Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/388 E. 2022/376 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 06/12/2021
DAVANIN KONUSU: Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 04/03/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Başkanın inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle “…davalı şirket temsilcisi …’ın davacı müvekkiline ve müşterek çocuğa uygulamış olduğu şiddet sebebi ile Denizli 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin 07.11.2021 tarihli ….Esas numaralı dosyasından tutuklanarak cezaevine gönderildiğini, yargılamasının Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesi … E. sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, ilgili dosya 24/11/2921 tarihli tensip zaptı ile iddianamenin kabulüne karar verilerek, …’ın tutukluluk halinin devamına karar verildiğini, yaşanan olaylar sebebi ile boşanma davası ikame edilmiş olup, davanın derdest olduğunu, anlaşılacağı üzere şirketin ortakları arasında menfaat çatışması söz konusu olduğunu, bu nedenlerle …ne yönetim kayyımı olarak diğer ortak müvekkili …’ın tayin edilmesini, mahkemece işbu talep yerinde görülmediği takdirde şirkete yönetim kayyımı olarak mahkemece belirlenecek tarafsız bir kişinin kayyım olarak atanmasını, şirketin taşınır, taşınmaz, araç, banka hesapları üzerine satış ve devirlerin önlenmesi için tedbir uygulanmasını…” talep ve dava etmiştir.
B-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
İlk Derece Mahkemesi tarafından 06/12/2021 tarihli ara karar ile “…davalı şirkete 30.09.2019 tarihinden 27.05.2022 tarihine kadar Yönetim Kurulu Başkanı ….münferiden şirketi temsile yetkili olarak atanmıştır. Talep tarihi itibari ile davalı şirkette organ boşluğu bulunmamaktadır ancak Şirket yetkili temsilcisi …ın Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasında tutuklu olarak yargılanması nedeniyle davalı şirket ve ortaklarının hak ve menfaatleri gözetilerek davalı şirkete Denetim kayyumu atanmasına karar verilmiştir. Davacı tarafından, şirketin taşınır, taşınmaz, araç, banka hesapları üzerine satış ve devirlerin önlenmesi için tedbir uygulanmasını talep edilmiş ise de dava dilekçesinde davalı şirketin fesihi,davacının haklı sebeplere dayalı olarak ortaklıktan çıkma talebinin ve şirketin mal varlığının konusunu teşkil ettiği bir davanın bulunmaması,mevcut delil durumuna göre yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediği ve davalı şirketin faaliyetlerini engellemek amacıyla davalı şirketin taşınır, taşınmaz malları, araç, banka hesapları üzerine satış ve devir önleyici ihtiyati tedbir uygulanması talebinin reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dava dilekçesindeki tüm iddiaları tekrar ile; şirketin organsız olmamakla birlikte mevcut yönetim şekli ile müvekkilinin ortaklık haklarını kullanması engellendiği için yönetim kayyımı atanması koşullarının oluştuğunu beyanla kararın kaldırılarak kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava; Anonim Şirkete kayyım atanması talebine ilişkindir.
İstinaf edilen husus ise; mahkemenin yönetim kayyımı atanması talebinin reddine ve bu talep yerine denetim kayyımı atanmasına ilişkin ara kararı hakkındadır.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
TTK nun 530. Maddesine göre mahkemenin şirkete kayyum ataması yönünde bir tedbir talebinin kabul edebilmesi için şirketin organsız kalması gerekmektedir. Mahkemece şirketin organsız kalmadığı nedenle talebin reddine ve denetim için kayyım atanmasına karar verilmiştir.
Dosya evrakları UYAP ortamında incelendiğinde Denizli Ticaret Sicil Memurluğu’nun üst yazısı incelenebilmiş ancak CD olarak gönderilen eklerin dosyada kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle şirketin ana sözleşmesi, kaç ortaklı olduğu, dava dışı ve cezaevinde olduğu beyan edilen ortağın şirketteki payı ve yönetimdeki görevi, yönetim kurulunun kaç kişiden oluştuğu, yöneticinin dava dışı kardeşine verdiği beyan edilen vekaletname içeriği, şirketin karar defterinin celbi ile mevcut organ yapısının incelenerek organ yapısında bir boşluk olup olmadığı anlaşılamamaktadır.
Türk Ticaret Kanunu’nun Anonim Şirket yönetimini düzenleyen 359. Maddesine göre “…- (1) Anonim şirketin, esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş, bir veya daha fazla kişiden oluşan bir yönetim kurulu bulunur.
(2) Bir tüzel kişi yönetim kuruluna üye seçildiği takdirde, tüzel kişiyle birlikte, tüzel kişi adına, tüzel kişi tarafından belirlenen, sadece bir gerçek kişi de tescil ve ilan olunur; ayrıca, tescil ve ilanın yapılmış olduğu, şirketin internet sitesinde hemen açıklanır. Tüzel kişi adına sadece, bu tescil edilmiş kişi toplantılara katılıp oy kullanabilir.
(3) Yönetim kurulu üyelerinin ve tüzel kişi adına tescil edilecek gerçek kişinin tam ehliyetli olmaları şarttır.
(4) Üyeliği sona erdiren sebepler seçilmeye de engeldir……” düzenlemesini getirmiştir.
MADDE 363- (1) 334 üncü madde hükmü saklı kalmak üzere, herhangi bir sebeple bir üyelik boşalırsa, yönetim kurulu, kanuni şartları haiz birini, geçici olarak yönetim kurulu üyeliğine seçip ilk genel kurulun onayına sunar. Bu yolla seçilen üye, onaya sunulduğu genel kurul toplantısına kadar görev yapar ve onaylanması hâlinde selefinin süresini tamamlar.(2) Yönetim kurulu üyelerinden birinin iflasına karar verilir veya ehliyeti kısıtlanır ya da bir üye üyelik için gerekli kanuni şartları yahut esas sözleşmede öngörülen nitelikleri kaybederse, bu kişinin üyeliği, herhangi bir işleme gerek olmaksızın kendiliğinden sona erer.
MADDE 365- (1) Anonim şirket, yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunur. Kanundaki istisnai hükümler saklıdır.
MADDE 366- (1) Yönetim kurulu her yıl üyeleri arasından bir başkan ve bulunmadığı zamanlarda ona vekâlet etmek üzere, en az bir başkan vekili seçer. Esas sözleşmede, başkanın ve başkan vekilinin veya bunlardan birinin, genel kurul tarafından seçilmesi öngörülebilir.
Yine yönetimin devri ile ilgili olarak Madde 367. Deki düzenlemeye göre “….
(1) Yönetim kurulu esas sözleşmeye konulacak bir hükümle, düzenleyeceği bir iç yönergeye göre, yönetimi, kısmen veya tamamen bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişiye devretmeye yetkili kılınabilir. Bu iç yönerge şirketin yönetimini düzenler; bunun için gerekli olan görevleri, tanımlar, yerlerini gösterir, özellikle kimin kime bağlı ve bilgi sunmakla yükümlü olduğunu belirler. Yönetim kurulu, istem üzerine pay sahiplerini ve korunmaya değer menfaatlerini ikna edici bir biçimde ortaya koyan alacaklıları, bu iç yönerge hakkında, yazılı olarak bilgilendirir.
(2) Yönetim, devredilmediği takdirde, yönetim kurulunun tüm üyelerine aittir.
Yine Yasaya göre Yönetim kurulu ticari mümessil veya vekil atayabilir ve bunu düzenleyen TTK MADDE 368- (1) Yönetim kurulu, ticari mümessil ve ticari vekiller atayabilir.
MADDE 370- (1) Esas sözleşmede aksi öngörülmemiş veya yönetim kurulu tek kişiden oluşmuyorsa temsil yetkisi çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna aittir.
(2) Yönetim kurulu, temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak üçüncü kişilere devredebilir. En az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisini haiz olması şarttır.
TTK m.370/2 uyarınca yönetim kurulunun müdür atanması hususunda yetkisi bulunmakta olup, bu yetki TTK m.375/1-d maddesinde yönetim kurulunun devredilemez ve vazgeçilemez görev ve yetkileri arasında sayılmıştır. Bu yasadan kaynaklanan yetkinin şirket ana sözleşmesi ile daraltılıp daraltılmadığı ise ana sözleşme celp edilmediği için incelenememektedir.
Bu nedenle ilk derece mahkemesince şirketin ana sözleşmesi getirtilip incelenerek, dava dışı yöneticinin yine dava dışı vekile verdiği vekaletnamenin kapsamı araştırılarak şirketin organsız kalıp kalmadığı yönünde tekrar inceleme yaparak ihtiyati tedbir hakkında karar vermesi gerekmekte olup, bu hali ile verilen kararın eksik inceleme ile oluşturulduğunun kabulü gerekmiş ve davacı yanın istinaf başvurusunun bu nedenle kabulü ile kararın kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KABULÜNE
2-İstinaf eden davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 53,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınıp HAZİNEYE GELİR KAYDINA, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince yazılmasına
3-İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA
4-İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
5-İstinaf incelemesi için yatırılan ve artan istinaf gider avansının yatıranına İlk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 04/03/2022 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.