Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/945 E. 2022/812 K. 13.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
DAVANIN KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 13/05/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi. Başkanın inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle “… İzmir 15.İcra Müdürlüğünün … Esas Sayı ile Denizli 7. İcra Müdürlüğü … Talimat dosyaları ile başlatılan icra takiplerinin öncelikle davacıların borçlarının tebligat kanunu ve İİK emredici kurallarına aykırı, kül halinde yanlış işlemlerin tespiti halinde hiç yapılmamış sayılması nedeni ile borçların 10 yıllık zaman aşımına uğradığından, düşürülmesi, borcun muaccel olup olmadığı, muaccel olmayan borca icra işlemi yapılıp yapılmayacağı gayrimenkül maliklerine usulune uygun tebligat yapılmadan satış işlemlerinin yapılıp yapılamayacağı, davacılara ait ve cebri icra yolu ile satılan gayrimenküllerinin satış öncesi ve sonrası İİK Tebligat Kanunu emredici kurallarına uygun yapılması gereken tüm yasal işlemlerin uygun yapılıp yapılmadığı, usulsüzlüğün tespiti halinde, gayrimenkül usulsüz tescil edilen tapularının iptali eski hale getirilmesi, mümkün değil ise bugünkü değerinin tespiti ve tahsili taleplerini ve konuları içeren Denizli Ticaret Mahkemesi … Esas- … Karar sayılı dava dosyası ile dava açıldığını ancak usulden red edilip kesinleştiğini, davalı bankanın davacıların ortağı olduğu firmaların lehine kredi sözleşmesi akdettiğini, karşılığında firma ve ortaklarının gayrimenküllerinin ipotek edildiğini firmaların 2007 yılında değişik nedenler ile kamu kurum ve kuruluşlarındaki taahhütlerin tamamlanamamasından dolayı alınan, teminat mektuplarına teminat oluşturma amaçlı davalı bankaya ipotek edilen gayrimenküllerin ipoteklerinin cebri icra yolu ile paraya çevrilirken, icra işlemlerinin İİK Tebliğat Kanununa uygun davranma zorunluluğu bulunduğu ve bunu yerine getirmediğinde, sonuçlarına katlanmak zorunda olacağı, yasaların emredici kuralları olduğunu, dava konusu gayrimenküllerin kötü niyet ile devrini önleme amaçlı “Denizli ……. Köyü … Mevkiinde kain …, …, … Pafta … Ada …. -… -… -…- Parseller Her biri 976 Metre Kare” gayrimenküllerin tapularına Denizli 1.Bölge Sicil Müdürlüğünden davalıdır şerhi konulmasına ve son maliklerin tespiti ile davaya dahil edilmesine, bildirilen İcra dosyalarına dayanak teşkil eden banka ile davacılar arasında yapılan sözleşmelere kefaletten kaynaklı firma ortaklarınca verili gayrimenkül ipotekleri takip tarihi itibarı ile yapılan tebligat ve işlemlerin davacılara hiç yapılmamış sayılmasının tespiti halinde usulsüz yapılan ve hiç yapılmamış sayılan işlemlerden dolayı Borçların TBK Madde 146 – 598 zaman aşımından düşürülmesine, usulsüzlüğün tespiti halinde yolsuz tescilden dolayı satılan gayrimenküllerin tapularının iptali eski hale getirilmesi mümkün değil ise terditli olarak şimdilik 10.000 TL güncel değerinin tespiti ve tahsiline karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
B-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
İlk Derece Mahkemesi tarafından “…davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebine yönelik davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarının celbine karar verilmiş, gelen kayıtlara göre; davaya konu taşınmazların maliklerinin dosyada taraf olmayan 3. Kişiler olduğu anlaşılmıştır. Bilindiği üzere tapu iptal ve tescil davaları kayıt malikine karşı açılır. Her ne kadar davalı tarafça son tapu maliklerinin davaya dahil edilmesi talep edilmiş ise de, usul hukukumuzda davaya dahil etme şeklinde bir müessese bulunmayıp, bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilemeyeceği gibi, hakkında hüküm kurulmasına da imkan yoktur. ( Antalya BAM 1. HD …. E. ….. K.) Bununla birlikte, HMK’nın 124. Maddesinde “(1) Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. (2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. (3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. (4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” şeklinde davada taraf değişikliği yapılabilmesine imkan tanınmış ise de, gerek davacının talebinin taraf değişikliği değil 3. Kişileri davaya dahil etme şeklinde oluşu, gerekse tapu kayıtlarının aleniliği ilkesi gereğince, ilgili herkesin tapu kayıtlarını inceleme hak ve yetkisinin mevcut olduğu hususu dikkate alındığında, davacının davaya konu taşınmazların malikini öğrenebilmesinin mümkün olması nedeniyle, dosyada yanılgıya dayalı HMK’nun 124. maddesini de uygulama olanağı yoktur. Emsal nitelikteki Adana BAM 1. HD … E. … K. Sayılı ilamda da belirtildiği gibi; “..Davaya konu olan ve tedbir konulması talep edilen taşınmazın davalılara ait olmaması nedeniyle davada taraf olmayan kişiye ait taşınmaza tedbir konulmasına yönelik karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle tedbir talebinin reddi yerindedir..” Bu nedenlerle davacı vekilinin ihtiyati tedbir ve tapu maliklerinin davaya dahil edilmesine yönelik taleplerinin reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Kararı davacılar vekili istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “…dava dilekçemizde dava konusu gayrimenkullere ihtiyati tedbir Talepli değil davalıdır Şerhi Talepli Açılmıştır davalıdır şerhi : ihtiyati tedbir ile aynı özellikte olmayıp taşınmazın devir, temlik ve üzerinde hak kurma tesisini engellemez. ancak devir, temlik veya üzerinde hak kuran 3. kişiye bilgi ve muazzayı önleme amaçlı olup davalıdır şerhi kötü niyetli 3. kişilerin mk 1023 koruyuculuğundan yararlanılmaması amaçlanmıştır. (TMK m. 1011) kanunî dayanağı esas itibariyle TMK olsa da, bu şerhlerin dayandığı mahkeme kararlarının medenî usûl hukukunda da yansıması vardır. Her iki şerhin amaçları itibariyle HMK’daki dayanağı, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması için mahkemece her türlü tedbire karar verebileceğini öngören HMK m. 391’in birinci fıkrası hükmüne göre “Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir”. İsviçre Medeni Kanunu’nun 960/1. maddesinde kullanılan “alacak hakları” ifâdesi de buradaki hakkın şahsî hak olduğuna işaret etmektedir. arz ve izah edilen yasal dayanak ile kötü niyetli 3. Kişilere devrinin önlenmesi için“davalıdır” şerhinin teminata tabi olmaması nedeni ile talep edilmiştir. Dava konusu gayrimenkullerin son maliklerinin davaya dahil edilmesi talebi yönünden ; Eldeki Dava Açılmadan Önce Tapu Müdürlüklerine dava Konusu Gayrimenkuller İle İlgili Son Malik Bilgilerinin Tarafımıza Verilmesi Müracaatları, Kişisel Verileri Koruma Kanunu Gereği Malik Bilgilerinin Verilemeyeceği, Gerekçeleri İle Son Malik Bilgileri Tarafımıza Verilmesi Talebimiz Red Edilmiş Ve Mahkemenizden Davaya Dahil Edilmesi İçin Son Malikler ve Taraf Bilgileri Talep Edilmiştir. HMK 124/(3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir.) hükmü bulunmakla…” denilerek kararın kaldırılması ve taleplerinin kabulü talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava ;tapu iptali ve tescil ve terditli olarak alacak istemlerinden ibarettir.
İstinaf edilen husus ise davaya konu edilen taşınmazlara davalı şerhi verilmesi talebinin reddi kararı ile, taşınmaz son maliklerinin davaya dahil edilmesi isteminin reddi hakkındadır.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı yanca talep edilen davalıdır şerhi açısından : Tapuya güven ilkesi gereği ,dava sonunda oluşabilecek mülkiyet değişikliğine ilişkin hususlardan üçüncü kişilerin etkilenmemesini sağlamak açısından verilen davalı şerhi bir ihtiyati tedbir türü değildir. İradi Taraf Değişikliği Talebi de tek başına istinaf edilebilen bir ara karar değildir. HMK 341. maddeye göre istinaf edilebilen ilk derece mahkemesi kararlarının neler olduğu belirlenmiştir.Buna göre (1) (Değişik : 7251 – 22.7.2020 / m.34) İlk derece mahkemelerinin aşağıdaki kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir:
a) Nihai kararlar.
b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar……….”
Davacı yanın davalı yan yönünden iradi değişiklik yönündeki talebi hakkında ilk derece mahkemesinin verdiği karar ancak nihai kararla birlikte istinaf olunabilecek karar olmakla ve davalı şarhi verilmesi işlemi de bir ihtiyati tedbir kararı niteliğinde bulunmadığından istinaf kanun yolu açık olmayan bu kararlar hakkında davacı yanın istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1-Davacı yanın istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE
2-İstinaf eden davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınıp HAZİNEYE GELİR KAYDINA ,buna ilişkin harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince yazılmasına
3-İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA
4-İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
5-İstinaf incelemesi için yatırılan ve artan istinaf gider avansının yatıranına İlk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 13/05/2022 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.

….