Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/340 E. 2022/283 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 23/02/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin Antalya …. bölgesinde bulunan işyerinde yat mobilyaları imalatı yapan gemi inşaa sektöründe önde gelen bir şirket olduğunu, inşaat temizliğinin yapılması amacıyla davalı …-…. firması ile 800TL bedelle anlaşıldığını, 15.01.2020 tarihinde davalı temizlik firmasının, müvekkilimizin iş yerine gelerek camların temizliğini yaptığını, davacının temizlik işleminin tamamlanmasından sonra camlarda çizilmeler olduğunu fark ettiğini ve bu hususta cam üreticisi firmaya başvurduğunu, dava dışı … İnş. San. Ve Tic. A.Ş (….-…”) tarafı ndan müvekkilimize iletilen yazıda, 18.01.2020 tarihinde yapmış olduğumuz kontrollerde camların o üzerinde radyal ve derin çizikler tespit edilmiş olup bu çiziklerin cam temizliğinde kullanılan malzeme/ekipman kaynaklı olduğu belirlendiğini, oluşan bu çiziklerin tamiratının mümkün olmayıp camların aynısı ile değişmesi gerektiğinin bildirildiğini, davalı temizlik firmasının, temizlik işini yerine getirirken ayıplı olarak hizmet verdiğini, ileri sürerek 62.195,80.-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline verilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, “…Davalı adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mal varlığı değerleri ile alacakları üzerine dava değerinin %20’si oranında (12.439,16.-TL) teminat mukabilinde dava değeri ile sınırlı (62.195,80.-TL) olacak şekilde ihtiyati haciz konulmasına, İhtiyati haciz talebinin %20’sine isabet eden 12.439,16.-TL nakdi teminatın mahkeme veznesine yatırılması veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu getirilmesi halinde Antalya İcra Müdürlüğünce ihtiyati haciz kararının yerine getirilmesine, karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Mahkemece 29/07/2021 tarih ve …. E. Sayılı ara kararında davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir…”
Davalı vekili, işbu dosyada verilen ihtiyati haciz kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının alacağının varlığı ve haklılığı konusunda henüz tam bir kanaat oluşmasının mümkün olmadığını, celse arasında süresi içerisinde bilirkişi raporuna itirazlarını sunduklarını, itirazları doğrultusunda dosyanın ek raporu için tekrar bilirkişiye verilmesi ihtimalinin olduğunu, bu hususun göz ardı edildiğini, müvekkile ait işletmenin halen çalışmakta olduğunu, ticari faaliyetini sürdürdüğünü, kaçma şüphesi ya da alacaklılarından mal kaçırma gayreti içerisinde bir işletme olmadıklarını, müvekkilin mal varlığı değerlerine işlenmesi için tesis edilen işbu ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, “…Davalı adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mal varlığı değerleri ile alacakları üzerine dava değerinin %20’si oranında (12.439,16.-TL) teminat mukabilinde dava değeri ile sınırlı (62.195,80.-TL) olacak şekilde ihtiyati haciz konulmasına, İhtiyati haciz talebinin %20’sine isabet eden 12.439,16.-TL nakdi teminatın mahkeme veznesine yatırılması veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu getirilmesi halinde Antalya İcra Müdürlüğünce ihtiyati haciz kararının yerine getirilmesine, karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Mahkemece 29/07/2021 tarih ve …. E. Sayılı ara kararında davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir…”
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DAVALI VEKİLİ İSTİNAF DİLEKÇESİNDE; ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını, müvekkilinin halen faal olduğunu, mal kaçırma gayreti içerisinde bulunmadığını, davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığını istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, ticari satımdan kaynaklanan alacak davasında ihtiyati hacizin kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, itirazın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
2004 sayılı İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır.
2004 sayılı İİK.’nun ihtiyati haciz şartlarını düzenleyen 257 nci maddesinde vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını, alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği belirtilmiştir.İhtiyati haczin bir para alacağının ödenmesini güvence altına alan tedbir niteliğinde bir kurum olması nedeniyle mahkemece bu yöndeki istem değerlendirilirken yaklaşık ispat kurulanına göre hareket edilmelidir.
Dosya kapsamı incelenmesinde davacıya ait camlarda dava değeri kadar zarar olduğu bilirkişi raporu ile sabit olup yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 265/1. hükmüne göre, “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” Bu hüküm uyarınca ihtiyati hacze itiraz nedenleri, ihtiyati haczin dayandığı sebepler, mahkemenin yetkisi ve teminat ile sınırlandırılmış olup, bunların dışındaki hususlardan dolayı ihtiyati hacze itiraz edilemez. Bu nedenle İİK.’nun 265. maddesi kapsamında olmayan ancak bir menfi tespit davasında dinlenebilecek nedenlerden dolayı ihtiyati hacze itiraz edilemeyeceğinden ilk derece mahkemesi kararı yerinde olup istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 4.248,59 TL istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.189,29 TL istinaf karar harcının istinaf eden davalıdan TAHSİLİ İLE HAZİNİYE GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince yazılmasına,
3-Davalı vekili tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin 107.090,00 TL’nin altında olması nedeniyle kesin olarak karar verildi.23/02/2022