Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/516 E. 2022/631 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ : 05/01/2022
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 08/04/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi. Başkanın inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle “… müvekkili ile davalı … arasında üzüm alım satım ilişkisi bulunduğunu, müvekkili tarafından satın alınan 60.000 ton üzümün davalı tarfından teslim edildiğini, 60.000 ton üzüm bedeli olarak 270.000TL üzerinden anlaşma sağlandığını, müvekkilinin önce 70.000,00.-TL ödeme yaptığını, geri kalan meblağ … Bankası’na ait 30.12.2021 tarihli … seri nolu 50.000 TL bedelli çek , 15.01.2022 tarihli … seri nolu 50.000 TL bedelli çek , 28.021.2022 tarihli … seri nolu 50.000 TL bedelli çek, 30.03.2022 tarihli … seri nolu 50.000 TL bedelli çek olmak üzere toplamda 270.000 TL ödemesinin bulunduğunu, Antalya 14. Noterliğinin 23.11.2021 tarihli … yevmiye nolu ihtarına cevap verilmediğini, üzüm teslimini gerçekleşmediğini ve ödenen meblağın iade edilmediğini, müvekkilinin dava konusu çek asıllarını davalı tarafa teslim ettiğini ve nakit ödemede bulunduğunu, müvekkilinin davalı tarafa doğmuş ve doğacak herhangi borcu bulunmadığını, davalı taraftan alacaklı olduğunu, bu sebeple fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak menfi tespit taleplerinin kabulünü, müvekkilinin davalı tarafa her hangi borçlu olmadığının tespitini, müvekkili aleyhine açılacak icra takibini İİK m.72/2 uyarınca durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin keşide ettiği ” … adına keşide edilen … / … şubesine ait, 50.000 TL bedelli , 30.12.2021 keşide tarihli… çek 05.01.2022 tarihli … seri nolu 50.000 TL bedelli çek, 28.02.2022 tarihli … seri nolu 50.000TL bedelli çek, 30.03.2022 tarihli … seri nolu 50.000TL bedelli çeklerin keşide tarihinde ödenmesini önlemek için, ivedilikle teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava konusu çek açısından dava sonuna kadar ödeme yasağı konulmasını, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla davalının kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini…” talep ve dava etmiştir.
B-)İlk Derece Mahkemesi Ara Kararı :
İlk Derece Mahkemesi tarafından 05/01/2022 tarihli ara karar ile “… dava konusu çeklerin davalı … tarafından bankaya ibrazı halinde ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş olup, davacı vekili bu kez 05/01/2022 tarihli talep dilekçesi ile dava konusu çeklerin 3. Kişiler tarafından bankadan tahsil edilmesini önlemek için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İİK’nun 72/2 maddesine göre menfi tespit davalarında, HMK.nun 389.vd.maddeleri de göz önüne alındığında, dava konusu çeklerin, davanın tarafı olmayan ve kimlikleri belirsiz 3. Kişileri de kapsar şekilde ödenmemesi yönünde karar verilemeyeceğinden davacı vekilinin talebinin reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “…. mahkemenin kararının gerekçesiz olduğunu ayrıca ihtiyati tedbir talebinin söz konusu dosyada müvekkili ekonomik çıkmaza sürükleyecek ve ticari hayatını zorlaştıracak bir durum mevcut olmasına rağmen kabul edilmemiş olması anlaşılır değildir. Müvekkilin …’la ticari ilişkisinde, güveni suiistimal edilerek ekonomik zarara uğratılmıştır. 60.000 ton üzüm bedeli olarak 270.000 TL ödeyeceğini beyan eden Müvekkil, elbette, anlaşma konusu üzümlerin kendisine teslim edilmemesi durumunda çek, nakit ve havale yoluyla karşı tarafa gönderdiği 270.00 TL’yi talep edecek ve davacının hesabına geçmesini engellemeye çalışacaktır. Ülkenin kırılgan ve belirsiz ekonomik durumu karşısında 270.000 TL zarara uğraması müvekkili iş yapamaz duruma getirecek ve ticari sicilini lekelenmesine sebep olacaktır. Çek ticari hayatta en sık kullanılan ödeme araçlarından biridir. zira çek ibrazında ödenmesi gereken bir senettir. haliyle dolaşıma en çok giren kıymetli evraklardan olan çekin, bir başkasına ciro edilmesinin ve bankaya ibraz edilmesinin önünde hiç bir engel bulunmamaktadır. İhtiyati tedbirin amacı, talep edeni geri dönülmesi zararlardan korumaktır. Durum böyle iken, dava konusu olan bu çeklerin yalnızca davalı … tarafından ibrazının engellenmesi Müvekkil …’a gerçek bir koruma sağlamamaktadır. Kıymetli evrak olan çekin doğası gereği halen dolaşımda kalması söz konusu olduğundan müvekkilin etkili korunması için çekin ödenmesinin engellenmesi gerekmektedir. …” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava; menfi tespit davasıdır.
İstinaf edilen husus mahkemenin 3. Kişiler yönünden de ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara karar hakkındadır.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İİK 72.m. uyarınca açılan menfi tespit davalarında tedbir talepleri değerlendirilirken İİK 72.m. yanında HMK 389 vd maddelerinin de dikkate alınması gerekir.
HMK’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir.
Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.
Öte yandan devam eden bir dava sırasında ancak davanın taraflarının haklarını etkiler mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Zira; davada hüküm davanın tarafları arasında verilir. Bu en temel yargılama prensibidir. Somut uyuşmazlık özelinde; bir ödeme aracı olan çek nedeni ile; davacı ve davalı arasındaki hukuki ve ticari ilişkiyi bilmesi beklenmeyen ve bu nedenle iyiniyet karinesinden yasal düzenleme nedeni ile yararlandırılan 3. Kişilerin mevcut hak ve sorumluluklarını etkiler mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilmesi yasal olarak olanaklı olmadığından; mahkemenin de gerekçesinde bu hususu açıklamış bulunduğundan davacı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1 -Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE
2- İstinaf eden davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alınmış olmakla ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA
3- İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA
4- İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
5- İstinaf incelemesi için yatırılan ve artan istinaf gider avansının yatıranına İlk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 08/04/2022 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.

….