Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/606 E. 2022/531 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 09/12/2021
TALEBİN KONUSU: İhtiyati Tedbir
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 25/03/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, müvekkil ile davalı ….. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile bayi ve servis ilişkisi içerisinde cari hesap ilişkisi içerisinde çalıştığını, 2021 yılı içinde ….San. ve Tic. Ltd. Şti. Ege Bölge satış temsilcisi olan …., müvekkili firmaya, firmalarının bir çekiliş kampanyası düzenlediğini ve her 25.000,00 TL’lik bir bağlantıda bir çekiliş hakkı ve çekiliş kuponuna hak kazanıldığını müvekkiline ilettiği neticesinde ….San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne çekleri verdiğini, çekler karşılığında müvekkile sipariş verilen ürünler teslim edilmesi gerektiğini, siparişi verilen ürünler müvekkil taraf teslim edilmeyince, davalı tarafa verilen çekler geri talep ettiğini, davalı taraf çekleri iade etmediğini, çekilişler sonucu kazanılan ürünlerde müvekkile verilmediğini, bu nedenle davalarının kabulüne, müvekkilinin davalı şirket lehine keşide ettiği çekler karşılığında davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, dava konusu Keşidecisi ….. San. ve Tic. Ltd. Şti olan 20/10/2021 tarihli 16.300,00 TL bedelli Vakıfbank …. Şubesine ait …. seri nolu çek, keşidecisi ….San. ve Tic. Ltd. Şti. olan 15/11/2021 tarihli 13.700,00 TL bedelli Yapı Kredi Bankası …. Şubesine ait …. seri nolu çek, keşidecisi …. San. ve Tic. Ltd. Şti. olan 15/12/2021 tarihli 13.700,00 TL bedelli Yapı Kredi Bankası …. Şubesine ait …. seri nolu çeklerin iptaline, İİK’nın 72/2. maddesi uyarınca icra takibinin durdurulmasına hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava konusu çeklerin, teminatsız veya mahkemece uygun görülecek bir teminat karşılığı ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, davaya konusu çeklerin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere tazminat tayinine tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece 20/10/2021 tarihli ara karar ile; davacının açılan Kambiyo senetlerinden kaynaklanan Menfi Tespit davasında dava konusu çeklerin davalıya ödenmemesi yönündeki ihtiyati tedbir istemlerinin dosya kapsamı, dava dilekçesi ekindeki bilgi ve belgeler dikkate alınarak çek bedellerinin toplam tutarı üzerinden hesaplanan %20 teminat karşılığında ihtiyati tedbir isteyenin ihtiyati tedbir talebinin davalı şirket ile sınırlı olmak üzere kabulüne, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, keşidecisi …. San. ve Tic. Ltd. Şti. olan 20/10/2021 tarihli 16.300,00 TL bedelli Vakıfbank …. Şubesine ait …. seri nolu çek, keşidecisi …. San. ve Tic. Ltd. Şti. olan 15/11/2021 tarihli 13.700,00 TL bedelli Yapı Kredi Bankası … Şubesine ait …..seri nolu çek, keşidecisi ….. San. ve Tic. Ltd. Şti. olan 15/12/2021 tarihli 13.700,00 TL bedelli Yapı Kredi Bankası …. Şubesine ait …seri nolu çekin toplam miktarı olan 43.700,00 TL bedelin %20’sine tekabül eden 8.740,00 TL nakdi teminat yatırılması veya banka teminat mektubunun teminat gösterilmesi halinde anılan çek davalı tarafından bankaya ibrazı halinde ödenmemesine yönelik ödeme yasağı konulmasına karar verilmiştir.
İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili, konkordato başvurusunda bulunan borçlu hakkında mühlet kararının verilmesiyle birlikte borçlu hakkında takip yapılmasının kural olarak yasaklandığını, yasak kapsamını; Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre yapılan takipler de dâhil olmak üzere, borçlu aleyhine yapılabilecek her türlü takibin oluşturduğunu, mühlet kararının verilmesiyle birlikte borçlu hakkında hiçbir takip yapılamayacağı gibi evvelce başlamış takiplerin de durduğunu, yasağın getirilme maksadının; cebri icra müessesi olan konkordato aracılığıyla borçlunun işletmesinin başında bulunarak mali açıdan iyileşmesini sağlayabilecek tedbirlerin alınmasının sağlanmasına yönelik olduğunu, İİK m. 294/1. hükmünde mühlet içinde ihtiyati tedbir yahut ihtiyati haciz kararı “verilememesinden” değil, verilen kararların “uygulanamamasından” bahsedildiğini, yasağa rağmen ihtiyati haciz yahut ihtiyati tedbir kararı uygulanırsa uygulanan tedbirlerin geçersiz olacağını, mahkememizce konkordato dosyasının dikkate alınmadan sehven tedbir kararı verilmiş olduğunu bu sebeplerle verilmiş tedbir talebine itiraz ettiklerini verilmiş olan tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece 09/12/2021 tarihli ara karar ile; yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiği ve İİK’daki yasal şartların mevcut olduğu, bunun yanında ihtiyati tedbire itiraz nedenleri sınırlı olup, itirazlar yerinde olmadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir kararına itirazların reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, konkordato başvurusunda bulunan borçlu hakkında mühlet kararının verilmesiyle birlikte borçlu hakkında takip yapılmasının kural olarak yasaklandığını, mühlet içinde ihtiyati tedbir yahut ihtiyati haciz kararı verilememesinden değil verilen kararların uygulanamamasından bahsedildiğini, bu nedenle uygulanan tedbirlerin batıl olacağını, davacı vekili tarafından çek bedelinin müvekkili şirkete ödenmemesine yönelik tedbir talebinde bulunulduğunu, ödemeden men yasağı verilebilmesi için kişinin elinde bulunan çekin idaresi dışında elinden çıkmış olması gerektiğini, ancak bu davada böyle bir iddianın bulunmaması nedeniyle kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesince konkordato dosyasının dikkate alınmadan tedbir karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Talep, ihtiyati tedbire karşı itirazın reddinin istinaf istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, itirazın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK 389. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Aynı kanunun 390. maddesinin 3. fıkrasına göre ise tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, HMK’nın 389 ve 390/3. Maddesindeki ihtiyati tedbir koşullarının bulunmasına, kararın hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Sonuç olarak, ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL istinaf karar harcının ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından ihtiyati tedbir talep eden davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 394/5. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/03/2022 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.