yanında borçluya ihtiyati haciz talebinin reddiyle ilgili mahkeme kararının tebliğ edilmesiyle borçlunun haciz durumundan kurtulmak için mal kaçırma ihtimalinin çok kuvvetli olduğuna dair duyumlar da almıştır. Borçlu hakkında takibe başlayacağımızdan ve icra takibinden haberdar olunduğu takdirde mallarını kaçırmasından endişe ettiğimizden buna engel olmak için mahkemenizden, menkul ve gayrimenkul mallarıyla 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmek zorunluluğu hasıl olmuştu. Söz konusu alacak rehinle veya başkaca bir şekilde teminat altına alınmadığından, ihtiyati haciz isteme mecburiyeti doğmuştur. …” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Talep; ihtiyati haciz isteminden ibarettir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince alacağın varlık ve miktarı konusunda yaklaşık ispat bulunmadığı nedenle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.
Fatura düzenleyenin imzasını taşıyan bir tür yazılı belgedir. Senet niteliğinde olup olmadığı tartışmalıdır. Çünkü bir belgenin senet olarak nitelendirilebilmesi için borç altına giren kişinin imzasının bulunması, bir borç ikrarı taşıması gereklidir. Oysa faturalarla bir başkası aleyhine borç yaratılmış olmaktadır.
Faturaya itiraz edilmemesi sonucu kabul edilmiş sayılan fatura içeriğinden ne anlaşılması gerektiği hususu, Yargıtay kararlarıyla belirlenmiştir. Faturaya itiraz etmeyen kişi, öncelikle faturada yer alan miktara ilişkin hususları kabul etmiş sayılmaktadır. Faturada sadece sözleşmenin ifası aşamasına dair yer alması olağan sayılan satılan malın cinsi veya yapılan işin adedi, türü, bedeli gibi hususların var olduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla faturaya itiraz edilmemesiyle kabul edilmiş sayılan içerik bunlarla sınırlıdır.
Faturaya itiraz etmeyen kişi, bu hususların dışında faturada belirtilen malı teslim aldığını, hizmetten yararlandığını ya da işin yapıldığını da kabul etmiş olmaz. Bu durumda, malın teslim edildiğini veya hizmetin görüldüğünü ispat etmek faturayı düzenleyen tacire düşmektedir. Bu konunun ispatı ise sevk irsaliyesi, irsaliyeli fatura, teslim makbuzu, BA-BS formlarıyla mümkündür. Ayrıca faturaya, fatura bedelinin geç ödenmesi halinde ödenecek vade farkı kaydının konulmuş olması halinde bu kayıtları da kabul etmiş sayılmayacaktır. Çünkü sözleşmenin kuruluş sırasında kararlaştırılmamışken, sözleşmenin ifasına dair hususlarda değişiklik yapan ve karşı tarafın durumunu ağırlaştıran hususlar sonradan faturaya dahil edilse dahi, faturanın zorunlu ve olağan içeriğinden sayılmazlar. Ancak, faturayı teslim alan muhatap faturayı kendi ticari defterlerine kaydetmişse bu durum malın alındığına veya hizmetin görüldüğüne karine teşkil eder. Bu karinenin aksini ispat faturayı alan kişiye düşmektedir. İtiraza uğramayan ve ticari defterlere işlenmiş bir fatura bedelinin ödenmesinden kaçınılamaz. Eğer ki fatura alıcının ticari defterlerine işlenmiş değilse,satıcı alacak iddiasını diğer delillerie ispat etmelidir.
Ekli Noter Satış Sözleşmelerinde satıcı konumunda bulunan alacaklının “araç satış bedelini tahsil ettiğine” dair beyanı bulunmakta olup, bu ikrarın aksini kanıtlar kuvvette bedelin ödenmemiş olduğuna dair ispat vasıtası sunulmadığından ilk derece mahkemesi kararı yerinde olup istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1-İhtiyati haciz talep eden tarafın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE
2-İstinaf eden taraftan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alınmış olmakla ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA
3- İstinaf eden ve ihtiyati haciz talep eden tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA
4-İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
5-İstinaf incelemesi için yatırılan ve artan istinaf gider avansının yatıranına İlk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 13/05/2022 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.
….