Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/3073 E. 2023/82 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ : 04/07/2022
DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 17/01/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı şirketin bir aile şirketi olduğunu, şirketin maden, mermer, alçı, traverten vs. Arama alım satım ve kiralaması, mermer ve mermer mamullerinin imalatı, ithalatı ve ihracatı, nakliyat yapılması vs. Konularında faaliyet gösterdiğini, davacı …’ın şirketin %20 oranında hissedar olduğunu, şirkette ortaklardan …’ın %20, …’ın %20, …’ın %20 ve …’ın %20 oranında hissesi bulunduğunu, davalı şirkette tüm hissedarların şirket müdürü olup, şirketi münferiden temsile yetkili görünmekte iseler de şirketin aile şirketi olması nedeniyle, ağabeyi olan … ve özellikle …’ın fiilen ve aktif olarak şirketin işleyişinde ve yönetiminde söz sahibi olduklarını, şirket ortakları arasındaki yakın akrabalık ilişkisi ve manevi bağın etkisi nedeniyle gerek şahsi gerek şirket adına verilen kararların objektiflikten uzak olduğunu, keşfi bir yönetim durumu söz konusu olduğunu, meydana gelen çeşitli hadiseler nedeniyle kardeş ortaklar arasında güven ilişkisinin sarsıldığını ve husumet oluştuğunu, bu durumun hem şirket içindeki iletişimi hem de şirket ekonomisini olumsuz yönde etkilediğini belirterek, davacı …’ın ortağı olduğu davalı şirket ortaklığından çıkmasına, belirsiz alacak niteliğinde olan ayrılma akçesinin değerinin davacı tarafça tespiti mümkün olmadığından, mahkemece kesin değer tespit edildikten sonra bedel artırım dilekçesi vererek ayrılma akçesi bedelini düzeltmek kaydıyla ilk etapta 30.000,00 TL ayrılma akçesinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini, davalı şirketin aktiflerinin azaltılmaması ve davacının mağduriyetin önlenmesi ve haklarının korunması bakımından davalı şirketin mal varlığı üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece 04/07/2022 tarihli ara karar ile, delillerin toplanmamış olması, dava dilekçesi ekindeki delillere göre HMK’nın 390/3. maddesinde belirtilen yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden, değişen koşul ve delil durumuna göre her zaman yeniden ihtiyati tedbir talep edilebileceği gözetildiğinde şartları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket ortakları arasında husumet bulunduğunu, davalı şirketin aktifi azaltma pasifi çoğaltma ihtimalinin bulunduğunu, şirket ortakları aynı konularda faaliyet gösteren başka şirketlerin ortağı ve yöneticisi durumunda olduğunu, bazı ortakların davalı şirketin hak ve menfaatlerine zarar verecek tutum ve davranışlar sergilediğini, müvekkilinin bilgisi dışında taşınır, taşınmaz mal varlığının el değiştirmesinin banka hesaplarının boşaltılmasının söz konusu olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, şirket ortaklığından çıkma payı alacağı ve ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı dava dilekçesinde, tedbir olarak TTK’nın 638/2 ve HMK’nın 389 vd. Maddeleri gereği uygun görülen tedbirlerin mahkemece alınmasını ve öncelikle teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini, davalı şirketin tespit edecek tüm malvarlığı üzerine (araç, taşınmaz, banka hesapları vs.) 3. kişilere devrinin önlenmesi bakımından tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Limited şirketlerde şirket ortağının haklı sebeplere dayanarak ortaklıktan çıkma isteği TTK’nın maddesi 638. maddesinde düzenlenmiştir. 6102 Sayılı TTK’nın 638/2 maddesi “her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir” hükmünü haizdir. Anılan maddede ortağa haklı sebeplerin varlığı halinde çıkma davası açabilme olanağı tanınmıştır. Bu nedenle, çıkma isteğinde bulunan ortağın öne sürdüğü sebep veya sebeplerin gerçekten var olup olmadığını yahut haklı olup olmadığını mahkeme değerlendirecektir. Diğer yandan anılan madde ile çıkma davası açmış bir kişinin, yargılama süresince ortaklık haklarını kullanması ve borçlarını yerine getirmekle yükümlü olmasının konumuna uygun düşmeyeceği dikkate alınarak, mahkemeye bazı tedbirleri alma yetkisi verilmiştir. Bu çerçevede, mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilecektir.
İhtiyati tedbir müessesesi 6100 Sayılı HMK’nın 10. kısmında Geçici Hukuki Korumalar başlığı altında 389 ila 399. maddeler arasında düzenlenmiştir. Bunun dışında özel kanunlarda da ihtiyati tedbirlere ilişkin hükümler mevcuttur. Özel kanunlarda ihtiyati tedbir kararı verilmesi için özel şartlar öngörülmüşse veya ne tür ihtiyati tedbir kararı verileceğine ilişkin bir takyit söz konusu ise, tedbir talep edilen mahkeme 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda öngörülmüş usule göre değil, özel kanunda öngörülen usule göre ihtiyati tedbir kararı verecektir.
6102 Sayılı TTK’nın 638/2 maddesinde istem üzerine dava süresince davacı ortağın durumunun teminat alınması amacıyla mahkemece diğer önlemlere karar verilebileceği, TTK’nın 638/2. maddesine dayalı olarak önlem mahiyetinde davacının çıkma payı alacağına karşılık davalının gayrimenkul ve araçlarının kaydına tedbir konulabileceği, bu tedbirin 6100 Sayılı HMK’nın 389. ve devamı maddelerinde düzenlenen geçici hukuki koruma kapsamında olmadığı, özel kanun niteliğindeki Türk Ticaret Kanununda yer alan düzenlemeden kaynaklandığı, davacının uyuşmazlık konusu olmayan hissedarı olduğu davalı şirketteki hak ve menfaatlerin korunmasını teminen davalı şirketin taşınmaz ve araçları üzerine 3. kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir karar verilebileceği, ancak şirketin işleyişini önleyecek şekilde banka hesapları üzerinde tedbir konulamayacağı, buna göre mahkemece tedbir talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde talebin tümden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden takdiren 30.000,00 TL teminat karşılığında davalı şirketin taşınmaz ve araçları üzerine 3. kişilere devrinin önlenmesi hususunda ihtiyati tedbir konulmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince açıklanan gerekçeye göre kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/07/2022 tarih ve … Esas sayılı ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
A-Talebin kısmen kabulü ile davalı şirketin taşınmazları ve araçları üzerinde TTK’nın 638/2. Maddesi gereğince takdiren 30.000,00 TL nakdi teminatın mahkeme veznesine yatırılmasına ya da bu tutarda süresiz banka teminat mektubunun sunulması halinde ihtiyati tedbir konulmasına, davacının fazlaya ilişkin talebin reddine,
b-İhtiyati tedbire ilişkin müteakip işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince davacıya İADESİNE,
b-Davacı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 71,50 TL posta masrafı, 9,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 301,20 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.17/01/2023

……