Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/955 E. 2022/781 K. 09.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 08/07/2020
DAVANIN KONUSU: Tazminat
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 09/05/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, Davalı banka ile dava dışı …. arasında 19.11.2013 tarihinde, 500.000.-TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, bu kredi sözleşmesi ile hiçbir ilgisi olmayan müvekkili adına sahte kefalet beyanı oluşturulduğunu, Antalya Cumhuriyet Başsavcılıgı’nın …. E. sayılı hazırlık soruşturmasında soruşturmanın devam ettiğini, 05.05.2015 ve 11.05.2015 tarihinde, müvekkili kısıtlı … ’in oğlu olan ….’in 07.02.2012 tarihinde babası adına usulsüz bir şekilde …. Aile Sağlığı Merkezinden almış olduğu …protokol numaralı sağlık raporuna dayanarak elde etmiş olduğu Antalya 12. Noterliği’ nin 07.02.2012 tarih ve …. yevmiye no’lu vekaletnamesi ile babası adına hareket ederek babasının mülkiyetindeki Antalya ili, …. ilçesi. …. Mah., …. ada, …. parsel, (…) ve (… ) bağımsız bölüm sayılı taşınmazları, bizzat kendi şahsı adına kullandığı ticari kredilere karşılık olarak ve …. karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarını karşılamak üzere süresiz olarak ipotek verdiğini, yani, ipotek işlemlerinin bizzat müvekkili tarafımdan değil usule aykırı olarak Antalya 12. Noterliği ‘nin 25.07.2016 tarih ve …. yevmiye nolu vekâletnamesi ile vekil tayin edilen/yetkilendirilen …. tarafından vekâleten tesis edildiğini, davalı bankanın bu ipotek senetlerine dayanarak müvekkili aleyhine Antalya 8. İcra Dairesinin …. sayılı takip dosyası kapsamında İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu İle ilamsız icra takibi başlattığını, bahse konu taşınmazların satıldığını, ihalelerin feshi talebiyle açtıkları davanın Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 08.05.2018 tarih …. E. ….K. sayılı kararıyla reddedildiğini, kararın Yargıtay tarafından onandığını, İlk olarak; Antalya 8.İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası kapsamında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu İle başlatılan icra takibinin dayanağı olan ipotek işlemi, süresi sona ermiş vekâletname ile tesis edilmiş olup bütünüyle usulsüz olduğunu, Antalya 12. Noterliğinin 07.02.2012 tarih ve … yevmiye no’lu vekâletnamesinin 11.05.2013 günü mesai bitimine kadar geçerli olduğunu, İcra Hukuk Mahkemelerinde görülen davalarda davalı banka tarafından öne sürüldüğü gibi süre kaydının yalnızca ipotek kaldırma yetkisini kayıtlamak için konulmadığını, 05.05.2015 ve 11.05.2015 günlü …yevmiye numaralı ipotek işleminin hiçbir hukuki geçerliliğinin bulunmadığını, ikinci olarak, müvekkilin akıl sağlığının, temyiz kudretinin yerinde olmadığı dönemde usulsüz olarak alınan vekâlete dayanarak yapılan borçlandırma işlemlerinin müvekkilini bağlamayacağını, müvekkili … Alzheimer hastalığı/bunama nedeniyle 2011 yılından bu yana fiil ehliyetini kaybetmiş olduğunu, Antalya 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 21.03.2019 tarih ve …. E. … K. sayılı kararıyla kısıtlanmasına karar verilerek, kendisine kızı … vasi olarak atandığını, ipotek tarihlerini de kapsayan dönemde müvekkili …. akıl sağlığının yerinde olmadığından oğlu …vermiş olduğu vekâletname ve bu vekâletnameye dayalı olarak gerçekleştirilen ipotek ve satış işlemleri ile kefalet sözleşmesinin bu yönüyle de tümüyle geçersiz ve yok hükmünde olduğunu, Kısıtlı …. akıl sağlığı, gerek ipotek işleminin yapıldığı 05.05.2015 ve 11.05.2015 tarihinde gerekse usulsüz vekaletname çıkartılan 07.02.2012 tarihi itibariyle yerinde olmadığından …. Aile Sağlığı Merkezinden alınma 07.02.2012 günlü sağlık raporu gerçeğe aykırı olup, buna dayalı olarak düzenlendiği anlaşılan vekaletnamenin ve vekâletnameye dayanarak yapılan ipotek işleminin de bu nedenle geçersiz olduğunu, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, müvekkilin Adli Tıp Kurumu veya tam teşekküllü hastaneye sevkinin sağlanarak Antalya 12. Noterliğinin 07.02.2012 Tarih ve ….yevmiye no’lu vekâletnamesinin tanzim tarihinde, Genel Kredi Sözleşmesinin tanzim tarihi olan 19.11.2013 tarihinde ve usulsüz vekâlete dayalı olarak kurulan ipotek tarihi itibariyle temyiz kudreti bulunup bulunmadığının tespitini talep ettiklerini, üçüncü olarak, Genel Kredi Sözlşemesinde yer alan kefalet beyanı yazısı ve altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, sahte olduğunu, oğlu … babası olan davacı …in imzasını taklit ederek, sıfatıyla imza attığını, bu nedenle suç duyurusunda bulunduklarını, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığın ….hazırlık sayılı dosyasında soruşturmanın devam ettiğini, ihalenin feshi davasında bu durumları bilmediklerinden ileri süremediklerini, dilekçelerinde ileri sürdükleri hususlara yeni vakıf olduklarını, kefalet sözleşmesinin eş rızası alınmadan imzalanmış olması nedeniyle bu yönüyle de geçersiz olduğunu, vekâlet görevini üstlenen oğlu … bizzat kendi borcuna yönelik olarak ipotek tesisi için babasından özel yetki alması gerektiğini, böyle bir özel yetki bulunmadığını, müvekkile ait taşınmazların satış tarihindeki piyasa rayiç değerinin bilirkişi marifetiyle tespit edilerek tespit edilen bu bedelin satış tarihi olan 20.07.2017 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek ticari reeskont faiziyle birlikte davalı banka tarafından davacıya ödenmesine, takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere mahkemenin takdirine göre % 40 oranına kadar belirlenecek kötü niyet tazminatının davalı banka tarafından müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, Davacının oğlu …19.10.2012 tarihli 300.000.-TL, 19.11.2013 tarihli 500.000.-TL bedelli Genel Kredi sözleşmelerine istinaden müvekkili bankadan ticari krediler kullandığını, teminat olarak da toplam 4 adet gayrimenkul üzerinde müvekkili banka lehine ipotek tesis edildiğini, iki tanesinin davacı …’e ait olduğunu, ticari kredi borcunun muaccel hale gelmesi ve borçlu tarafından ödenmemesi nedeniyle, borçlu …. ve ipotekli gayrimenkullerin maliki/davacı …. aleyhine, Antalya 8.İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, taşınmazın satışa çıkarılarak 3.kişilere ihale edildiğini, Antalya 3.İcra Hukuk Mahkemesi’nde ihalelerin feshi için açılan davanın reddedildiğini, istinaf ve Yargıtay’da temyiz aşamalarında da red kararının onandığını, karar düzeltme talebinin de reddedildiğini, ihalelerin kesinleştiğini (Yargıtay 12.HD.nin …. E. …K.), bu kez davacı yanın, takipten yıllar sonra bu kez takibin iptali için ayrı bir dava daha açtığını, davanın halen derdest olduğunu, davacının ipotek tesis işleminin yok hükmünde olduğu, davacımn oğluna verdiği vekaletnamenin geçersiz, süresinin geçmiş olduğu yönündeki iddialarının kabul edilmesinin mümkün olmadığını, ipotek tesis işlemlerinin Tapu Müdürlüğünde ve yetkililer huzurunda yapıldığını, İpotek tesisi işleminin ayni bir hakkın tesisi işlemi olup katı şekil koşullarına bağlı olduğunu, evrakta herhangi bir tereddütün olması durumunda ipotek tesis işlemlerinin gerçekleştirilmediğini, banka vekillerince de gerekli kontroller yapıldıktan sonra ipotek tesis işlemi yapılabildiğini, süresi geçmiş bir vekaletnamenin varlığı halinde Tapu Sicil Müdürlüğü’nce işlem yapılma ihtimali bulunmadığını, vekaletnamenin incelenmesinde de bahsedilen sürenin ipotek kaldırmak yetkisine ilişkin bir süre olup, metinde ipotek tesisi işlemi için bir sürenin öngörülmediğini, Türkiye Cumhuriyeti hudutları dahilinde bulman bilimum bankaların merkez ve şubelerinden rehin ipotek, muvafakat işlemleri ile belgelerini imzalamaya da davacının oğlu …. vekil kıldığını, bu nedenle vekaletnamenin süreli olduğu, ipotek tesis işleminin geçersiz olduğu iddialarının kabul edilemeyeceğini, tüm bunların yanısıra davacının, oğlu … in borçları için 2015 tarihinde iki gavrimenkulünü müvekkili banka lehine ipotek vermekle kalmayıp, öncesinde müvekkili banka ile düzenlenen ticari kredi sözleşmelerini de müşterek müteselsil kefil sıfatıyla da imzaladığını, 21.03.2019 tarihinde hakkında kısıtlama kararı verildiği ileri sürülen ….müvekkili bankaya sözleşmelerin imza tarihlerinin 19.10.2012 ve 19.11.2013 tarihleri olduğunu, bu tarihlerde davacının, borçlu oğlunun kredi işlemleri için bizzat şubeye gelerek sözleşmeleri bizzat şubede imzaladığını, 2019 yılında alınmış bir kısıtlılık kararının geriye etkili sonuç doğurmayacağını, müvekkili bankanın alacağını almasını geciktirmek engellemek istediklerini, tüm bunların yanısıra davaya konu takip ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin bir takip olup, davacının kefaletine ilişkin geçerlilik şartlarının iş bu davaya konu edilmesi ve bu davada tartışılmasının da mümkün olmadığını belirterek haksız ve yersiz acılan davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Antalya 8.İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibinin dayanağı olan ipotek işleminin süresi sona ermiş vekâletname ile tesis edildiği, Antalya 12. Noterliğinin 07.02.2012 tarih ve …. yevmiye no’lu vekâletnamesinin 11.05.2013 günü mesai bitimine kadar geçerli olduğu iddia edilmektedir. Oysa ki vekaletnamenin incelenmesinde; davalı banka vekilinin de işaret ettiği gibi süre kaydının yalnızca ipoteği kaldırma yetkisine ilişkin olduğu, ipotek tesisi işlemi için bir sürenin öngörülmediği anlaşılmaktadır. Kaldı ki bu vekaletnameye göre işlem yapan davalı banka değil, Tapu Sicil Müdürlüğüdür. Davalı banka, kendisine sunulan ipotek senetlerine göre işlemleri yürütmüştür. Bu nedenle davacının bu iddiası huzurdaki tazminat davasının dayanağı olarak kabul edilmemiş, itirazı yerinde görülmemiştir. Davacının akıl sağlığının, temyiz kudretinin yerinde olmadığı dönemde yukarıda açıklanan ve usulsüz olarak alındığı iddia edilen vekâlete dayanarak yapılan borçlandırma işlemlerinin geçerli olmadığı, zira sağlık ocağından alınan rapora dayanılarak verilen vekaletnamenin, bu vekaletnameye dayanılarak tapuda yapılan ipotek tesisinin geçerli olmadığı, bu ipotek belgesine göre takip açan ve davacının 2 taşınmazını sattıran bankanın kusurlu olduğu ileri sürülerek zararlarının tazmini istenmektedir. İpotek işlemine dayanak vekaletnameyi veren noterdir. İpotek işlemini fiilen gerçekleştiren kurum Tapu Sicil Müdürlüğüdür. İpotek senetlerini davalı banka düzenlememiştir. Davalı banka, kendisine sunulan ipotek senetlerine göre işlem yapmış, kredi vermiş, ödenmeyince de icra takibi yoluyla satışını gerçekleştirmiş, tüm süreç yargı gözetiminde sonuçlanmış, temyiz süreçleri geçerek satış kesinleşmiştir. Bu nedenle davacının iddiaları gerçek olsa bile, eğer bir sorumlu aranacak ise ipotek tesisi sürecindeki işlem yapan kurumların sorumluluğuna gitmek gerekmektedir. Bu nedenle davacının bu iddiası da huzurdaki tazminat davasının dayanağı olarak kabul edilmemiştir. Davacı, Genel Kredi Sözlşemesinde yer alan kefalet beyanı yazısı ve altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, sahte olduğunu, oğlu …. babası olan davacı ….’in imzasını taklit ederek imza attığını, kefalet sözleşmesinin eş rızası alınmadan imzalanmış olması nedeniyle bu yönüyle de geçersiz olduğunu ileri sürerek bu hususta da davalı bankanın kusurlu olduğunu iddia etmektedir. Bir ticari kredi için kefalet vermeden doğrudan ipotek vermek de mümkündür. İcra takip ve satış işlemleri kefaletten değil, ipotekten kaynaklanmaktadır. Bu nedenle davacının bu iddiaları da gerçek olsa bile, huzurdaki tazminat davasının dayanağı olarak kabul edilmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacının davasının reddine karar verilmiştir…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ipotek işleminin süresi sona ermiş vekaletname ile tesis edildiğine dair iddialarının mahkemece hiçbir gerekçe ortaya konulmaksızın haksız bir şekilde reddedilmesinin hatalı olduğunu, dilekçelerinde bu konuda Üniversitenin ilgili biriminde görevli Türk Dil Bilgisi uzmanından rapor alınmasını talep etmelerine rağmen davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, süresi geçmiş vekaletnameye dayalı olarak ipoteğin kurulduğunu, vekaletnamenin ipoteğin konulması ve kaldırılması yetkilerini düzenleyen kısımlar arası geçişte nokta konulmayıp ve yine ifadesiyle diğer kısma geçildiğini, davanın tek hakim kararı ile nihayete erdirilmesinin de yargılama usulü ilkelerine aykırı olduğunu, bu dava değerinin 10.000,00 TL olmayacağının aşikar olduğunu, hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini, mahkemenin kabulüne göre ipotek senetlerinin düzenlenmesine davalı bankanın dahilinin bulunmadığının kabul edilmesinin mümkün olmadığını, ipotek senetleri tapu dairesinde yapılmakla beraber davalı bankanın bu işlemin tarafı olması sebebiyle olayda kusurunun bulunmadığının hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini, işlem tarihi itibariyle vekaleten imza koyan kişinin vekalet etme yetkisinin bulunup bulunmadığının işlemin tarafı olanın işleminin incelemesinde varsa bir eksikliğin giderilmesinden sonra işleme ona göre yön verilmesi gerektiğinin tartışmasız olduğunu, davacının iki taşınmazını sattıran bankanın kusurlu olduğu yönündeki iddialarına karşılık olarak mahkemece yine yeterli inceleme ve araştırma yapılmaksızın oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle ret kararı verildiğini, ilaç ve sağlık raporlarından ve kısıtlama kararından da anlaşılacağı üzere müvekkilinin 2007 yılından bu yana alzheimer hastalığı bunama tedavisi gördüğünü, gerek ipotek tesis tarihlerinde gerekse icra takip aşamalarında akıl sağlığı yerinde olmadığından ve o aşamalarda dosyaları takip edenleri gözünden kaçmış olması nedeniyle ,icra hukuk mahkemesi nezdindeki şikayetlerde vekaletnamenin sureli olduğu hususunun dile getirilmediğini, icra takip işlemlerinin yargı gözetiminden gerçekleşmiş olmasının varsa bir haksızlık bunun genel yetkili mahkemeler önünde uyuşmazlığa konu edilmesinde engel olmayacağını, bu nedenle mahkemenin bu yöndeki gerekçesinin de hatalı olduğunu, müvekkilinin bütün süreçlerde akıl sağlığının yerinde olmadığını, bu durumun Adli Tıp Kurumu nezdinde inceletilmesini talep etmiş olmalarına rağmen mahkemece hiçbir gerekçe ortaya konulmadan zımnen reddedilmesinin hatalı olduğunu, kefalet sözleşmesinin eş rızası alınmadan imzalanmış olduğu yönündeki iddialarına karşılık olarak mahkemece yine yeterli inceleme ve araştırma yapılmaksızın ret kararı verildiğini, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacının tazminat istemine konu taşınmazların satımına dayanak ipoteğin kurulmasının temelini oluşturan Antalya 12. Noterliğinin 07/02/2012 tarih …. yevmiye numaralı vekaletname incelendiğinde, ipotek vermek başlıklı paragrafın: ” ve yine;” yazılarak ipotek kaldırmak (genel) başlıklı paragrafın başladığı, paragrafın son bölümünde 11/05/2013 günü mesai bitimine kadar yazılmak suretiyle ipotek verme işleminin de bu süreye tabi kılındığı davaya konu ipotek tesis işleminin bu süreden sonra 05/05/2015 tarihinde gerçekleştiği, bu tarih itibariyle geçerli bir vekaletnamenin bulunmadığı gözetilmeksizin davacının diğer iddia ve taleplerinin de talep edebileceği tazminata etki ettiği de değerlendirilip bu iddialarında araştırılıp karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi hatalı olmuş olup, davacı vekilinin istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 08/07/2020 tarih ve …. Esas ….Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davacı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının davacıya İADESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.09/05/2022