Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/511 E. 2022/524 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 31/01/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 25/03/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Başkanın inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia :
Davacı vekili 17/11/2021 tarihli dilekçesinde özetle “… …’ nın hukuka aykırı birçok eylemi ile ortaklık konusu şirketi zarar etmiş gösterdiğini şirkete ait mal varlıklarını kendi uhdesine geçirdiğini defalarca kez delilleriyle birlikte her iki dava kapsamında dile getirdiklerini kendisinin usulsüz eylem ve işlemlere devam etmesi bildirildiğinden ve ortaklık konusu şirketin son aktif malları olan … Mahallesi … Ada … parseldeki …, …, …. numaralı bağımsız bölümlerin davalı tarafından kaçırılacağına dair alınan duyum üzerine davalıya Alanya 1. Noterliğinin 15/06/2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, davalı …’ nın müdürlük yetkisinin kısıtlanmasına rağmen yetkisini aşarak usule aykırı birçok işlem yaptığını, kısıtlılığın devam ettiği sürede dahi …’ nın 13/08/2021 tarihinde … ada … parselde bulunan … numaralı bağımsız bölümü 500.000,00 TL karşılığında kendi ad ve hesabına sattığını ve bu parayı şirketin banka hesabına yatırttığını yetkisi olmadığı halde parayı bankadan çektiğini kısıtlı olduğu dönemde dahi şirketi zarara uğrattığını, davalının ortaklıkla işlem yapmama yükümlülüğüne aykırı davrandığını açık bir şekilde ortaklık konusu şirketi ve şirket ortağı müvekkili zarara uğrattığını şirket aktiflerini azalttığını ve pasiflerini arttırdığını, şirket üzerinden şahsi menfaat sağlamaya devam ettiğini belirterek; ihtiyati tedbir talebinin kabulünü, davalının müdürlük yetkisinin kaldırılmasını ve davacı müvekkilin tek başına müdürlük görevine devamını, bu talep kabul görmezse, davalının müdürlük yetkisinin çalışanların maaşlarının ödenmesi ile SGK ve vergi ödemeleri gibi zorunlu işler dışında başka işlem yapmaması yönünde kısıtlanmasına, bu talep de kabul görmezse, taraflar arasındaki ortaklık sözleşmesine uygun olarak şirkete ait taşınmazların satımlarının müdürlerin birlikte imzası ile mümkün olması yönünde bir ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalının taşınır ve taşınmaz malları ile 3. Şahıslardaki hak ve alacakları üzerine 3.113,000 TL alacaklarını karşılayacak miktarda teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasını, bu talep kabul görmezse, davalının usulsüz eylemleri ve müvekkilin mağduriyetinin büyüklüğü de göz önünde bulundurularak mahkememizce uygun görülecek makul bir teminat karşılığında ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini vekaleten…” talep ve dava etmiştir.
B-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
İlk Derece Mahkemesi tarafından istinaf edilen 31/01/2022 tarihli ara karar ile “…Davacının ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacize yönelik taleplerinin daha önce mahkememizce ve dosyanın devredildiği Alanya 2. ASHM’ since birçok kere değerlendirilmiş olduğu, bu kararların kanun yolu açık olarak verilmiş olduğu, Mahkememizce en son 08/11/2021 tarihli ara karar ile dosya kapsamına göre yapılan inceleme neticesinde, davalı şirket müdürünün şirketi borçlandırıcı işlemler yaptığı, yükümlülüklerini ihlal ettiği, haksız eylemleri ile şirkete zarar verdiği davacı tarafça iddia edilmekte ise de; bu iddiaların doğruluğunun ve davalının azlinin gerekip gerekmediğinin yapılacak yargılama sonucunda belirleneceği, mahkemelerce şirket yönetimine yapılacak müdahalenin çok kısıtlı olarak ve zorunlu hallerde yapılması gerektiği, davacı ile davalının ortağı olduğu …’ nin esas faaliyet alanının taşınmaz satımı olduğu dikkate alındığında, davalının müdürlük yetkilerinin kısıtlanarak yalnızca çalışanların maaşlarının ödenmesi ile SGK ve vergi ödemeleri gibi zorunlu işlemlerin yapılabileceği yönünde verilen tedbir kararının şirketin ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle şirketin ağır ekonomik kayıplara uğrayabileceği, ayrıca ara kararda sözü edilen zorunlu işlemlerin ne olduğu kararda net bir şekilde belirtilmediğinden infazında da tereddüt yaşanabileceği, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince şirketin faaliyetleri durdurularak davalıya yalnızca zorunlu işlerin yapılmasına ilişkin yetki verilmesinin taraflar aleyhine zarar doğurabileceği dikkate alınarak Alanya 2. ASHM 12/07/2021 tarihli ara kararı ile verilen tedbire itirazının kabulü ile davalının müdürlük yetkisinin kısıtlanmasına yönelik tedbirin kaldırılmasına karar verildiği, bu kararın da kanun yolu açık olarak verildiği, işbu ara kararın da 16/11/2021 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, davacı tarafın dayandığı sebeplerin Mahkememizce değerlendirme yapılan 16/11/2021 tarihinden öncesinde gerçekleştiği iddia olunan eylemlere ilişkin olduğu, belirtilen sebeplerin yeni eylemler olmadığı, durum ve koşullarda değişiklik bulunmadığı, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için para alacağı bulunması, muaccel olması ve ödemeden kaçınılmış olması şeklindeki şartlara ilişkin yaklaşık ispat koşullarının bulunmadığı, alacağın varlığının ve miktarının yargılamayı gerektirdiği kanaatine varılmakla davacının ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi taleplerinin reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dosya kapsamında sunduğu tüm ihtiyati tedbir taleplerini tekrar ederek yaklaşık ispat koşulunun sağlandığını ve ihtiyati tedbir verilmemesi halinde telafisi imkansız zararlar doğacağını beyanla kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava; limited şirket müdürünün azline ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava; Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ( Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile) … Esas sayısı olarak 26/06/2020 tarihinde açılmış olup; Mahkemece “….Alanya ilçesinde daha önce Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmadığından Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına giren dava ve işlere Asliye Hukuk Mahkemelerinin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla baktığı, İş bu davanın ticari dava niteliğinde olduğu ve davaya Asliye Ticaret Mahkemesince bakılması gerektiği, yukarıda bahsi geçen HSK’nın kararı ile Alanya ilçesinde Asliye Ticaret Mahkemesinin kurulup faaliyete geçirilmesi sebebiyle Mahkememizde halen derdest olan Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına giren davaların yeni kurulan Asliye Ticaret Mahkemesine devrinin gerektiği, devrin görevsizlik kararı niteliğinde olmadığı anlaşıldığından dosyanın gerekçeli kararın kesinleşmesi beklenmeden Alanya Asliye Ticaret Mahkemesine devrine…” karar verilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1’inci maddesi uyarınca mahkemelerin görevi ancak yasa ile belirlenebilir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir.
Anayasa’nın 37’nci maddesinde “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” denilerek görev ve kesin yetki kurallarının gücü, tabii hakim ilkesi olarak ifade edilen evrensel bir ilkenin anayasa hükmü haline getirilmesi suretiyle ortaya konmuştur. Tabii hakim ilkesi gereği yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce, yürürlükte bulunan yasalar aracılığıyla görevi, yetkisi ve işleyişi belirlenmiş olan mahkemede görülmesi gereklidir.
Dava açmanın maddi hukuk ve yargılama hukuku bakımından birtakım sonuçları vardır. Dava açmanın yargılama hukukuna ilişkin en önemli sonuçlarından biri davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin artık sabit hale gelmesidir (perpetuatio fori). Bu ilkeye göre sonradan ortaya çıkan değişiklikler görevi ve yetkiyi etkilemez. Bu çerçevede ortaya çıkan ikinci önemli sonuç da mahkemenin davayı inceleme zorunluluğunun doğmasıdır. Nitekim yasa değişikliklerinde dahi ayrı ve açık bir geçiş hükmü yoksa mahkemeler görevsizlik kararı vererek ellerinde derdest bulunan dosyaları yeni kurulan mahkemeye gönderemezler; bunlara bakıp sonuçlandırmak zorundadırlar.
6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nun 4/1-a ve 7/2-f düzenlemelerine göre Adalet Bakanlığının bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlamak, Kurul Genel Kurulunun görevleri arasındadır.
Ancak yargı çevresi bir mahkemenin hangi coğrafi alandaki davalara bakacağıyla ilgili olup, bir görev kuralı niteliğinde değildir. Bu karar ancak bundan sonra o yerde görülecek davaların yargılamasını yapacak mahkemeyi belirlemek maksatlıdır.
Nitekim karar 07.07.2021 günü alınmış, ancak yürürlük tarihi 01.09.2021 olarak belirlenmiştir. Kurul’un yargı çevresi belirlemeye ilişkin kararı, sadece bu kararın yürürlük tarihinden sonra açılacak davaları ilgilendirir. Aksi fikrin kabulü halinde Kurul’un tabii hakim ilkesini çiğneyerek derdest davaları dilediği mahkemede inceletme yetkisinin bulunduğu yolunda, Anayasa’ya aykırı bir sonuca varılacaktır.
Bu nedenle Alanya Asliye Ticaret Mahkemesinin eldeki dava açısından görevli olmadığı nedenle ihtiyati tedbir talebi hakkında olumlu veya olumsuz karar vermemesi gerekirken karar oluşturması hatalı olmakla; davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 355. Maddedeki resen gözetilmesi gereken nedenlerden dolayı kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1 -Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 355. Madde yollaması ile HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince KABULÜNE
2- Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/01/2022 tarih ve … Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA ; Dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE
3- İstinaf eden davacı tarafından yatırılan peşin harcın talep halinde yatırana ilk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
4-İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderleri olan ; başvuru harcı gideri 220,70 TL, istinaf dilekçesinin tebliği için yapılan 11,00 TL , ki toplam 231,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine
5- İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
6- İstinaf incelemesi için yatırılan ve artan istinaf gider avansının yatıranına İlk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/03/2022 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.

….

.