Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/692 E. 2022/517 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
EK KARAR TARİHİ: 18/01/2022
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 25/03/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Başkanın inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)İhtiyati Haciz Talebi :
İhtiyati haciz isteyen vekili dava dilekçesinde özetle “…borçlunun 21/11/2021 tarih ve 21.600,95 TL bedelli mutabakat mektubunu müvekkil ile birlikte imzaladıklarını, borcun vadesine gelmesine rağmen ödenmediğini, alacaklarının rehinle de temin edilmediğini, haricen öğrenmelerine göre borçlunun mallarını kaçırmaya ve ikametini değiştirmeye çalıştığını, bu durumda normal yollarla takip yolları ile alacaklarını tahsil etme imkanlarının olmayacağını ileri sürerek, borçluya ait menkul, gayrimenkul mallarla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının üzerine 21.600,00 TL’lik ihtiyati haczine karar verilmesini …” talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından 29/12/2021 tarihli değişik iş kararı ile; 21.600,00 TL miktarlı borcun muaccel olmasına rağmen ödenmediği ve rehin ile de temin edilememiş bulunduğu gerekçeleriyle, ihtiyati haciz talebi İİK. 257. maddesine uygun olmakla, borçlunun menkul ve gayri menkulleri ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının borca yetecek kadarının ihtiyati haczine karar verilmiştir.
B-) İhtiyati Hacze itiraz :
İhtiyati hacze itiraz eden vekili itiraz dilekçesinde özetle “… müvekkili ile karşı taraf arasında 21.11.2021 tarihinde imzalanan mutakabat mektubu ile bedeli olan 21.609,95 TL. karşılığında anlaşma yapıldığını, Karşı tarafın kendilerine borç iddiası ile ve mahkemenize ihtiyati haciz kararı verilmesi istemi ile başvurduğunu, Mahkememizin …E. sayılı dosyası ile, alacaklının talebi doğrultusunda İhtiyati haciz kararı verildiğini, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun;“İhtiyati Haciz Şartları” başlıklı 257. Maddesinde, İhtiyati haciz kararı alınabilmesi için yasada öngörülen şartların müvekkili adına doğmadığını müvekkili ve karşı taraf arasında yapılmış bir muacceliyet anlaşması da mevcut olmadığını, alacak muaccel hale gelmeden ihtiyati haciz kararı alınmasından dolayı mahkememizin … d.iş. sayılı dosyası ile vermiş olduğu ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını…” talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
İlk Derece Mahkemesi tarafından 18/01/2022 tarihli ek karar ile “… talep ekli, mutabakat belgesi ve cari hesap ekstresinin incelenmesi neticesinde mahkememizde yaklaşık ispatın bulunduğuna dair kanaatin oluştuğu, davalı tarafın ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz sebeplerinin İİK’nun 265. Maddesindeki şartları taşımadığı, mutabakat metnine itirazın olmadığı, metnin yetkili olmayan borçlu tarafından imzalatıldığına dair itirazların esas davada yargılama sırasında toplanacak deliller ile değerlendirilmesi gerektiği kanaati ile ihtiyati hacze itirazın reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Aleyhine ihtiyati haciz alınan muteriz vekili istinafında; mutabakat yazısının okuma yazma bilmeyen müvekkilinden alelacele alındığı, tanıklarının itiraz duruşmasında dinlenmediğini, müvekkilinin mütemerrid olmadığı için ihtiyati haciz şartlarının da bulunmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi ek kararının kaldırılarak ihtiyati hacze itirazlarının kabulüne ve ihtiyati haczin kaldırılmasına kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava;ihtiyati haciz isteminden ibarettir.
İstinaf edilen husus ihtiyati hacze itirazın reddine dair ek karar hakkındadır.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
2004 sayılı İİK’nın 257/1. maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” düzenlemesi muaccel, bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları düzenlemiş olup, muaccel olmayan/vadesi gelmemiş alacak yönünden ise ihtiyati haciz koşulları aynı yasanın 257/2. maddesinde ise; “Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
İİK’nun 257/1. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş para borçlarının alacaklısının ihtiyati haciz talep edebileceği belirtilmiştir.
Yasa’nın 258. maddesinde “(1)ihtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur. (2) Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir.” denilerek, alacaklıya, alacağını ve icabında haciz sebeplerini haklı kılacak delillerinin sunma yükümlülüğü getirilmiştir. Bu kapsamda alacaklı alacağını yaklaşık olarak ispatlamakla yükümlüdür.
Bu noktada ” temmerrüd” ile ” muacceliyet ” kavramları arasındaki farka değinmek gerekecektir.
Genel anlamda borç ilişkisi, iki taraf arasındaki hukuki bağdır. Bu bağ gereğince, taraflardan biri olan borçlu, bir şey vermek, yapmak veya yapmamak gibi bir edimi yerine getirmek borcu altına girer. Görüldüğü üzere bir borç ilişkisinde üç unsur bulunmaktadır: 1. Bir edimi yerine getirmekle yükümlü olan borçlu, 2. Borçlunun borcunun konusu olan edim, 3. Borcun ifasını, edimin yerine getirilmesini istemek hakkına sahip olan alacaklı (Reisoğlu, 2013: 33). Borçlu temerrüdünde, muaccel olan bir borcun, ihtarın yapılmış veya belirli bir vadenin dolmuş olmasına rağmen borçlu tarafından ifa edilmemesi söz konusudur. Borçlunun temerrüdü, borç muaccel olmadan gerçekleşmez. Borcun muaccel olması ve borçlunun temerrüdü hali birbirinden farklı kavramlardır. Borcun muacceliyeti konusunda zaman önem arz eder. Borçta vade tayin edilmiş ise bunun dolması gerekmektedir. Çünkü borç henüz muaccel olmamışsa borçlu temerrüde düşmez. Temerrüdün ortaya çıkabilmesi için muaccel olan borcun borçlusunun, borcunu ifa etmemesi gerekir. Borcun muaccel olmasından amaç, ödeme zamanının, vadesinin gelmesidir. Öyle ki borçlu ifayı geciktirmek için artık herhangi bir sebebe dayanmayacak, alacaklı da borcun derhal ifasını istemek imkanına kavuşmuş bulunacaktır. İfa (ödeme) günü gelmiş olan borç “muaccel” olmuş (acelesi olan) borç demektir (Kocayusufpaşaoğlu vd., 1998: 56).
Hesap mutabakatı belgesi borcun muaccel hale geldiğinin bir kanıtı olarak nitelendirilmeye elverişli olup, İİK ihtiyati haciz için ayrıca temerrüd şartı getirmememiş ve muacceliyeti yeterli görmüştür. ( İİK 257/1. Fıkrasında) Zaten ilk derece mahkemesi de ihtiyati haczi İİM 257/1. Maddeye göre vermiş ve muaccel olmayan bir alacak hakkında uygulanması gereken İİK 257/2. Fıkrayı uygulamamıştır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 265/1. hükmüne göre, “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” Bu hüküm uyarınca ihtiyati hacze itiraz nedenleri, ihtiyati haczin dayandığı sebepler, mahkemenin yetkisi ve teminat ile sınırlandırılmış olup, bunların dışındaki hususlardan dolayı ihtiyati hacze itiraz edilemez. Bu nedenle İİK.’nun 265. maddesi kapsamında olmayan ancak bir menfi tespit davasında dinlenebilecek nedenlerden dolayı ihtiyati hacze itiraz edilemeyeceğinden ilk derece mahkemesi kararı yerinde olup istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1 -Muteriz vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE
2- İstinaf eden muteriz taraftan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alınmış olmakla ayrıca harç alınmasına yer olmadığına ve yatırılan harcın HAZİNEYE GELİR KAYDINA
3-İstinaf eden muteriz tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA
4- İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
5- İstinaf incelemesi için yatırılan ve artan istinaf gider avansının yatıranına İlk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/03/2022 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.

….