Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/610 E. 2022/515 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ : 24/11/2021
TALEBİN KONUSU : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
GEREKÇELİ
KARARIN YAZIM TARİHİ : 25/03/2022
İlk Derece Mahkemesinin dava dosyası istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Başkanın inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia :
Davacı yanca açılan davada şirketin feshi ile kabul görmemesi halinde çıkma payının ödenmesi talep edilmiştir.
B-)İlk Derece Mahkemesi Tedbir Kararı :
İlk Derece Mahkemesi tarafından “… 10/09/2020 tarihli tensip tutanağında ihtiyati tedbir talebinin kabul edilerek Dava dilekçesinde belirtilen 28.000 gr 22 ayar ve 8.820 gr 14 ayar olmak üzere toplam 14.257.698.056,00 TL bedelli altınların satışının önlenmesi amacıyla 1/2 payına ihtiyati tedbir konulmasına, davalı şirket adına kayıtlı taşınmazlar üzerine, davalı şirket adına kayıtlı araçlar üzerine,davalı şirket adına kayıtlı banka hesaplarına, ileride davacı ortağa ortaklık payının gerçek değerinin ödenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına, davacıların hisse sahibi olduğu şirkete ait altınların şirket ortağı … tarafından eritilip saf hale getirilmek suretiyle nakde dönüştürülmesi mümkün olduğundan, bu işlemin Türkiye’de …, … ve … yapılabilir olması nedeniyle, …, … ve … müzekkere yazılarak … veya …, … bu işlemler için altın gönderilmesi halinde Mahkememize bilgi verilmesinin istenmesine ve eritmek üzere gönderilen bu altınlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği görülmüştür.
C-)İhtiyati Tedbirin Kaldırılması İstemi:
Asli müdahil tarafından verilen 28.10.2021 dilekçe ile “…10.09.2020 tarihli tensip zaptının 16/d no.lu ara kararı ile de; “Davacıların hisse sahibi olduğu şirkete ait altınların şirket ortağı … tarafından eritilip saf hale getirilmek suretiyle nakde dönüştürülmesi mümkün olduğundan, bu işlemin Türkiye’de …, … ve … yapılabiliyor olması nedeniyle, … , … ve … müzekkere yazılarak … ve … Şirketinden bu işlemler için altın gönderilmesi halinde mahkemeye bilgi verilmesi ve eritmek üzere gönderilen bu altınlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına” karar verildiğini, bilindiği üzere HMK’nın 396. maddesinde durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebileceği hükme bağlandığını, davacının ihtiyati tedbir talebine dayanak iddiaları ile asli müdahil müvekkili hakkında Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde dolandırıcılık suçlamasıyla da suç duyurusunda bulunduğunu, Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı 21.09.2020 tarih ve Soruşturma No: … Karar No:… sayılı kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verdiğini ve bu karara karşı davacı tarafından yapılan itiraz da Denizli 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 15.10.2020 tarih ve … D.İş sayılı kararı ile kesin olarak reddedildiğini, davacının ihtiyati tedbire dayanak yaptığı iddialarının asılsız olduğunu, müvekkilinin altın kaçırma veya bunları eritme gibi bir fiil işlemediğinin savcılık ve mahkeme kararları ile kesin olarak ortaya konulduğunu, bu sebeple, söz konusu savcılık ve mahkeme kararı göz önüne alınarak mahkemece 10.09.2020 tarihli tensip zaptının 16/d no.lu ara kararı ile; verilen ihtiyati tedbir kararının da HMK’nın 396. maddesi gereğince kaldırılmasına…” karar verilmesini talep etmiştir.
D-) İlk Derece Mahkemesi’nin 24/11/2021 Tarihli Ara kararı :
“….. ihtiyati tedbir kararı verilmesine neden olan koşullarda bir değişiklik olmadığından asli müdahilin ,…, … ve … eritmek üzere gönderilen bu altınlar üzerine ihtiyati tedbir koyulmasına ilişkin tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 636/ 3. maddesinde” Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.”düzenlemesi yer almakta olup, maddenin 4.fıkrasında da” Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir.” denilmektedir. 6102 sayılı TTK’nın 235. maddesinin 1. fıkrası, haklı sebeplerin varlığı hâlinde temsil yetkisinin, bir ortağın başvurusu üzerine, mahkemece kaldırılabileceği, gecikmesinde tehlike bulunan hâllerde mahkemenin temsil yetkisini “ihtiyati tedbir” olarak kaldırıp bu yetkinin bir kayyıma verilebileceği, kayyımın atanması, görevleri, mahkemece verilen temsil yetkisi ve bunların sınırlarının mahkemece re’sen tescil ve ilan ettirileceği hükmünü düzenlemiştir. Davalı şirketin yetkili temsilcisinin görev süresinin olması üzerine şirkette organ boşluğu meydana geldiğinden ve TTK’nun 636/3 maddesi gereğince mahkememizce davalı şirkete yönetim kayyımı atanmış olup kayyımın yasal mevzuata uygun olarak görevini yürütmesi,şirketin durumuna ve tarafların taleplerine ilişkin olarak rapor sunması ve asli müdahilin ileri sürdüğü sebeplerin kayyımın azlini gerektirecek nitelikte olmaması nedeniyle asli müdahilin kayyımın görevine son verilmesi talebinin reddine karar verilmiştir….”
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Kararı asli müdahil vekili istinaf etmiş ve itiraz dilekçesindeki tüm talepleri tekrar etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava; şirketi kayyım atanması, fesih ve tasfiye istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İhtiyati tedbir kararı 20/09/2020 tarihli olup, istinaf konusu ara karar ihtiyati tedbire itiraz hpakkında olmayıp 24/11/2021 tarihli ara karar hakkındadır.
Bu ara karar mahkemenin mevcut durum ve koşullarda bir değişiklik olup olmadığı yönündeki ara karardır.
HMK 341. maddeye göre istinaf edilebilen ilk derece mahkemesi kararlarının neler olduğu belirlenmiştir.Buna göre (1) (Değişik : 7251 – 22.7.2020 / m.34) İlk derece mahkemelerinin aşağıdaki kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir:
a) Nihai kararlar.
b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar.”
Mevcut durum ve şartlardaki değişikliğe dayalı talebin reddi HMK 396 ve atıf yapılan 394. madde ve HMK 341. maddeye göre istinafı mümkün olmadığından talebin usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1 -Asli müdahilin istinaf başvurusunun HMK 341. Madde uyarınca USULDEN REDDİNE
2- İstinaf eden asli müdahil tarafından yatırılan peşin harcın ve talep halinde yatırana ilk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
3- İstinaf eden asli müdahil tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA
4- İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
5- İstinaf incelemesi için yatırılan ve artan istinaf gider avansının yatıranına İlk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/03/2022 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.

……