Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/42 E. 2022/522 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 10/11/2021
DAVANIN KONUSU: İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 25/03/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi. Başkanın inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-AÇILAN DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle “… Taah.Tur.Paz.İth.İhr.San.Tic.Ltd.Şti aleyhine Mersin 8.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlattıklarını, takibin kesinleşmesi üzerine icra dosyasında yapmış oldukları UYAP sorgusunda borçlu şirketin mal varlığı tespit edilemediğini, Denizli 2.İcra Müdürlüğünün … Tal.sayılı dosyasından 26.11.2020 tarihinde borçlu şirketin ticaret sicil kayıtlarındaki adresine hacze gidildiğini ancak borçlu şirketin adresinin kapalı olduğu ve faaliyette bulunmadığının tespit edildiğini, İİK.Madde 177 maddesine göre 1- Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle kaçar, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoliyle yapılan takip sırasında mallarını saklarsa;2- Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa; 3- 308 inci maddedeki hal varsa; 4- İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse Türkiye’de bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağırılacağını, davalı şirket ilama müstenit borcunu ödemediği gibi malum yerleşim yeri de bulunmadığını,“…İİK’nın 177. maddesi uyarınca ilama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebilir. Bu madde kapsamında iflas talebinde bulunulması halinde son fıkra uyarınca Türkiye’de bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağırılır. Yargılama sırasında mahkemece bu hükmün yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Davalı şirket yetkilisinin mahkemeye çağrılarak dinlenmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir. İİK’nın 154/3. maddesi “İflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer Ticaret Mahkemesinde açılır” amir hükmünü içerdiğini, Yüksek Mahkeme kararında da belirtildiği üzere borçlu şirket ilama müstenit borcunu icra emriyle istenildiği halde ödememişse alacaklı tarafından borçlu şirketin iflası talep edilebileceğini, açıklanan nedenlerle … Taah.Tur.Paz.İth.İhr.San.Tic.Ltd.Şti.’nin iflasına karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :
Davalı şirket yetkili temsilcisi …’a beyanlarının tespiti amacıyla çıkartılan davetiye usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen şirket yetkili temsilcisi duruşma gün ve saatinde hazır bulunmadığından beyanları tespit edilememiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
İlk Derece Mahkemesi tarafından”.. İİK.nun 177/4 maddesi gereğince; ilama müstenit alacağın icra emriyle istenildiği halde ödenmemiş olduğu, doğrudan iflas koşullarının oluştuğu anlaşılmakla; davanın kabulü ile davalı … İnşaat Taah. Tur. Paz. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti iflasına..” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Kararı davalı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “….Taraflar karşılıklı olarak alacaklı ve borçludur.
Denizli Asliye Ticaret mahkemesinin … esas ve … karar sayılı İTİRAZIN İPTALİ davasında müvekkilim davacı alacaklı taraftır.
Dosya Borçlusu ise işbu davayı ikame eden … A.Ş. DİR.
Davanın sonunda Denizli 1.icra müdürlüğü … esas ve Denizli 1.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyalarına borca itirazları mahkemece İPTAL edilmiş ve aleyhine hüküm kurulmuştur.
Takibe davadan sonra dosyalar yenilenerek aşağıdaki dosyalardan devam edilmektedir.
Davacı taraf, müvekkile olan borcunu ödemediğinden dolayı müvekkil, davacı aleyhinde icra takibine geçmiştir.
Davacı taraf, müvekkile borçludur. Denizli 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla 3.298.299,48 TL Denizli 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasıyla da 4.322.142,70 TL olmak üzere toplamda 7.620.442,18 TL borçlu olup müvekkile ödeme yapılmamıştır. Davacı taraf, müvekkile borçlu olduğunu bildiği halde ve müvekkile borçlu olduğu icra dosyalarıyla, alacaklı olduğu ve iflas talep ettiği Mersin’deki icra dosyasıyla mahsuplaşarak, 756.355,14 TL tahsil edebilmesi mümkün olduğu halde hileli işlemler ile mahkemeden iflasını talep ettiği müvekkil şirkette olan borcunu gizleyerek, borca batık olmayan bir müvekkilin iflasını talep etmek mahkemeyi yanıltmaktır.Karşı taraftan alacaklı olan müvekkilim şirkettir. Davacı – borçlu taraftan, müvekkil şirketin alacağı 7.620.442,18 TL olup davacı tarafın alacaklı olduğunu belirttiği Mersin 8. İcra Müdürlüğü’nün dosyasındaki alacakla karşılaştırıldığında müvekkil şirketin alacaklı konumda olduğu görülecektir…” denilerek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava; İİK’nın 177/4 ve devamı maddeleri uyarınca doğrudan iflas talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
-ALACAKLININ TALEBİ ile iflası düzenleyen İİK 177 madde şu hükümleri taşımaktadır.
MADDE 177 – Aşağıdaki hallerde alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın iflâsa tabi borçlunun iflâsını istiyebilir :
1- Borçlunun malûm ikametgâhı olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadile kaçar, alacaklıların haklarını ihlâl eden hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yolile yapılan takip sırasında mallarını saklarsa;
2- Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa;
3- (Değişik ibare: 7101 – 28.2.2018 / m.2) “308 inci” maddedeki hal varsa;
4- İlâma müstenit alacak icra emrile istenildiği halde ödenmemişse.
Türkiye’de bir ikametgâhı veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağrılır.
(Ek fıkra: 3494 – 9.11.1965) Bu Kanunun 178 inci maddesinin ikinci fıkrası burada da uygulanır.
Mersin 8. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası UYAP üzerinden incelendiğinde Davacının alacaklı, davalının borçlu olduğu Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı ilamı nedeni ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinde ” haciz” istenildiği , yanı iflas talebinin icra emrinde bulunmadığı görülmektedir.
Bu anlamda iflas talebinin kabulü için iflas talebi ile yapılmış bir ilamlı takip bulunmamaktadır.
Alacaklı davacının İİK 43.maddeye göre takip yolunu değiştirdiğine dair ikinci bir icra emri ve takip talebine de rastlanmamıştır..
Davacının taleplerinden biri olan İİK 177/4 .maddenin yasal koşulları oluşmadığı, haciz yolu ile takip yapılarak doğrudan iflasın sadece bu gerekçe ile verilemeyeceği görülmekle kararın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı yanın ayrıca İİK 177/1 .maddeye de dayanılarak iflas talebi yapıldığı, İİK 177/1. Madde için iflas yolu ile takip yapılmasının gerekli olmadığı , ancak ilk derece mahkemesinin İİK 177/1. Maddedeki koşulların bulunup bulunmadığı yönünde hiç bir araştırma ve inceleme yapmadığı da görülmektedir.
Hukuki uyuşmazlığın çözümü için mahkemece, öncelikle tarafların ileri sürdüğü ve savunduğu hususlar çerçevesinde maddi olayın denetime de elverişli olacak şekilde aydınlatılması ve bundan sonra hukukun somut olaya uygulanması gerekmektedir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’nın “Hâkimin Davayı Aydınlatma Ödevi” başlıklı 31/1. maddesi “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.” şeklinde düzenlenmiş ve bunun hakimin görevi olduğu açıkça vurgulanmıştır. Maddede, hakimin maddi anlamda davayı sevk yetkisi düzenlenmektedir. Bu yetkisiyle hakim, olayın ve hukuki uyuşmazlığın olgusal ve hukuki boyutlarını gerekli olduğu ölçüde taraflara birlikte ele alabilecek, tarafların zamanında uyuşmazlığın çözümü için önemli vakıaların tamamı hakkında açıklama yapmalarını, özellikle ileri sürülen vakıalardaki eksiklikleri tamamlamalarını, delilleri ikame etmelerini ve gerekli talepleri ileri sürmelerini sağlayabilecektir. HMK’nın 194. maddesinde de somutlaştırma yüküne yer verilmiştir. Bir davada, ispat faaliyetinin tam olarak yürütülebilmesi, mahkemenin uyuşmazlığı doğru tespit ederek yargılma yapabilmesi, karşı tarafın ileri sürülen vakıalara karşı kendini savunabilmesi için, iddia edilen vakıaların açık ve somut olarak ortaya konulması gerekir. Genel geçer ifadelerle, somut bir şekilde ortaya koymadan iddia veya savunma amacıyla vakıaların ileri sürülmesi durumunda, yargılamanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi mümkün olmayacağı gibi, vakıaların anlaşılması için ayrıca bir araştırma yapılması ve zaman kaybedilmesi söz konusu olacaktır. Taraflar, haklarını dayandırdıkları hukuk kuralının aradığı koşul vakıalara uygun, somut vakıaları açıkça ortaya koymalıdırlar. Bu vakıaların somut olarak ileri sürülmesi, ilgili taraf için bir yüktür; bu yükü yerine getirmeyen sonuçlarına katlanacaktır.
Her iki iflas talebinin koşulları ve sonuçları farklı olduğundan, mahkemece, davacı vekilinden İİK’nın177/1 . Maddesine mi yoksa 177/4. . Maddesi anlamında doğrudan iflas mı istendiği konusunda açıklama alınıp, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, sadece icra emrinin ödenmemesi sebebi ile hüküm kurulmuş olması da doğru değildir.
Açıklanan nedenler HMK 355. Madde uyarınca ” resen” incelenmesi gereken hususlar gözetilerek davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 355. Madde uyarınca kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak geri gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1 -Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 355. Atfı ile HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜNE
2-Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı ve 10/11/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA
Yargılama yapılmak üzere dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
3- İstinaf eden davalo tarafından yatırılan peşin harcın talep halinde yatırana ilk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
4-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderleri olan ; başvuru harcı gideri 162,10 TL, i dosyanın istinafa gidiş/dönüş giderleri için yapılan 57,20 TL ki toplam 219,30 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp DAVALIYA VERİLMESİNE; tebligat giderleri davacı avansından kullanılmış olmakla davacı üzerinde bırakılmasına
5- İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
6- İstinaf incelemesi için yatırılan ve artan istinaf gider avansının yatıranına İlk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/03/2022 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.