Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/70 E. 2022/178 K. 04.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 01/12/2021
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Fesih İstemli)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 04/02/2022

İstinaf incelemesi için Mahkememize gelen dosya incelendi; Başkan’ın raporu okundu değerlendirildi;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle “… müşterek çocukları …, …. ve …’ın babaları kendisinin de eşi olan …. 06/11/2018 tarihinde vefat etmesi sebebiyle yasal miras payları gereği …nde şirket ortaklığının başlamış olup şirketin % 35 miktarlık paylarının sahibi konumunda olduklarını, şirketin 2020 yılı olağan genel kurulu tarihinin belirlenerek, davacılar olarak kendilerinin ve tüm pay sahiplerinin genel kurula çağırılması ve şirkete ait finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kar dağıtım önerisinin taraflarınca incelenebilecek şekilde hazır bulundurulması istemine ilişkin davalı şirkete ihtar keşide edildiğini, ancak şirketin olağan genel kurulunun hala yapılamamış olmakla birlikte, davacılar olarak kendilerinin şirket ortağı oldukları günden bugüne kadar şirketçe ne kar payı dağıtımı yapıldığını ne de edilen karın akıbeti hakkında kendilerine bilgi verildiğini, bu nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile 5 milyonu geçen SGK ve Maliye borçlarının ödenmesinin sağlanması ve 5 milyonu geçen kamu zararının oluşmasının önlenmesi için TTK 636/2-4 ile TTK 530. Maddesi hükümleri uyarınca …. San. Ve. Tic. A.ş ye tensip zaptı ile tedbiren yönetim kayyımı atanmasına karar verilmesini ..” talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından 04/11/2021 tarihli ara karar ile “..Davacılar vekilinin davalı şirket taşınmaz mallarının devrinin önlenmesine ilişkin tedbir talebinin takdiren teminatsız olarak kabulüne..” karar verilmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle “…. mahkemece 03.06.2021 tarihli ara kararın gerekçesinde davacı vekilinin iddialarında yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğinden davacı vekilinin tedbir talebinin reddine karar verildiğini, bu kez dosyada herhangi bir değişiklik olmamasına rağmen ve davacı tarafça yaklaşık ispat koşulu yerine getirilmemesine rağmen bu hususun gözetilmeksizin ve değerlendirilmeksizin davacı vekilinin 03.11.2021 tarihli ihtiyati tedbir taleplerinin teminatsız kabul edilmesine ilişkin mahkemece 04.11.2021 tarihli kararını kabul etmediklerini ve itiraz ettiklerini, davacı tarafından açılan davanın henüz haklı neden taşıyıp taşımadığı dahi belirsiz olması sebebiyle verilen tedbir kararını itiraz ettiklerini, huzurdaki davada müvekkili şirket veya yöneticileri hakkında davacılar tarafından açılmış veya yönetimin kusuruna dair herhangi bir tespit bulunmadığını, oncelikle davacı tarafın şirkete kayyım atanmasına dair taleplerinin reddine ilişkin karara bir diyeceklerinin olmadığını, müvekkili şirketi …. hala şirket ortaklığının devam ediyor olması ve şirketi temsil ve ilzama yetkili olması, şirket ortaklarından herhangi birisinin şirket hisselerini devretmesi durumunda müvekkili şirketin anonim şirketi olması sebebi ile ticaret sicilinde ilan ve yayınlanması zorunluluğunun bulunmaması, davacının iddia edildiği gibi genel kurul yapılmaktan imtina edilmemekte 2019 yılında yapılan genel kurulun akabinde Mart 2020 tarihinde başlayan pandemi sebebiyle genel kurul toplantılarının gerçekleştirilememiş olması, davacı tarafın asılsız iddialarla müvekkili şirketin kamu borcunun dava dilekçesinde 5 milyonu aştığı iddialarının 03.11.2021 tarihli dilekçelerinde 12 milyonu aştığı yönündeki çelişkili iddiaları ve bu gerekçe ile kayyım atanması taleplerinin gerçeği yansıtmaması ve sadece her yürüyen firmada olabileceği kadar kamuya borç bulunmakla yapılandırılmış vadesi gelen taksitlerin ödenmiş olması, şirkete ait taşınmazın satışına ilişkin taşınmazın satışına ilişkin ilk teklif ve beyanın davacılarla yapılan harici görüşmelerde kendileri tarafından yapılmış olması ve henüz taşınmaz satışı ile ilgili satışa ilişkin bir gelişmenin bulunmaması, davacıların iddiasında yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmemesi sebebi ile öncelikle mahkemenizin 04.11.2021 tarihli 2 nolu ara kararı ile verilen davacılar vekilinin davalı şirket taşınmaz mallarının devrinin önlenmesine ilişkin tedbir talebinin takdiren teminatsız olarak kabulüne dair karara itiraz ettiklerini ve müvekkili şirketin taşınmaz malları üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini..” talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
İlk derece mahkemesi tarafından 01/12/2021 tarihli ara karar ile “..davanın 6102 Sayılı TTK’nun 531. maddesi kapsamında haklı sebebe dayanarak Anonim Şirketin feshi istemine ilişkin olması, davalı şirket yetkilisinin haricen şirketteki hisselerini devir ettiği iddiaları birlikte değerlendirilerek ileride davalı şirket ve davacı pay sahiplerinin telafisi imkansız zararlarının oluşmasının engellelenebilmesi amacıyla ve şirkete ait taşınmazlar üzerine devri önleyici mahiyette tedbir koyulmasının şirket faliyetlerini sekteye uğratacak mahiyette olmaması gözönünde bulundurularak ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine..”karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Kararı davalı şirket vekili istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “….Yerel mahkemece verilen 03.06.2021 tarihli ara kararında “davacıların ihtiyati tedbir taleplerinin yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden bu aşamada reddine” karar verilmiştir. Bu kez Mahkeme tarafından 04.11.2021 tarihli kararı ile teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmiş olup , 04.11.2021 tarihli karar ile 03.06.2021 tarihli ara karar gerekçesi birbiri ile çelişmektedir. Yerel Mahkemenin ihtiyati tedbir ara kararına ilişkin gerekçesinde davacı tarafın “haricen edindiği” bilgiye göre “şirketin 12 milyonun üzerinde kamu borcu olduğu, 10 milyon değerindeki şirket taşınmazlarının satışa çıkartıldığı ve satışı yapılacağı “gibi hiçbir belge ve somut bilgiye dayalı olamayan sadece davacı vekilinin “haricen öğrendiğimiz bilgiye göre” diye başlayan iddiaları üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini kabul etmiyoruz. DEnizli Asliye Ticaret Mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararının yaklaşık ispat koşulunun gercekleşmemesi sebebi ile kaldırılmasını talep etmek zorunluluğumuz hasıl olmuştur. Her ne kadar yerel mahkeme tarafından verilen 01.12.2021 tarihli ara kararda açılan davanın ttk 531. maddesi haklı nedenle fesih talepli olduğu, şirketin haklı nedenle feshini talep eden ortağın haklarını korunmasını talep etme hakkı bulunduğu gerekçe yapılarak yaklaşık ispat taşımayan iddialara rağmen ihtiyati tedbir kararı verilmişse de; davacı tarafından açılan davanın henüz haklı neden taşıyıp taşımadığı dahi belirsiz olması sebebi ile verilen tedbir kararına itiraz ediyoruz. …” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava ; 6102 Sayılı TTK’nun 531. maddesi kapsamında haklı sebebe dayanarak Anonim Şirketin feshi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemenin verdiği ihtiyati tedbir şirket malvarlığını koruma ve satışının engellenmesi amacına yönelik olup, şirketin bu taşınmazları satmasında şirketin hali hazır işleyişi için makul ve güncel bir yararının bulunmadığı, davanın ilerleyen safhasında toplanacak delillere göre tedbir kararının her zaman değiştirilmesine karar verilebileceği, geçici hukuki koruma yargılamasının asıl yargılamadan farklı olarak azaltılmış ispat ölçüsünü benimsediği bu nedenle ilk derece mahkemesinin gerekçesi bu aşamada yerinde görülmekle istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1 -Davalılar vekilin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE
2- İstinaf eden taraftan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın Davalı yan dan alınıp HAZİNEYE GELİR KAYDINA ,buna ilişkin harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince yazılmasına
3- İstinaf eden yan tarafından yapılan istinaf yargılama yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA
4- İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
5- İstinaf incelemesi için yatırılan ve artan istinaf gider avansının yatıranına İlk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 04/02/2022 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.