Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/569 E. 2022/532 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 14/01/2022
DAVANIN KONUSU : İflas
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 25/03/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalıların borçları nedeniyle müvekkiline verdiği bononun ödenmemesi nedeniyle Antalya 10. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığını, takip sırasında İİK.nun 43/2 maddesi uyarınca başlatılan takibin bir defaya mahsus olmak üzere iflas yoluyla iflas takibi olarak değiştirilmesi talep edilerek dosyanın iflas takibine dönüştürüldüğünü ve borçlular hakkında Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı iflas takibi yapıldığını, İflas takibine esas ödeme emrinin borçlu …..’a 12.11.2020, borçlu şirkete 04.11.2021 tarihinde tebliğ edildiğini ve itirazda bulunmadıkları ve borçlarını ödemediklerini bildirerek, borçlu davalıların iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile müvekkili hakkında Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas (Eski Antalya 8.İcra Mdr. … es.) sayılı dosyası üzerinden girişilen kambiyo takibinin iflas yolu ile takibe çevrilmesi üzerine, iflas ödeme emrine vaki itirazlarımıza rağmen davacı-alacaklı tarafça işbu doğrudan iflas talepli dava açıldığını, davacının hukuki mesnetten yoksun iddialarının ve davasının usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirkete çıkartılan tebligat bilatebliğ iade edilmiştir.
Mahkemece, 11.11.2021 günlü tensip kararı ile gerekli yazışma ve ilan giderleri için 3.000,00 TL. İflas avansı olarak 20.000,00 TL, yatırması için davacı vekiline 2 hafta kesin süre verilmiş, tensip kararı kendisine 22.11.2021 günü tebliğ edilmesine rağmen istenilen gider avansı ve iflas avansını yatırmadığının anlaşıldığı, İİK’nın 160. maddesi ” İflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumludur. Mahkeme, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini ister” hükmüne amir olduğu, bu durumda, İİK.160. maddesine göre gider avansı ve ilk alacaklılar toplantısına kadar yapılacak masraflar için muhtemel 20.000,00 TL. İflas avansının yatırılmadığı gerekçesi ile davanın HMK’nın 114/g ve 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin usulden red kararının Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına açıkça aykırı olduğunu, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin ekli gerek … Esas … Karar sayılı içtihadı ile Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı içtihadında: “İflas kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle İİK’nın 181. maddesi yollamasıyla 160. maddesi uyarınca, iflasını isteyen gerekli masrafları avans olarak mahkeme veznesine peşin yatırmalıdır. İflas avansı, HMK’nın 120. maddesinde düzenlenen ve dava şartı olan gider avansı olmayıp, tamamlatılabilir. Kesin süreye uyulmaması halinde, HMK’nın 325. maddesi uyarınca işlem yapılarak gerekli masrafların karşılanması gerekir. Dairemizin yerleşik uygulaması bu yöndedir. Mahkemece, anılan madde uyarınca, gerekli masrafların bu şekilde karşılanması, uyuşmazlığın esasının incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır..” şeklinde karar verildiğini, iflas avansı gider avansı niteliğinde olmadığından ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, iflas istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, verilen kesin süre içerisinde iflas avansının yatırılmaması halinde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin gerekmesine, (Y. 23 HD. 2017/501 E – 2020/968 K, 2017/42 E – 2019/5008 K sayılı ilamları) kararın usul yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin olarak alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın Dairemiz tarafından taraflara tebliğine,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.25/03/2022

….