Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/56 E. 2022/316 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 26/10/2021
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 25/02/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Başkanın inceleme raporu değerlendirildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle “… Kemer 1. Noterliği’nin 14 Ekim 2020 Tarih ve ….. Yevmiye No’lu ihtarnamesi keşide edilerek,borcun ödenmesi talebi ile davalı/borçlu şirkete tebliğ edilmiş ancak sonuç alınmadığından dolayı,davalı/borçlu şirket aleyhinde,Kemer İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı takip dosyası üzerinden, davacı/ alacaklı şirkete ödenmeyen 10.10.2020 Tarih …… No’lu 4.401,02 TL ve 05.10.2020 Tarih ve …..No’lu 26.001,62 TL tutarında fatura bedellerinin tahsili amacıyla 30.764,54 TL takip çıkışı bedelli icra takibi başlatıldığını, Davalı/borçlu şirket tarafından Kemer İcra Müdürlüğü’ne sunulan 24.11.2020 tarihli dilekçesi ile borca, faize,faiz oranına,yetkiye ve ferilerine itiraz edilmiş ve itiraz üzerine,Kemer İcra Müdürlüğü’nün ….., Sayılı takip dosyası üzerinden vermiş olduğu 03.12.2020 tarihli kararı ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, karar tarafımıza tebliğ edildikten sonra,süresi içinde dava şartı olan arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu, yetkili mahkemenin Kemer Mahkemeleri olduğunu, davalı/borçlu şirket davacı/alacaklı müvekkil şirkete,takip konusu fatura bedellerine ilişkin olarak ödeme yapmadığını beyanla davalıdan fatura bedellerini tahsilini …” talep ve dava etmiştir.
B-) İlk Derece Mahkemesi Kararı :
İlk Derece Mahkemesi tarafından “… dava tarihi itibariyle mahkemenin görevli olduğu, Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davaya bakmasının doğal hakimlik ilkesinin bir gereği olduğu kabul edilerek karşı görevsizlik kararı vermek gerektiğini beyanla açılan davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK.114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava dilekçesinin usulden reddine …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde “…Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığının 07.07.2021 tarihli 608 sayılı kararı ile Antalya Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Antalya ilinin mülki sınırları (Alanya ve Manavgat Ağır Ceza Mahkemeleri yargı çevreleri hariç) olarak belirlenmesine karar verilmiş ve işbu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verilmiştir. Bu karar üzerine Kemer 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. Esasında kayıtlı itirazın iptali davasının yargılaması sırasında 16.09.2021 tarih ve ….Esas, …..Karar sayılı kararı ile 09.11.2021 tarihine atılı duruşma günü beklenmeksizin ve tarafların yokluğunda HSK 1. Dairesinin 08.07.2021 tarihli ve 568 sayılı müstemir yetkilerin belirlenmesine ilişkin kararı ile Antalya Adliyesinde 01.09.2021 tarihinden itibaren Ticaret Mahkemesi kurulup faaliyetine başlamasına karar verildiği ve 07.07.2021 tarihli 608 sayılı kararı ile de Antalya Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Antalya Ağır Ceza Mahkemeleri yargı çevresi olarak belirlenmesine karar verildiği gerekçeleri ile Hakim ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07.07.2021 tarihli 608 sayılı kararı kapsamında eldeki davaya bakma sıfatının kalmadığından bahisle usul ekonomisi ilkesi gereğince dosyanın yetkili ve görevli Antalya Asliye Ticaret Mahkemesine talep beklenilmeksizin gönderilmesine tarafların yokluğunda ve dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde kesin olarak karar verilmiş ve dosya Antalya Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmiştir…” bu nedenle kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava, tacirler arası ticari satımdan kaynaklanan İtirazın İptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Öncelikle; davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakan Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasında bir görev uyuşmazlığı bulunmadığı; zira Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının teknik anlamda ve HMK daki dava şartı olarak düzenlenmiş görevsizlik kararı niteliğinde olmadığı, karar niteliğinin “ devir” “ gönderme” niteliğinde bulunduğu kabul edilmelidir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1’inci maddesi uyarınca mahkemelerin görevi ancak yasa ile belirlenebilir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir.
Anayasa’nın 37’nci maddesinde “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” denilerek görev ve kesin yetki kurallarının gücü, tabii hakim ilkesi olarak ifade edilen evrensel bir ilkenin anayasa hükmü haline getirilmesi suretiyle ortaya konmuştur. Tabii hakim ilkesi gereği yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce, yürürlükte bulunan yasalar aracılığıyla görevi, yetkisi ve işleyişi belirlenmiş olan mahkemede görülmesi gereklidir.
Dava açmanın maddi hukuk ve yargılama hukuku bakımından birtakım sonuçları vardır. Dava açmanın yargılama hukukuna ilişkin en önemli sonuçlarından biri davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin artık sabit hale gelmesidir (perpetuatio fori). Bu ilkeye göre sonradan ortaya çıkan değişiklikler görevi ve yetkiyi etkilemez. Bu çerçevede ortaya çıkan ikinci önemli sonuç da mahkemenin davayı inceleme zorunluluğunun doğmasıdır. Nitekim yasa değişikliklerinde dahi ayrı ve açık bir geçiş hükmü yoksa mahkemeler görevsizlik kararı vererek ellerinde derdest bulunan dosyaları yeni kurulan mahkemeye gönderemezler; bunlara bakıp sonuçlandırmak zorundadırlar.
6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nun 4/1-a ve 7/2-f düzenlemelerine göre Adalet Bakanlığının bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlamak, Kurul Genel Kurulunun görevleri arasındadır.
Ancak yargı çevresi bir mahkemenin hangi coğrafi alandaki davalara bakacağıyla ilgili olup, bir görev kuralı niteliğinde değildir. Bu karar ancak bundan sonra o yerde görülecek davaların yargılamasını yapacak mahkemeyi belirlemek maksatlıdır.
Nitekim karar 07.07.2021 günü alınmış, ancak yürürlük tarihi 01.09.2021 olarak belirlenmiştir. Kurul’un yargı çevresi belirlemeye ilişkin kararı, sadece bu kararın yürürlük tarihinden sonra açılacak davaları ilgilendirir. Aksi fikrin kabulü halinde Kurul’un tabii hakim ilkesini çiğneyerek derdest davaları dilediği mahkemede inceletme yetkisinin bulunduğu yolunda, Anayasa’ya aykırı bir sonuca varılacaktır.
Açıklanan nedenlerle davacı vekilin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1-Davacı vekilin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE
2-İstinaf eden davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 53,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınıp HAZİNEYE GELİR KAYDINA, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince yazılmasına
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA
4-İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
5-İstinaf incelemesi için yatırılan ve artan istinaf gider avansının yatıranına İlk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-c. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/02/2022 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.