Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/322 E. 2022/709 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 13/04/2021
DAVANIN KONUSU: Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 18/04/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkiline ait … plakalı aracın 30/05/2018 tarihli kazası sebebiyle araçta oluşan değer kaybının ve araç mahrumiyet bedelinin tahsili amacıyla Denizli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosya ile dava açılmış ve davanın sonuçlandığını, yukarıda esası belirtilen dosyada müvekkili tarafından iş bu davanın açılabilmesi için taraflarına AAÜT 164 madde gereği davanın açıldığı tarihteki vekalet ücretininin ödendiğini, ilgili kanun gereği müvekkili tarafından vekiline ödenecek ücretin sabit olduğunu, bu nedenlerden dolayı Hukuksal Koruma Klozu kapsamında poliçede mevut olan hukuksal koruma teminat bedeli olan 5.000 TL üzerinden muafiyet oranları gözetildiğinde %20 vekalet ücreti, %4 danışmanlık ücreti ve %4 dilekçe yazımı olmak üzere toplam 1.400 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına, fazlaya ilişkin haklarının saklı olduğunu talep ve dava etmişlerdir.
Mahkemece, “…davacı sigortalı, davalı ise davacının kasko sigortacısı olan sigorta şirketi olup, davacı kendi sözleşme yapmış olduğu sigorta şirketine hukuksal koruma klozu kapsamında taleplerine dairdir. Buna göre, taraflar arasında aktedilen sigorta sözleşmesi bir tüketici işlemidir ve davacı tüketici konumundadır. Tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiği kanaatine mahkememizce varıldığından…” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu aracın kamyonet vasfında olduğunu, fiziken bu vasıftaki bir aracın ticari maiyette kullanılacağının açık olduğunu, davalı tarafında anonim şirket olup Yargıtay içtihatları doğrultusunda müvekkilinin kamyonet mahiyetindeki ticari aracından kaynaklanan uyuşmazlık için davalı şirkete yönelttiği davada ticaret mahkemelerinin görevli olduğunun açık olduğunu, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, davacının ödediği vekalet ücretinin sigorta poliçesi kapsamında davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, mahkemenin görevsizliği sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davalı sigorta şirketi, davacının … plakalı aracını genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalamış olup, Dairemizce dosya arasına alınan trafik kaydına göre, … Plakalı aracın Volkswagen marka kamyonet olup, kullanım amacının hususi olduğu anlaşılmıştır.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nin 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalara tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin 2.fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir.
Aracın hususi kayıtlı olup, mesleki ve ticari amaçla kullanılmadığının anlaşılması halinde görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu anlaşılmakla İlk Derece Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı vekilinin istinaf talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince davacı tarafından peşin yatırılan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.18/04/2022