Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/647 E. 2022/610 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 19/01/2022
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 05/04/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; davalı … Eml. Tur. Taş. San. A.Ş. yetkilisi …, müvekkil şirketle iletişime geçerek 20.01.2020 – 01.02.2020 dönemlerini kapsayan uçak bileti ulaşım ve konaklamayı kapsayan kapalı grup BASKETBOL ORGANİZASYON’u yapmak istediklerini, kendilerinin Fethiye Merkezli olduklarını ancak bu faaliyeti kapasite itibariyle Antalya’da gerçekleştirmek istediklerini beyan ettiklerini, İstedikleri şekilde … Otel bulunduğunu, Basketbol organizasyonu için tüm hazırlıklar yapılmış iş imza aşamasına geldiğinde …‘ten kaynaklanan nedenlerle organizasyon başka bir otele aktarıldığını, davalılarca vaat edilen ödeme yerine daha düşük ödeme teklif edilince müvekkil firma davalının teklifini kabul etmediğini 21.08.2020 tarihinde yapılan hizmet karşılığı yeniden 478.334,00 TL bedelli fatura tanzim edilerek davalı şirkete tebliğ edildiğini ve davalılarca ikinci kez fatura iade edildiğini, müvekkil şirket alacağını tahsil etmek üzere davalı taraftan olumlu dönüş alamadığı için 269.334,43-TL bakiyenin belirtilmesi maksadıyla 15/09/2020 tarihinde Antalya 22. Noterliği … yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiğini, belirterek; vekil eden ile davalı şirket arasındaki 20.01.2020 – 01.02.2020 dönemlerinde uçak bileti ulaşım ve konaklamayı kapsayan kapalı grup BASKETBOL ORGANİZASYON’u yapılmasına ilişkin anlaşma gereği vekil eden tarafından tüm edimler eksiksiz şekilde yerine getirilmiş olup davalı tarafça bakiye alacakları için fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-tl’nin fatura tarihinden itibaren ticari faiz işletilerek taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevap Dilekçesinde Özetle ; eldeki davanın derdest bulunduğu mahkenin işbu dava bakımından yetkili olmadığını, davacı taraf, işbu davayı, Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açtığını, davalı müvekkilin yerleşim yeri adresi … /Muğla olmasından dolayı yetkili mahkeme Fethiye Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, bu nedenle davalı müvekkilin aleyhine açılan davanın yetkisiz mahkemede açılmış olmasından dolayı yetki itirazında bulunduklarını, davalı müvekkil bu organizasyonun karşılığı olarak davacı şirkete 03.12.2019 tarihinde 14.000,00 TL, 09.12.2019 tarihinde 120.000,00 TL, 16.01.2020 tarihinde 75.000,00 TL olmak üzere toplam 209.000,00 TL ödeme yaptığını, re’sen nazara alınacak sair hukuki gerekçeler doğrultusunda; davanın yetkisiz mahkemede açılması ve alacakların zamanaşımına uğramış olmasından dolayı usulden reddine ve davalı müvekkilimin bütün borçlarını ödemiş olmasından dolayı her halükarda esastan REDDİNE karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece,”Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesince “görevsizlik” değil “gönderme” kararı verilmiştir. Başka bir ifade ile Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 22. maddesinde belirtilen şekilde görev uyuşmazlığı doğmadığından merci tayini yolunda bir karar verilmeksizin dava dilekçesinin görev yönünden reddine mahkememizin görevsizliğine kararı verilmesi gerekmiştir. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderine o mahkemece bakılacağından, bu konuda karar vermek görevli mahkemeye bırakılmıştır. Görevsizlik, yetkisizlik ve gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise; talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderini ödemeye mahkum edileceğinden davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince usulden reddine” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı Vekili İstinaf Dilekçesinde; İlk derece mahkemesince verilen kararın açıkça usul ve yasaya aykırı nitelikte olduğunu, Manavgat 2.Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilemesine ilişkin kararın HMK ‘nun 20. Maddesinde yer alan düzenlemeye açık aykırılık teşkil ettiğini, huzurdaki dava yönünden görevli ve yetkili mahkemenin Fethiye Mahkemeleri olduğunu, maddi ve hukuki dayanaktan yoksun davanın da reddi gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava; hizmet sözleşmesi nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın görevsizlik sebebiyle usulden reddine karar
verilmiştir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK)355.maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Öncelikle; davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakan Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasında bir görev uyuşmazlığı bulunmadığı; zira Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının teknik anlamda ve HMK daki dava şartı olarak düzenlenmiş görevsizlik kararı niteliğinde olmadığı, karar niteliğinin “ devir” “ gönderme” niteliğinde bulunduğu kabul edilmelidir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1’inci maddesi uyarınca mahkemelerin görevi ancak yasa ile belirlenebilir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir.
Anayasa’nın 37’nci maddesinde “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” denilerek görev ve kesin yetki kurallarının gücü, tabii hakim ilkesi olarak ifade edilen evrensel bir ilkenin anayasa hükmü haline getirilmesi suretiyle ortaya konmuştur. Tabii hakim ilkesi gereği yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce, yürürlükte bulunan yasalar aracılığıyla görevi, yetkisi ve işleyişi belirlenmiş olan mahkemede görülmesi gereklidir.
Dava açmanın maddi hukuk ve yargılama hukuku bakımından birtakım sonuçları vardır. Dava açmanın yargılama hukukuna ilişkin en önemli sonuçlarından biri davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin artık sabit hale gelmesidir (perpetuatio fori). Bu ilkeye göre sonradan ortaya çıkan değişiklikler görevi ve yetkiyi etkilemez. Bu çerçevede ortaya çıkan ikinci önemli sonuç da mahkemenin davayı inceleme zorunluluğunun doğmasıdır. Nitekim yasa değişikliklerinde dahi ayrı ve açık bir geçiş hükmü yoksa mahkemeler görevsizlik kararı vererek ellerinde derdest bulunan dosyaları yeni kurulan mahkemeye gönderemezler; bunlara bakıp sonuçlandırmak zorundadırlar.
6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nun 4/1-a ve 7/2-f düzenlemelerine göre Adalet Bakanlığının bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlamak, Kurul Genel Kurulunun görevleri arasındadır.
Ancak yargı çevresi bir mahkemenin hangi coğrafi alandaki davalara bakacağıyla ilgili olup, bir görev kuralı niteliğinde değildir. Bu karar ancak bundan sonra o yerde görülecek davaların yargılamasını yapacak mahkemeyi belirlemek maksatlıdır.
Nitekim karar 07.07.2021 günü alınmış, ancak yürürlük tarihi 01.09.2021 olarak belirlenmiştir. Kurul’un yargı çevresi belirlemeye ilişkin kararı, sadece bu kararın yürürlük tarihinden sonra açılacak davaları ilgilendirir. Aksi fikrin kabulü halinde Kurul’un tabii hakim ilkesini çiğneyerek derdest davaları dilediği mahkemede inceletme yetkisinin bulunduğu yolunda, Anayasa’ya aykırı bir sonuca varılacaktır.
Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesinin görev açısından verdiği karar yerinde olup, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı HMK.nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK.nun 353/1-a-3 maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.05/04/2022