Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/389 E. 2022/377 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 10/12/2021
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 04/03/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Başkanın inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle “…Müvekkilinin şirket ortaklığından çıkmasına karar verilerek, TTK 641 hükmüne uygun olarak şirketin esas sermaye payının (öz kaynaklarının) gerçek değerine uyan ayrılma akçesinin tespiti ile bu tespite uyan ayrılma akçesinin müvekkile nakden ödenmesine, bu talep neticelendirilinceye kadar olan süreç içerisinde tedbiren …ne yönetim kayyımı olarak müvekkilin tayin edilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise şirkete yönetim kayyımı olarak mahkemece belirlenecek tarafsız bir kişinin kayyım olarak atanmasına; şirketin taşınır, taşınmaz, araç, banka hesapları üzerine satış ve devirlerin önlenmesi için acilen tedbir uygulanmasına ve şirketin maliki olduğu …. plakalı aracın tedbiren müvekkile tahsisinin sağlanmasına ve müvekkilinin ve dört çocuğunun giderleri için müvekkilin davalı şirketteki %40 oranındaki payına istinaden kar payından mahsup edilmek üzere 25.000,00 TL aylık bağlanmasına karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
B-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
İlk Derece Mahkemesi tarafından “…davacı ortak tarafından yukarıda belirtilen madde uyarınca ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesi talep edilmiş ise de, davalı şirketin banka hesaplarına tedbir şerhi koyulması şirketi işlemez hale getireceğinden ortakların menfaatlerine de uygun değildir. Şirkette organ boşluğu olmadığından yönetim kayyımı atanması da yasal olarak mümkün olmayıp,mahkememizce tarafları aynı olan ….esas sayılı dosyada davalı şirkete denetim kayyımı atanmasına karar verildiğinden bu konuda yeniden karar verilmemiştir.Kar payı dağıtımı 6102 sayılı TTK’ nın 408/1-d maddesinin genel kurulun devredilemez yetkileri arasında olduğundan davacının kar payına mahsuben aylık bağlanması talebinin ve davalı şirkete ait aracın davacıya teslimine ilişkin tedbir taleplerinin reddine,davacı ortağın menfaatlerinin korunması amacıyla davalı şirketin taşınır, taşınmaz malları ile araçları üzerine satış ve devirlerin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasın talebinin kabulüne, Davacının,davalı şirketin banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir koyulması,davalı şirkete yönetim kayyımı atanması talebinin reddine (mahkememizin ….Esas sayılı dosyasında tedbiren davalı şirkete denetim kayyımı atanmasına karar verildiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına) , kar payından mahsuben aylık 25.000,00 TL ödenme yapılması, şirkete ait …. plakalı aracın teslimi talebinin reddine, davalı şirkete ait taşınır, taşınmaz mallar ile araçları üzerine satış ve devirlerin önlenmesi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasın talebinin kabulüne,…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde “….Müvekkil ve şirketin diğer ortağı …., hali hazırda evlidir. Şirket temsilcisi …., müvekkilimize ve müşterek çocuğuna uygulamış olduğu şiddet sebebi ile Denizli 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 07.11.2021 tarihli … Esas sayılı dosyasından tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir. İlgili eylemler sebebi ile yargılama Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesi …. E. sayılı dosyası üzerinden devam etmektedir. İlgili dosyanın 24/11/2021 tarihli tensip zaptı ile iddianamenin kabulüne ve ….’ın tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir. 09.12.2021 tarihli duruşmada da hüküm verilerek ….’ın cezalandırılmasına karar verilmiş, ancak tutukluluğu sona ermiştir.
Müvekkil ve … arasında süren boşanma (Denizli 2. Aile Mahkemesi ….E.), mal varlığı rejimi tasfiyesi (Denizli 2. Aile Mahkemesi … E.) davaları; müvekkilin ve müşterek çocuğun uğradığı şiddetlere ilişkin soruşturma ve ceza dosyaları derdest olup dava dilekçemizde işbu dosyalar bildirilmiştir. Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesinin …. E. sayılı dosyasındaki kararıyla ….’ın müvekkile ve müşterek çocuk zararına kasten eylemlerde bulunduğu kanıtlanmıştır. İşbu zarar verme kastı asliye ticaret mahkemesi nezdinde …’ın müvekkilin mal varlığı haklarına karşı da zarar verme kastıyla davranışlarda bulunabileceğine ilişkin kuvvetli şüphe oluşturmalıdır. Nitekim ceza mahkemesince kabul edilen maddi olgular hukuk hakimini bağlar …, hukuka aykırı olarak şirketin yönetim ve temsil yetkilerini kardeşi ….’a devretmek suretiyle şirkete ve müvekkile zarar verici faaliyetlerde bulunulmasına sebebiyet vermektedir. Dava dilekçemizde de ileri sürdüğümüz üzere temsil ve yönetim yetkilerini haiz ….’ın işbu yetkilerini cezaevinde alalede vereceği bir vekaletname ile devretmesi mümkün değildir. TTK’da yönetim yetkisinin devri Madde 367 uyarınca; “(1) Yönetim kurulu esas sözleşmeye konulacak bir hükümle, düzenleyeceği bir iç yönergeye göre, yönetimi, kısmen veya tamamen bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişiye devretmeye yetkili kılınabilir. Bu iç yönerge şirketin yönetimini düzenler; bunun için gerekli olan görevleri, tanımlar, yerlerini gösterir, özellikle kimin kime bağlı ve bilgi sunmakla yükümlü olduğunu belirler. Yönetim kurulu, istem üzerine pay sahiplerini ve korunmaya değer menfaatlerini ikna edici bir biçimde ortaya koyan alacaklıları, bu iç yönerge hakkında, yazılı olarak bilgilendirir.” şeklinde çeşitli şartlar gerektirir şekilde düzenlenmiştir. Şirketin temsil yetkisi de benzer şekilde şirketin ana sözleşmesinde hüküm bulunmak kaydı ile yönetim kurulu üyesi olmayan dışarıdan bir kişiye bırakılabilir. Ancak şirketi temsil yetkisinin bir müdüre bırakılması durumunda yönetim kurulu üyelerinden en az birinin de temsil yetkisine sahip olması gerekir fakat … temsil ve yönetim yetkisini haiz olmamasına karşın müvekkilden hesap sormaya kalkışmakta şirkete girişine dahi engel olmaktadır…” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava; şirket ortaklığından ayrılma ve pay alacağına ilişkindir.
İstinaf edilen husus ise; mahkemenin ihtiyati tedbir kararının kısmen kabul kısmen reddine dair ara kararı hakkındadır.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkeme ihtiyati tedbir hususunda karar verirken yaklaşık ispata dair davacı yan delilleri yanında , davacı yan talepleri ve talep neticesinin taraflar ve karardan etkilenecek üçüncü kişiler hakkındaki muhtemel sonuçlarını , ölçülülük ilkesini gözetmek durumundadır.
Davacının ihtiyati tedbir talebi incelendiğinde; şirketin tüm mal varlığına ve hesaplarına tedbir konulması ticari şirketin faaliyetlerini doğrudan aksatacak mahiyette olup, bu yönde verilebilecek bir tedbir şirketi ve davacı dahil tüm ortakları etkiler mahiyette olacaktır.
Yine şirkete zaten denetim kayyımı atanmış olmakla ; organsız kaldığına dair davacı yanca delil sunulmayan bu konuda şirkete yönetim kayyımı atanmasının koşullarının bulunmadığı da görülmektedir.
Mahkemece şirketin mal varlığının satış ve devrini önler mahiyette tedbir kararı verildiği de görülmektedir.
Davacı ile davalı şirketin ortağı arasındaki kişisel husumet ; bağımsız bir tüzel kişiliği olan davalı Anonim Şirketin gündelik ticari faaliyetlerini aksatma konusunda taraflara bir yetki vermeyeceğinden; ilk derece mahkemesinin gerekçesi yeterli ve yerinde olup, davacı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE
2-İstinaf eden davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınıp HAZİNEYE GELİR KAYDINA, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince yazılmasına
3-İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA
4-İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
5-İstinaf incelemesi için yatırılan ve artan istinaf gider avansının yatıranına İlk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-c. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 04/03/2022 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.